bugün
- bayburtta picasso'ya ait ünlü tablo yakalandı17
- birlikte diyete başlayalım mı8
- zeynep bastık'ın beyaz külodu20
- yazarların romantiklik seviyesi25
- realite manipülasyonu20
- profesörün sokak köpeği saldırısına uğradığı ülke26
- dini bütün bir kızı etkilemenin yolları21
- yazarların kendilerini tanımlama şekli13
- anın görüntüsü14
- izmir 3 koşuda hangi at gelir8
- kanka olmak istediğiniz yazarlar25
- menzil cemaatinin 17 milyar serveti olması23
- yazarların gurur duydukları özellikleri16
- filistin meselesi bizim milli meselemizdir20
- chatgpt10
- kadınların katlandığı eziyetler15
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri11
- izmirde 5 çocuğun öldüğü yangın13
- gül gibi kokan sözlüğün ağır abisi21
- belediye konserleri yasaklansın10
- mesai saatlerinde entry girenleri cimere bildirmek8
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey33
- müslüman diye hamas'ı savunmak13
- judas'ın ölmesi8
- 17 yaşında bmw vs 3 yaşında egea9
- kedimi kim yedi1'in ölmesi13
- güvenmemeyi nasıl öğrendin10
- peter parker'ın mutsuz olması13
- reis deyince akla ilk gelen23
- günün sözü9
- mel mel vs eylulsabahi40
- özlem zengin21
- gece yatarken kurulan hayaller16
- tanışmak istediğiniz yazar14
- bazlama açmayı bilmeyen kız10
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri8
- ölsem helvamı hangi yazar yapar22
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur17
- eskiamaeksikbiri21
- b12 takviyesi10
- yazarların en çok sevdiği aylar22
- puura11
- sözlük kızlarının bugünkü kombinleri22
- sigara içen insan aptaldır19
- thusnelda10
- amk diyen kezo8
- sevgilisinden yeni ayrılan kız11
- şalgam suyu10
- sokakta görülen kediye naber lan demek9
- larisalisa13
bir çocuk düşünün
yetimhanede hayatı tanımaya başlar.
yetimhanede verilen dişimin kovuğunu doldurmayacak kadar yemekle karnı doymaz haliyle. birazcık daha yemek ister, onun yerine dayak yer.
kaçar oradan. londra'ya atar kendini yedi gün boyunca yürüyerek.
nihayet londra'ya ulaştığında ise ayakta duracak mecali kalmaz.
bir hırsız çetesinin eline düşer.
çalmadığı bir şeyden ötürü suçlanır.
ama onun çalmadığını bilen zengin ve iyi amca onu bağrına basar.
hulusi kentmen'in victoria dönemi ingilteresi'ndeki versiyonu zengin ve iyi amca, oliver'e kitapçıya götürmek üzere kitap ve para verir. ( zaten oliver de tam bu noktada sezercik olur. sezercik ve ayşecik'in birlikte oynadığı filmlerden birinde de vardır böyle bir sahne. hırsız çocuk bağra basılır ama içten içe de güven sıkıntısı yaşanır. para verelim bakalım, istediğimiz yere parayı bırakıp geri gelecek mi diye denenir.) amcanın yanındaki arkadaşı çocuğun o parayı geri getirmeyeceğini, sırra kadem basacağını söyler. zengin ve iyi amca inanmak istemez buna.
zaten oliver öyle biri değildir. kitapları ve parayı kitapçıya teslim edip dönecekti ama o hırsız çetesi peşini bırakmamıştı. yine ele geçirirler onu.
bırakmazlar.
çetedeki iyi bir kız, oliver'in çektiği acılara dayanamaz. zengin ve iyi amcaya gizlice durumu anlatır. ama bu onun sonu olur.
oliver içinse yeni bir hayatın başlangıcı.
acıların çocuğu küçük emrah oliver twist, artık bir zamanların fakir ama gururlu çocuğu olmaktan çıkar.
1909'da charles dickens tarafından kaleme alınan bu kitap, defalarca sinema ve müzikal olarak vücut bulmuş, son sinema filmi de roman polonski tarafından 2005'te çekilmiştir. ki kendisini ben izledim. oyuncular olsun, kostümler olsun, mekan tasarımı olsun mükemmel. ama sıkıldım filmi izlerken. kitabını okumak , filmini izlemekten daha zevkliydi.
yetimhanede hayatı tanımaya başlar.
yetimhanede verilen dişimin kovuğunu doldurmayacak kadar yemekle karnı doymaz haliyle. birazcık daha yemek ister, onun yerine dayak yer.
kaçar oradan. londra'ya atar kendini yedi gün boyunca yürüyerek.
nihayet londra'ya ulaştığında ise ayakta duracak mecali kalmaz.
bir hırsız çetesinin eline düşer.
çalmadığı bir şeyden ötürü suçlanır.
ama onun çalmadığını bilen zengin ve iyi amca onu bağrına basar.
hulusi kentmen'in victoria dönemi ingilteresi'ndeki versiyonu zengin ve iyi amca, oliver'e kitapçıya götürmek üzere kitap ve para verir. ( zaten oliver de tam bu noktada sezercik olur. sezercik ve ayşecik'in birlikte oynadığı filmlerden birinde de vardır böyle bir sahne. hırsız çocuk bağra basılır ama içten içe de güven sıkıntısı yaşanır. para verelim bakalım, istediğimiz yere parayı bırakıp geri gelecek mi diye denenir.) amcanın yanındaki arkadaşı çocuğun o parayı geri getirmeyeceğini, sırra kadem basacağını söyler. zengin ve iyi amca inanmak istemez buna.
zaten oliver öyle biri değildir. kitapları ve parayı kitapçıya teslim edip dönecekti ama o hırsız çetesi peşini bırakmamıştı. yine ele geçirirler onu.
bırakmazlar.
çetedeki iyi bir kız, oliver'in çektiği acılara dayanamaz. zengin ve iyi amcaya gizlice durumu anlatır. ama bu onun sonu olur.
oliver içinse yeni bir hayatın başlangıcı.
acıların çocuğu küçük emrah oliver twist, artık bir zamanların fakir ama gururlu çocuğu olmaktan çıkar.
1909'da charles dickens tarafından kaleme alınan bu kitap, defalarca sinema ve müzikal olarak vücut bulmuş, son sinema filmi de roman polonski tarafından 2005'te çekilmiştir. ki kendisini ben izledim. oyuncular olsun, kostümler olsun, mekan tasarımı olsun mükemmel. ama sıkıldım filmi izlerken. kitabını okumak , filmini izlemekten daha zevkliydi.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar