bugün

entry'ler (13)

havada bir top bulut olsam

ilkokul müzik derslerinde mutlak suretle blokflut ile çaldırılan, sadece fa, sol ve la notalarının bir araya gelmesinden oluşan bir şarkı. Bestecisi Salih Aydoğan'dır.

sözleri aşağıdaki gibidir:
havada bir top bulut olsam
ne güzel parasız dolaşırdım
sinopa doğru gezinirdim
oradan hataya süzülürdüm
ne şirin bir yurt bu güzel yurt
denizi güneşi havasıyla

sessiz film

1927 yılında çekilen ilk sesli film olan "Caz Şarkıcısı/The Jazz Singer" isimli filme kadar çekilen tüm filmlere bu isim verilir. Genel bir tanımla, ses kuşağından yoksun filmler olarak da adlandırmak mümkündür.

teyzem

Yönetmenliğini Türk sinemasının usta isimlerinden Halit Refiğ'in yaptığı, senaryosunu, daha sonra 9 filmini ve Anlat istanbul filminin bir hikayesini yönetmiş olan Ümit Ünal'ın yazdığı, 1987 yapımı, kesinlikle kalbur üstü Türk filmlerinden biri.

i know what you did last summer

Jim Gillespie tarafından yönetilen, Wes Craven ile birlikte "teenslasher/ergenkıyımı" türünün en önde gelen isimlerinden biri olan Kevin Williamson tarafından senaryosu yazılan 1997 yapımı gerilim filmi.

ömer lütfi akad

durağan kamerası ve neredeyse geometrik olarak hesaplanmış mükemmel mizansenleri ile en melodram filminde bile kendi üslubunu ortaya koyan büyük sinema adamı. 1997 yılında Mimar Sinan Üniversitesi tarafından "onursal profesörlük" ünvanı verilen Akad, 1998 yılında da "T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"ne layık görülmüştür. akad'ın iş bankası yayınlarından çıkan "Işıkla Karanlık Arasında" adında bir de anı kitabı bulunmaktadır.

andre bazin

Ünlü fransız sinema dergisi Cahiers du Cinema'nın kurucularından olan Bazin, ikinci dünya savaşı sonrasında oluşturduğu gerçekçi film kuramıyla tanınmaktadır. Sinemanın temel malzemesinin gerçek olduğunu savunur, kuramında alan derinliğinin kullanımını ve uzun çekimleri över. italyan yeni gerçekçilik akımının filmlerini adeta baş tacı eden Bazin, Orson Welles'in yapmış olduğu "Yurttaş Kane/Citizen Kane (1941)" filmini de göklere çıkartır. Fikirleriyle, Fransız Yeni Dalga Sineması'nı oluşturacak olan Truffaut, Godard ve Chabrol gibi yönetmenleri etkilemiştir.

sergei eisenstein

Sovyet toplumcu sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olarak sinema tarihine geçen s.m. eisenstein, geliştirdiği montaj kuramıyla dikkatleri üzerine çekmiştir. kuram ve uygulamayı iç içe geçiren sovyet yönetmen-kuramcı, en önemli çıkışını 1925 yılında yaptığı "Potemkin Zırhlısı/Bronenosets Potyomkin" ile yapmıştır.
Dünya görüşü olarak benimsediği diyalektik materyalizm, kuramına da yansımış ve sürekli olarak kendisiyle de çatışan fikirler ortaya koymuştur. Çekimleri, birer hücreye benzetir ve bu çekimlerin hem kendisi içinde, hem de diğerleriyle olan ilişkilerinde meydana getirilecek olan çatışma/çarpışmanın anlamı yaratmakta en temel unsur olduğunu savunur. Ona göre, (klasik kesme ve devamlılık kurgusu anlamında) birbiriyle alakalı olmayan iki çekim yanyana geldiğinde daha üst bir anlama sahip bir başka soyut kavram ortaya çıkar. Kuramını geliştirirken Kabuki tiyatrosundan, ideogramlardan ve Hajiku şiirinden etkilenmiştir. Montaj Türleri isimli makalesinde ise 5 tür montaj biçiminden bahseder: a) Metrik montaj, b) Ritmik montaj, c) Tonal montaj, d) Üsttonal montaj, e) Entellektüel montaj

crash

aynı zamanda umut aral'ın kısa filmidir. atlantik film ve kültür bakanlığı işbirliğiyle yapılmış olan bu kısa film, girdiği her yarışmadan ödülle dönerek insanı delirtir.

gol yemem ama sörf tabii ki yerim

beyin fırtınası değil, olsa olsa beyin sarsıntısı sonrası ortaya çıkmış olabileceği düşünülebilecek bir reklam. rüştü'nün bu cümledeki tonlamaları da bir hayli ilginçtir. gol, yemem, sörf ve tabi ki arasında esler verir rüştü abimiz. yüz ifadesi de oldukça kayda değerdir bu dahiyane reklam cümlesini söylerken.

amores perros

Meksikalı yönetmen Alejandro González Iñarritu tarafından yönetilen, ülkemizde "paramparça aşklar ve köpekler" adıyla gösterilen, 2000 yapımı harika bir film. filmle ilgili ayrıntılı bilgi için http://www.imdb.com/title/tt0245712/

yılanların öcü

daha öncesinde metin erksan tarafından çekilerek sansürle başı çokça belaya girmiş, dönemin cumhurbaşkanı cemal gürsel'in şahsi izniyle gösterime girebilmiş, buna rağmen gösterildiği salonların basıldığı güzide türk filmi. 1985 yılında Şerif Gören tarafından yeniden çevrilmiştir.

minibüs sloganları

her biri insan dağarcığına iyi gelip tebessüm ettiren tuhaf kelimeler topluluğu
-bir sana bir de sabah uykusuna doyamadım

blokflüt

çoğumuzun ilkokul ve ortaokul yıllarında başına bela olmuş, müzik derslerinde hep beraber hocanın yukarı aşağı sağa sola hareket eden parmakları eşliğinde çaldığımız, ancak bazılarının çalarmış gibi yapmayı adet edindiği, ve onları gözlerken hep "lan ya herkes playback yaparsa nolur ki acep?" diye meraklara gark olduğum güzide bir müzik aleti. masis ve helvacıoğlu flütler vardı. heeeeeeey hey:) (bkz: havada bir top bulut olsam)