bugün

türbanlı kafasıyla sanat konuşan kız

Bu duruma özgürlükler açısından bakarak, isteyen herkes istediğini yapabilir, Bizlerin buna karışmaya hakkı yok denilebilir.
Ama şöyle bir durumda vardır ki, bir insan söylemleriyle çelişiyor tezat oluşturuyorsa bu durum eleştirilir.Bu da oldukça doğaldır.

ben hayvanseverim diyen birinin sonra sokakta gördüğü köpeği tekmelemesi, yada ben çevreciyim diyen birinin balkonda ki saksıya çamaşır suyu dökmesi ne kadar absürt gözüküyorsa bu durumda bir o kadar gariptir.

Türban takan biri, işin mantığına bakmaz, bir saç telinden erkeğin tahrik olup olmama ihtimalini düşünmez, allah'ın emri diyerek bu durumu sorgulamadan doğmatik bir yaklaşımla kabul eder.

Gelelim sanat meselesine.

Sanat dediğin şey yaratıcılığın ve hayalgücünün vucut bulmuş halidir.Müziktir, heykeldir, resimdir, danstır.Sanatın neredeyse tamamının haram olmasının yegane sebebi, burda ki yaratma kavramıdır.Bu duruma Yaratmak allaha mahsustur mantığıyla yaklaşılır.Bu durumun destekleyen Resmin, heykelin, müziğin, dansın haram olduğuna dair yüzlerce hadis, yüzlerce hikaye vardır.Hatta bir çok kaynakta ressam ve heykeltraşların en büyük günahkarlar olduğu söylenir.

Şimdi türban meselesini mantığına bakmadan sorgusuz sualsiz doğma biçiminde kabul edip iş müziğe, heykele sanata gelince yorumlar yapmak işte "ya o dönemde öyle gerekmiş onun için yasaklamışlar." falan demek, mantığını sorgulamak abesle iştigaldir.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sorarlar adama.

insan nasıl yaşayacağını seçmekte özgürdür.Ama seçtiği yolda söylemleriyle eylemlerinin tutarlı olmalısı gerekir.Bana garip ve komik gelen durum eylem ve söylem arasında ki bu tezatlıktır.
güncel Önemli Başlıklar