bugün

muammer kaddafi

öldürülüşünü izledikten sonra uzun süredir kan görmeye ve öldürmeye alışmış bu toplumun daha çok kan dökeceğinin dalaletidir. libya'dan bundan sonra habe alamayacağız diye düşünüyorum. daha doğrusu 8-9 aydır bangır bangır kaddafi karşıtı haber veren gazeteler ve tv kanalları artık rutin işlerine dönerler.

"adam 42 yıldır ülkeyi baskıyla zulümle yönetiyor" dedi bugün bir öğretmen arkadaş, iyi de daha dün gelmemiş işte, 42 yıl. 90'larda tanıdım ben bu adamı, lisede,sınıfımızda kendisi ile aynı adı taşıyan bir arkadaş vardı, babası hayranıymış onun, bir dönem orada çalışmış adam. hakkında tek bildiğim ise amerikaya karşı tavırlarıydı, bugün chavez ne ise o idi.
aylardır aleyhinde kadar çok haber yapıldı ki, bir anda bütün türkiye kaddafi karşıtı oldu. meğer ne demokrasi aşığıymışız. oysa ırak, afganistan hala ağlarken. kuş beyinlilik, samimiyetsizlik böyle bir şey olsa gerek. bunu sadece kaddafinin gitmesi ile alakalı demiyorum. sadece diyorum ki "ne kadar başka akıllıyız" yani beynimize konulan şeyi sanki kendimiz düşünmüş gibi ifade ederiz ya. medyanın gazıyla nasıl dolduysak artık, zil takıp oynayacağız, hani "allahu ekber" diyerek bir yandanda adamın makatına parmak sokan o güruh var ya, üstelik bunu o" müslüman değildi, müslüman olarak ölmeyi de haketmiyor" diyerek de savunmaya geçen, yani müslüman değilsen bu şekilde ölmeye layıksın, güruhu, bir an da korktum açıkçası, bunlar da müslümanım diyor, bizdeki de... yorum yok daha fazla, neyse. borges'in bir sözü geldi aklıma " insan zamanla kendi düşmanına benzer", kimbilir...

libya toplumu hakkında üzülmeyeceğimi ayrıca belirtmek istiyorum. çünkü daha çok üzüleceğim, üzüleceğimiz günler gelecek, eğer böyleyse dünya, islam toplumu, ateş içimize düşmeye yakındır. ve umarım ben o günleri görmeden çoktan ölmüş olurum. zira beni yakınlarımın ölümünü görmekten başka üzecek bir şey varsa o da ülkemin artık, o eski ülkem olmaması olacaktır.