bugün
- öğretmen maaşları14
- magicovento12
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak14
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması23
- anın görüntüsü16
- amerikan film klişeleri10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz10
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler17
- gideon reid morgan jj27
- herkesle iyi geçinmek13
- yazarların bira içme rekorları15
- uzay pornosunun adı ne olmalı17
- cinlerin musallat olma sebepleri21
- hangi yazar hangi burç14
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi8
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi21
- kur koruma ne demek14
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması10
- kalp krizi8
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak10
- yalnguk oglu10
- sokak köpekleri9
- 25 yaşındaki kız 38 yaşındaki erkek ilişkisi15
- kız arkadaşı yüzünden kendini asan genç8
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması10
- özgür özel8
- lise mezuniyet törenleri10
- istanbul10
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu25
- su faturasının elektrik faturasını sollaması9
- sözlükten hatun kaldırmak19
- ali koç da bizim aziz yıldırım da bizim22
- gavsın 4 büyük meleğin özelliklerini taşıması13
- irem derici'nin erkek sevdası17
- akraba evliliği bir özgürlüktür19
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması16
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir15
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak16
- hiç yaşamadığın şeyi hatırlamak11
- ali koç12
- kadının kocasına ismi ile seslenmesi mekruhtur18
- ellerim bos gonlum hos9
- küresel ıkınmanın yahudi olması gerçeği14
- islam10
- meral akşener12
- bir insanın sizi sevmediğini nasıl anlarsınız12
- ctrlx ile adana sokaklarında gece vakti gezmek9
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle13
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği15
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı8
Bir mehmed alagaş yazısıdır.
Her ifadenin insanda çağnştırdığı bazı anlamlar, bazı görüntüler vardır. Kimi zaman ifade aynı olmasına rağmen, bu ifadenin insanlarda yankılanması farklı olabilmektedir. Tabi ki şimdi bunun üzerinde duracak ve bazı örneklerle bunun sosyopsikolojik nedenlerini açıklayacak değilim. Çünkü nedenleri açıklanmasa da, yaşanan bir hadisedir bu!.
Bu kısacık yazıda, özellikle şehirlerarası yolculuk yaparken karşılaştığım bir ifade üzerinde durmak istiyorum. Geniş dağ yataklanna kireçli taşlarla yazılan bu büyük ifade, iki kelimeden meydana geliyor.,
Yüzlerce askerin, binlerce taşı bir araya getirerek ve kireçle boyayarak büyük büyük harflerle yazdıkları bu ifadeyi, sanırım birçok insanımız da görmüştür. Yukarıda da belirttiğim gibi, bu ifade ile ne anlatılmak istendiği veya bu ifadeyi okuyanların ne anladığı yine kişilere göre değişebilmektedir.
Mesela bu ifadenin bende çağrıştırdığı anlamı veya bu ifadenin bende yankılanmasını değerlendirecek olursam; belki de bendeki bu yankılanma, hiç kimsenin karşılaşmadığı bir yankılanmadır!. Çünkü bu ifadeyle nerede karşılaşsam, hep aynı garip görüntüler ve hep aynı garip sesler geliyor kulağıma!. Yolculuk yaparken, genel olarak pencere kenarına otururum. işte bu yolculuklarım esnasında, otobüsün penceresinden dışarılara bakarken ve dışarıların halini düşünürken, dağ yamaçlarındaki bu koskoca ifadeyi görüyorum.
Önce vatan
Aklımı (yine Ankara'ya) kaçınyorum!. Büyük, pek büyük bir yemek salonuna giriyorum. Önce etrafıma bakmıyorum. Ortadaki geniş masa ve masanın nakışlan dikkatimi çekiyor. Acaba ağaç oyma mı? diyerek sokuluyorum masaya.,
I ııh, ağaç oyma değil.
Şeref ve haysiyet olmadan, namus ve vicdan oymadan meydana geliyor masanın nakışlan!.
Masanın üzeri, beyaz, bembeyaz emek üzerine, kırmızı ve kara, kapkara zulüm kakmalarla bezenmiş.
Masanın etrafında ise, kimilerinin Sevgili büyüklerimiz, kimilerinin Sayın efendilerimiz,
kimilerinin Filanca işadamımız dedikleri, seçkin namussuzlar oturmakta!.
Ellerindeki çatal ve bıçaklarla, yemek servisini bekliyorlar. Bunlann karşısında süklüm-püklüm durmayı bir sanat olarak algılayan garsonlar ise, papyonu andıran tasmaianyla masaya yaklaşarak ve çeşitli dillerdeki aynı ifadeyi tekrarlayarak, masadaki efendilerine soruyorlar.
Sayın efendilerimiz, ne yersiniz?
Masadaki namussuzlar için, ne güzel bir sorudur bu!.
Ağızlan bir anda sulanmış ve salyalan akmaya başlamıştır! .
Ne yediklerinin ve ne yiyeceklerinin bilincinde oldukları için, hiç düşünmeden ve hiç düşünmeye gerek duymadan hepbir ağızdan cevap verirler.,
Önce vatan!.
Önce vatan!.. (Sonra vatandaş!.)
Her ifadenin insanda çağnştırdığı bazı anlamlar, bazı görüntüler vardır. Kimi zaman ifade aynı olmasına rağmen, bu ifadenin insanlarda yankılanması farklı olabilmektedir. Tabi ki şimdi bunun üzerinde duracak ve bazı örneklerle bunun sosyopsikolojik nedenlerini açıklayacak değilim. Çünkü nedenleri açıklanmasa da, yaşanan bir hadisedir bu!.
Bu kısacık yazıda, özellikle şehirlerarası yolculuk yaparken karşılaştığım bir ifade üzerinde durmak istiyorum. Geniş dağ yataklanna kireçli taşlarla yazılan bu büyük ifade, iki kelimeden meydana geliyor.,
Yüzlerce askerin, binlerce taşı bir araya getirerek ve kireçle boyayarak büyük büyük harflerle yazdıkları bu ifadeyi, sanırım birçok insanımız da görmüştür. Yukarıda da belirttiğim gibi, bu ifade ile ne anlatılmak istendiği veya bu ifadeyi okuyanların ne anladığı yine kişilere göre değişebilmektedir.
Mesela bu ifadenin bende çağrıştırdığı anlamı veya bu ifadenin bende yankılanmasını değerlendirecek olursam; belki de bendeki bu yankılanma, hiç kimsenin karşılaşmadığı bir yankılanmadır!. Çünkü bu ifadeyle nerede karşılaşsam, hep aynı garip görüntüler ve hep aynı garip sesler geliyor kulağıma!. Yolculuk yaparken, genel olarak pencere kenarına otururum. işte bu yolculuklarım esnasında, otobüsün penceresinden dışarılara bakarken ve dışarıların halini düşünürken, dağ yamaçlarındaki bu koskoca ifadeyi görüyorum.
Önce vatan
Aklımı (yine Ankara'ya) kaçınyorum!. Büyük, pek büyük bir yemek salonuna giriyorum. Önce etrafıma bakmıyorum. Ortadaki geniş masa ve masanın nakışlan dikkatimi çekiyor. Acaba ağaç oyma mı? diyerek sokuluyorum masaya.,
I ııh, ağaç oyma değil.
Şeref ve haysiyet olmadan, namus ve vicdan oymadan meydana geliyor masanın nakışlan!.
Masanın üzeri, beyaz, bembeyaz emek üzerine, kırmızı ve kara, kapkara zulüm kakmalarla bezenmiş.
Masanın etrafında ise, kimilerinin Sevgili büyüklerimiz, kimilerinin Sayın efendilerimiz,
kimilerinin Filanca işadamımız dedikleri, seçkin namussuzlar oturmakta!.
Ellerindeki çatal ve bıçaklarla, yemek servisini bekliyorlar. Bunlann karşısında süklüm-püklüm durmayı bir sanat olarak algılayan garsonlar ise, papyonu andıran tasmaianyla masaya yaklaşarak ve çeşitli dillerdeki aynı ifadeyi tekrarlayarak, masadaki efendilerine soruyorlar.
Sayın efendilerimiz, ne yersiniz?
Masadaki namussuzlar için, ne güzel bir sorudur bu!.
Ağızlan bir anda sulanmış ve salyalan akmaya başlamıştır! .
Ne yediklerinin ve ne yiyeceklerinin bilincinde oldukları için, hiç düşünmeden ve hiç düşünmeye gerek duymadan hepbir ağızdan cevap verirler.,
Önce vatan!.
Önce vatan!.. (Sonra vatandaş!.)
güncel Önemli Başlıklar