bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

bugün 14 şubat, sevgililer günü. hediyeler alındı, aşklar tazelendi, sevgililerle gezildi, muhtemelen sevişildi.

bir kısım insana göre ise, bugün herhangi bir günden farksızdı. pazartesi sendromuyla uyanıldı, moral motivasyon sıfır halde işe ya da derse gidildi. hayat normal devam etti. zaman aktı, onlar izledi. evet, yeterince değinilmiş ve cılkı çıkartılmış yalnız kalplerden bahsediyorum. ben de onlardanım, yaygın olarak bilindiği üzere. benim için bomboş geçen 21. sevgililer günü. ne ilk, ne de son.

bu 14 şubatım yollarda geçti. elalem sevgilisiyle el ele gezdi, ben ise bir tren koltuğuna yayılmış bir halde sıkıntıdan patladım. dikkat ettiğimden değil, herkes dışarıdaydı, herkes el eleydi. herkesin depresyon nedeni aynı. bu. herkes aynı şeyi yazmıyor mu, yazıyor. sıradan. ama gerçek.

yolda yapacak daha iyi bir işim olmadığından bu gece ne yazacağımı düşüneyim dedim. pek uzun bir şey yazabilecek durumda değildim. şarkılar beni anlatsın istedim. belli kadınlara, belli şarkılar adamak istedim. belki görürlerse hatırlarlar, anlarlar veya hissederler... geçtiler gittiler bu yalnız kalpten, ben de onları aşkın ve sevginin göze sokulduğu günde kalbimdeki mezarlarında ziyaret etmek istedim.

cansu'ya:
(starsailor - poor misguided fool)
http://www.youtube.com/watch?v=EGZJg4uo3-k

mi señorita'ma:
(the ink spots - i dont want to set the world on fire)
http://www.youtube.com/watch?v=pSK-1guFLDk

prensesime:
(the ink spots - maybe)
http://www.youtube.com/watch?v=C1j1_baQwH8

sevgili dilem'e:
(radical noise - bazen)
http://www.youtube.com/watch?v=GAzmCgqknpM

ve günün anlam ve önemi için de tüm sevgililerin birbirine armağan etmesi için güzel bir şarkı. bu şarkıyı armağan edecek birini bulamamış, yalnız ve işe yaramaz bir adamdan siz sevenlere:
(nat king cole - love me as though there were no tomorrow)
http://www.youtube.com/watch?v=FTVLZhhkdgI