bugün

müslüman

ahir zaman yaramadı müslümana.
ondokuzuncu, yirminci, yirmibirinci yüzyıl hiç yaramadı. o kadar da söylemişti peygamber halbuki, uyarmıştı. ama tökezledi müslüman, yüzükoyun yere kapaklandı. üstü başı çamurlandı, tozlandı. tırnağından saçına kadar kirlendi.
günde beş kez abdest aldı, arınamadı.

çünkü yürekten inanmadı cennete. ne de cehenneme.
üç kuruşu bir arada görünce yeryüzünde bir cennet inşa etmeye koyulması bundandı. her yavşaklığının ardından suçu şeytana attı. oysa şeytan bu aralar çok yoğundu. içten içe biliyordu oysa sabah akşam "hayat bu dünyadan ibaret olabilir" diye kulağına fısıldayanın şeytan olmadığını. namaz yaşamın sırtında bir yüke dönüştü. biriktikçe boşalttığınız bir cerahat gibi akıttınız seccadeye onu. zekat servetinizin düşmanıydı. vicdanınız bir vergi memuru gibi kapıya dikildikçe siktiri çektiniz. sahabenin fedakarlıklarına ağlamayı islam sandınız. çok acılar çektiniz evet. ama bir köpeğin acı çektiği gibi çektiniz acıyı. ihlasınızdan değil başka çareniz olmadığı için sabrettiniz siz. acı bitince unuttunuz. acı çekene önce ağladınız sonra yine unuttunuz. kelimeye şehadet ettiniz ama onu da unuttunuz. asrı saadet bir kadim masal gibi. birbirinize anlatıp durdunuz.
asrı saadet asrı saadette kaldı siz işinize bakın.

allah'ın bir lütfu olarak çok para kazandınız. çok geçmedi para sizi kazandı. kapital tanrınız oldu, sizler ihlaslı kulları. asgari ücretle türbanlı kız emeği satın alarak müslüman kadına olan borcunuzu da ödediniz. nasıl olsa başka kapıda iş bulamazlar bu kıyağınızı unutmasınlar.

çabuk sıkıldınız ama. türbanlı kızı vitrinden indiriverdiniz. iş dünyası böyle demode fotoğrafları sevmezdi çünkü. allah'ınıza ortak ettiğiniz kapitaliniz size kızabilirdi. kadının başı örtülü olsun ama ortalarda pek gözükmesin. kadın bizim ihlasımızın bir nişanesi olarak kalsın böyle. dinimizin sancağı gibi dursun orada. kendinize müslüman olduğunuzu ispatlamanın başka yolu kalmadı. evinizde oturan, namaz kılan, allah'tan hakkıyla sakınan o kadın sizi sırat köprüsünden geçirecek. ahir zamanda bu kadının kahrını çekmek size cenneti getirebilir. bu dünyada ve ahirette sırtına binmek için elinizin altında bunlardan bir tane bulunmalı.

ağaçlarının altından ırmaklar akan cennet sizin villanızın yanında sönük kaldı gibi değil mi? ağaçları, ırmakları, huri kızlarını, yüzme havuzlarını, audi quattro larınızı yeni tanrınız size peşinen verdi bile. şimdi müslüman gibi görünmek size yeter. bazen görünmemekte de fayda var. zaman zaman yapacağınız, allah alışverişte görsün kabilinden bir takva gösterisi yeterli. arada da filistin'e ağlayıp ihh'ya üç kuruş gönderdin miydi tüm cennetler sizindir.
sahi, zihninizden geçirmeden, ağzınızdan dilinizden tükürür gibi okuduğunuz o surede ne demişti yaradan?
"asra yemin olsun ki insan ziyandadır..."
insan ziyandadır,
ziyanda.