bugün

sevmek istemek

insan sevmek istediğinde bir garip bulutlar solur...
korku, heyecan, mutluluk, umut, kararsızlık duygularını bir çırpıda yaşar; beyni içinde sözler uçuşmaya başlar. yarım dizeler sanki kadermişcesine dolaşır, arapsaçından hallice düğümlenir zihne. "Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur, insan bir akşam üstü ansızın yorulur" diyor attila* ve ekliyor, "o korku değil artık bu yaşadığım telefon zillerine dolaşarak". sonra asaf* sazı eline alıyor, "Gecelerinizi karıştıracak gitgide Olmayanlarınızın çoğalması" diyor ve ekliyor, "Hepsinin gelmesini bekleme, Bir kişi gelmeyecek; Sen alışmayasın diye.".

insan akşam üstü, ortalarda bir gece olmayanlarımızı anımsayıp yoruluyor. oturup aklıselim düşünmeye başlıyor: öncelikle içten sevdik diyelim, sonra karşımızdaki de içten sevdi, daha sonra birbirimize uyduk diyelim; yetmez ki.
gecenin sonuna doğru, garip bulutlar çoğalıyor. zehirli bulutlar dört bir yanı sarıyor; bir yanı çocuk saflığı, diğer yanı yaralı asker çığlığı, öbür yanı yaşanmışlıkların özü, en öteki yanı şiir kitabının adı: "imkansız aşk"