bugün

sudoku

Sevdiğimin sudoku su bu, çözüp çözüp gitmeyin. Sonra laf ediyor, kim çözdü bu sudoku yu diye. E ne diyeceksin. Yavşak arkadaşlarım mı çözdü diyeceksin. Yavşak arkadaşlarım çözdü diyorum. Vay efendim niye çözdürdün de, onların kendi sudokuları yok muymuş da, benim sudokuma mı kalmışlar da, benim sudokumu niye çözmüşler de, neler çekiyorum ya. Çözmeyin .mına koyiim şunun sudokusunu ya. Hakikaten sizin kendi sudokunuz yok mu. Yoksa ben alayım. Akşama kadar çöz. Yeter ki şu sevdiğimin sudokusunu çözmeyin arkadaş. Bambaşka biri oluyor sudokusu çözülünce. Skicem onun da en sonunda sudokusunu ama sen dur. Arkadaşım çözmeyeceksiniz sevdiğimin sodukosunu. Bak kalbinizi kırarım. Sevdiğimle arama, yavşak arkadaşlarım tarafından çözülmüş bir sudokunun girmesine izin vermem. Seviyorum. Haa, ben sudokusunda değilim. Sudokudur bu, çözülür. Ama herkes kendi sudokusunu çözsün. Ben senin sevdiğinin sudokusunu çözüyor muyum. Çözmüyorum. O zaman sen de benim sevdiğimin sudokusunu çözmeyeceksin arkadaş. Beni deli etmeyin. Benim deli tarafım çok pistir. Oh ne ala memleket be. Çözüp çözüp git. Kendi sudokunu niye çözmüyorsun. Biter diye mi korkuyorsun. Seninki sudoku da sevdiğiminki ne. Sevdiğiminki de sudoku değil mi. Sudoku. Senin sudokun bitiyor da sevdiğimin sudokusu bitmiyor mu çözmeyle. Bırak, bundan sonra kesiyorum seninle olan arkadaşlığımı. Senin nasıl bir insan olduğunu şu andan itibaren anlamış bulunmaktayım. Şerefsizsin sen. Senin yüzünden sevdiğimle az kalsın ayrılma noktasına geldik, biliyor musun. Şerefsiz. Lan sktir git..
(bkz: alpay erdem)