bugün

entry'ler (23)

türkiye nin euro 2024 e aday olması

Bi o kalmıştı amınakoyim dedirtmiştir.

sözlük yazarlarının ruh halleri

insanların hayatları iklimlere benziyor. bazıları dört mevsimi yaşarken hayatı boyunca, bazıları da ya güneşin kavurucu sıcağında suya hasret kalıyor, ya da 0'ı bile nadiren gören amansız bir soğukla mücadele ediyor. ben de karasal iklimin bodur bitki örtüsüne mahkummuşum gibi hissediyorum bu aralar. ya toprağın verimsizligi ya da iklimin dengesizliği ile bir türlü büyüyüp yeşeremeyen bodur çalılar gibiyim.

benim pek pembe hayallerim yoktu, hatta hayal diyebileceğim tek isteğim biran evvel bu ülkeden gitmek. onaysa cesaretim yok.

çevremede ki insanların eksisi sanırım belli bir renge sahip olmayan ama her rengi de içinde bulunduran alacalı hayallere hapsolup kalması. hiçbir şeye sahip olamayıp her şeye benim diyebildiğimiz sanrılarla avutup duruyoruz kendimizi.

metro,otobüs, dolmuş,sokaklar,caddeler tıklım tıklım yalnızlık kokuyor. o sıkışıklığa rağmen kimsenin yalnızlığı kimseye değmiyor. bir çok amaç uğruna kosusturup duran binlerce amaçsız insan...

ağlayan, ağlatılan üzülmüş bir kadın gördüğümde ise canım acıyor.
göğüs kafesimde bir ağrı var, nefesim daralıyor. müsait bir yerde inecek var!

uludağ sözlük yazarlarının twitter sayfaları

https://mobile.twitter.com/peder_zickler

yazarların ekşi sözlükteki nickleri

https://eksisozluk.com/biri/sakaci-sairr

uludağ sözlük nostalji kuşağı

görsel

uludağ sözlük nostalji kuşağı

görsel

Genç david gilmour 1968

uludağ sözlük nostalji kuşağı

görsel

"Remember when you were young, you shone like the sun."

ben tipe bakıyorum diyen kız

Kadın her anlamda ilişkinin ilerleyişine hız katar bu dürüst yaklaşımıyla.

Kadın içgüdüsünün 2 seçici algısı vardır. Öncelikle bana sağlıklı yakışıklı/güzel alfa bir çocuk verebilecek mi?
Digeri ise sizin bildiginiz üzre cağın gereksimlerini karşılıyor mu?

Zaten kadın yaşamakta olduğu çağın gereklerini karşılayabileceğini düsündüğü erkeklerle birlikte olmak ister genel olarak. para deyip kesip atmıyorum. daha geniş bir tablo gösteriyorim yüzyıl önce toprak sahibi olan bir erkek bin yıl önce köleleri olan belki, on bin yıl önce iyi bir avcıdır.

Çünkü tüm bu olay bizim insan türü olarak sağlıklı nesiller yetiştirme güdümüzden kaynaklanıyor. Kadının dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak güçlü bir alfa erkeğe ihtiyacı var. Erkeğin de onun alfa erkek olduğuna inanacak kadınlara ihtiyacı var.

Yani bunun farkında ve dürüstce söyleyebilen kadın ve erkek bana göre her anlamda doğru olanı yapıyordur.

güzel bir kızın sürekli reddedilme sebebi

ısrar

yalvarmak

Hayatını o erkeğe bağlamak ve bunu belli etmek

bak şimdi biraz düşün sevdiğin erkek sana karşı bir çekim hissediyor olsaydı cevap "evet" olup şu an çıkıyor olurdunuz, sakın dostlarının gazıyla " bu erkek benden hoşlanıyor, ama bir türlü olmuyor " düşüncesine kapılma. eğer her seferde teklifi yenilerseniz o çocuğun sana cevabı yine aynı olacaktır, üstelik ettiğiniz her tekrardan sonra kafasında hayır kelimesi daha da kalınlaşacak ve seninle görüşmek bile istemeyecektir.

Israrın bir baska türü de kıza yalvarmaktır. “ beni dinle ben seni çok çok çok seviyorum, senin için ölebilirim bile, seni sen yokken bile fazlasıyla sevdim, ama sen bunu anlamıyorsun.” malesef yalvarmak senin o erkeğe karşı ufak bir ihtimal, azcık şansın varsa bunu yok etmek için yegane yoldur. Bak şimdi anlatayım. yalvardığın zaman kendini bi bok sanar sonuçta sen bir kızsın egonu, gururunu, "kendi"ni bir kenara koyup "o"na gidene kadar verdiğin savaşı belki hayatında hiç yaşamadın. Belki de o erkek içinde kimse o kadar savaşmadı. Bu sevgiyi kaldıramıycak kişiye yalvardığını düşün bu senin onun gözünde düşmene neden olur.

bir erkeği hayatının merkezine koyman, onu hayatındaki en değerli şey yapman demektir. bunda elbet bir sakınca yok. sorun ona aşırı değer yüklemenden kaynaklanıyor. özellikle bu erkeği henüz iyi tanımıyorsan, (şimdi bana tanıyorum deme bir erkeği gerçekte tanısan onu hayatının merkezine koymaman gerektiğini bilirsin). Zaten ona aşırı derecede değer vermen yapabileceğin en büyük yanlışlardan biri. neden mi? çünkü iyi tanımadığın birine aşırı değer verdiğinde, bu hem onu gözünde mükemmelleştirmene ve onun eksik taraflarını görememene, hem de onun yanındayken aşırı panik ve hata yapmaktan korkar bir halde olmana neden olur. ne yazık ki insanoğlu elde edemediğini ister ve sen o erkeği aşırı istediğinde onun için çok kolay elde edilebilir biri olursun. böyle olduğunda sana karşı bir çekim hissetmesi neredeyse imkansızdır. eskiler boşu boşuna “kaçan kovalanır” dememişler.

Durumunuzu daha iyi anlayıp, güzel bir tahlil yapmak için bir mesj kadar uzağınızdayım.

hoşlanılan kişinin arkadaşça davranması

Hoşlandığın kişi büyük ihtimalle senin arkadaşındır zaten. genellikle uzun arkadaşlıklarda değil daha yeni kurulmuş arkadaşlıklarda görülür. Mesela sen en baştan onu hoşlandığın, etkilendiğin, seni çeken kişi sınıfına koymuşsundur zaten. arkadaşlık adı altında sen ona hayran hayran bakıp, onun için bazı fedekarlıklar yaparken o sana arkadaşça davranmaktadır. her geçen gün hislerin büyür.
bu durumlarda kararsızlık ve acı hakimdir hayatında. arkadaşa sinyal verirsin,anlamaz.araya arkadaş sokup ağzını aratırsın anlamaz.(ya da anlamamazlıktan gelir) yani o seni arkadaşı olarak görüyordur zaten. Bu nedenle arkadaşca davranması normal. Sen ondan hoşlandığını beli ediceksin ve sonrasında o sana arkadaşca davranmaya devam edecek. Üzgünüm ama bunun oluru yok gibi duruyor..

sevilen kişiye söylemek istenilenler

Sevilen kişiye belli sebeplerden dolayı(başkasını sevmesi, karşılık vermemesi, daha önce birçok kez reddetmesi veya bu büyük çümlelerin onun için bir anlam ifade etmemesi.) söylenemeyen, ama söylenmek istenen şeyler.

Gözlerin böyle bir hüznünün içerisinde miydi bilmiyorum. bundan 4 ay önce seni ilk defa gerçekten gördüğüm an. belki de değildi. o muhteşem hafızam, bunu hatırlamıyor. ama tam o andan sonra seninle ilgili olan her şeyi hatırlıyor. bu acı bir şey. her şeyi hatırlamak sonrasında insanın büyük acılar çekmesine neden oluyor. sıkıntılı bir durum aslen.

evet şuan belkide hayatımdan sen gittin. hemde Hiç gelmeden gittin. yoksun. yutmaya, kabullenmeye çalıştığım şey öfkem değil. öfkeli değilim ki sana karşı. kaybedilmişi oynamak benim rolümse, bunu rahatlıkla oynayabilirim. öfke, kin, nefret etmek vs. bunlar benim beynimden geçen şeyler hiç olmadı ki. bu tarz durumlarda beynimden geçen tek his, kırgınlık olur. kırılmadım mı? işte bunun cevabı çok net. fazlasıyla. hiç olmadığım kadar.

eh, tabi ki böyle olmasını istemezdim. bunun böyle olmaması gerekirdi. masallardaki gibi bir son beklemek hayalcilik olurdu. kendi ütopik ülkemin kraliçesi yaptığım sen ile nasıl bir son yaşayabilirdim ki? hiç başlamadan biten bir sonla ilgili. hayır yani ne bekliyordum? buydu işte olabilecek en normal son. yine de derim ama, hep de diyeceğim sanırım, bunun böyle olmaması gerekirdi.

ha evet bir daha kendimi açmayacağım. Sana kendimi hiç açamadım ki zaten açamadan reddedilmiştim senin karşında. ama olsun son dört aydır her gün yatağıma yattığım an söylediğim bir gerçel bu sana bir daha kendimi açmayacağım. sonuç ne mi? gerçekten başarabildiğimde, muhteşem bir ben. az biraz taviz verdiğimde yıkık dökük, birileri sayesinde enkaz altından çıkmayı bekleyen bir ben. hangisi iyi ki? yine de diyeyim tekrardan
Sana birdaha kendimi açmayacağım.

Size birşey söyliyim mi sevgili yazarlar?

onun için hiçbir şey fark etmiyordu gerçekten. bundan kaç ay öncesinde de aynıydı durum dün yine aynıydı bugün yine aynı. yarın yine aynı olacak. ne değişecek? hiçbir şey. bunu yazmış olmam yahut onun bunu benim yazdığımı bilmeden okuması ne değiştirecek? hiçbir şey. beni mi değiştirecek yani bu yazdıklarım? ya da durumu mu? hayır. o halde neden yazıyorum? bu sorunun bir cevabı yok işte. tıpkı aşkın, onun gözlerinin içerisinde gelip beni yakalamasının nasıl olabildiğinin bir cevabı olmadığı gibi. bir şey denmesi, cevaplanması imkansız olan bir soru yani. tıpkı bir şeylerin değişmeyeceği gerçeği gibi.


en can alıcı nokta is ne biliyormusun. Sana şuan çok fazla ihtiyacım olsa da aslında sana ihtiyacım yok. seni sevebilmek için neden sana ihtiyacım olsun ki? sen ilk zamanlarda da yoktun. Hiç olmadın. şu an yine yoksun. sana ihtiyacım yok sana aşık kalabilmek için. belli bir süreden sonra sana aşık olmayacağım zaten. sana olan aşka duyduğum saygı ele geçirecek beni. yavaş yavaş olan şey.
sana ihtiyacım yok benim. bana bir karşılığı fazla gören bir insana nasıl ihtiyacım olsun? tamamen içimden geldiği gibi davrandığım için mi suçluyum ben? O olmadığım için mi karşında kaybetmiş bir insanım? varsın öyle olsun ya. ben bu durumda kaybetmiş olmaya takılmam ki. hayır yani, boş işlerle uğraşmışım gibi de gelmiyor. kalbimi açmak. sayfalara açmak sunmak. sadece içinden geldiği için bir şeyler yapmak, suçsa. evet. çokça suçluyum. Böyle bir sevgiye karşılığın bir şansık bu kadar da zor olmaması gerekirdi. dediğim gibi, sana ihtiyacım yok seni sevebilmek için. ki zaten, şu anki sana aşık değilim ben. aşık olduğum insan, geride kaldı. belki de ilk gördüğüm anda kaldı. o saflık, o sesini dahi duymamanın yaratmış olduğu efsanelikte, ulaşılamamazlıkta. şu anki umarsızlıkta değil. şu anki duruma nasıl aşık olayım? ruhsuz değilim ki ben. uzatmamak gerek aslında.

rol yapmayı öğreneceğim diyorum her seferinde, aslında pek güzel becerebiliyorum bu işi. şu rolümün kaybetmiş insanı oynamak olduğu dünyada, yapabildiğim en iyi şey bu işte sanırım. bir de böyle uzun uzun yazmak var ama bazen değersiz olabiliyor kimileri için. değersiz değil de, bir şey ifade etmeyen, kelime toplulukları.

hayalim kalmadı artık. en azından senin gözlerinin içerisinde gelen aşkla ilgili. şu son dört ay içerisinde kurduğum bütün hayalleri bu sayfalara verdim ben. Sayfalara aktardım. tükendim mi? bu konuda evet. aslında başka konularda da evet. yapılabilecek bir şey var mı? yok.

Bir daha sana kendimi asla açmayacağım.

Edit: imla

reddedilen erkeğin acınası davranışları

Diğer yazarlarında dediği gibi kendine yediremeyip ısrar hatta bunu aşarak yalvarma boyutuna gelmesidir. mesela;

“bak ben seni ne kadar çok seviyorum, senin için ölebilirim bile, ama sen bunu anlamıyorsun.” ne yazık ki yalvarmak karşındaki kıza veya erkeğe elinde en ufak bir şansın bile varsa bunu yok etmek için yeterlidir. neden mi? çünkü yalvardığın zaman sana olan saygısını yitirmesine neden olursun. bir zavallıya bırak aşık olmayı, saygı bile duymaz. Kız yada erkek farketmez herkes saygı duyabilecekleri,özgüven ve özdeğer sahibi, hatta kendilerinden daha üstün ve kendilerini yanlarında güvende hissedebilecekleri bireyi yanında isterler.

ilk kez öpüşeceklere tavsiyeler

- böyle öpüşmeyi nereden öğrendin?
- sözlükten desem, inanır mısın?

soğuk su içmek

Soğuk su sizinde bildiğiniz gibi yaz aylarının bu sıcağında insanı hayata döndüren şeydir. Ama bazen suyu soğuk içmek şidetli boğaz ağrıları sürekliliğinde ise mideye kalıcı zararlar verebilmekte.

Birde dişi fırçaladıktan sonra su içmek var yaz aylarında suyu 4 derece soğutmak için kullanılan bir yöntem. aslında suyun bize gelişi aynı ama bi ferahlık, bi güzellik, işte biliyorsunuz. merak ettiğim şey ise şuydu:

şimdi hani soğuk su içince boğaz ağrıyor hasta oluyor ya insan. ama aslında bu su sıcak. biz bundan eminiz. diş fırçalamadan önce tadıyoruz, sıcak işte. sonra dişi fırçalıyoruz, suyu içiyoruz, mis gibi soğuk su gibi geliyor. ama o su hâlâ sıcak aslında. biliyoruz. şimdi hasta olur muyuz olmaz mıyız? sırf siz de meraklanmayın diye denedim ben bunu.

yine hasta olunuyor. hastayım şu an. kendimi feda ettim insanlık için. doğa kanunları hukuk kuralları gibi değil hiç. boşluğu buldum burdan çakarım, sıcak suyu soğuk suymuş gibi yuttururum kendime gibi bi şey söz konusu değil yani.

Boğaz ağrısından kurtulabilmek için sabah tam 5 bardak ıhlamur içtim. rahatlıkla söyleyebiliim ki, ıhlamurun bu ağrıyı geçirebilme adına hiç bir etkisi yoktur.

en şansız kitap karakterleri

Okunulan kitaplarda göze çarpan şansız kitap karakterleridir.

(bkz: fareler ve insanlar) - (bkz: lennie) dir bence sağlam bir zekanın kontrolünde olmayan olağnüstü güçün, hiçbir işe yaramadığını simgeler. O olağnüstü güce yazık olmuştur.
Tek dostu, tek güvendiği insan tarafından öldürülmeside cabasıdır.

(bkz: dönüşüm) - (bkz: gregor samsa) da olabilir. Uyandığında böceğe dönüşmek nedir amk. Tabi o karakterde ailesi tarafından ölüme terk ediliyor.

dünya tarihinin en kazık antlaşmaları

Gaziantepspor'un rodrigo tabatayı 8m € ya beşiktaşa satığı anlaşmadır

(bkz: o paraya öküz alırdık öküz)

bir dilek verilse ne dilerdiniz

herkes için adalet.
herkes için fırsat eşitligi.
herkes için eğitim hakkı
herkes için sağlık güvencesi.
sadece tercih edenler için osmanlıca,
sadece inananlar için din eğitimi.

Edit: tabiki bunu sonsuz dilek hakını aldıktan sonra diliyceğim.

ateizmle islam arasındaki farklar

Ateizm: giyotin kadar hafif.
islam: giyotin kadar ağır.

bir kadını aldatmak için geçerli sebepler

--spoiler--
ilgisizlik. başka bir sebep var mıdır bilmiyorum.

erkek için de kadın için de aynıdır.

bunun sonucuna da aldatma demiyorum ben. kimseyi suçlayamazsınız.

şimdi, bir evlilik hayal edin. eşiniz size yakınlık göstermiyor. ne uyurken sarılıyor, ne sizinle sevişiyor, ne de yanınıza oturuyor. skype'da ailesine saatlerini harcarken, 10 dakikasını verip nasılsın diye bile sormuyor veya işi düşmedikçe sizi arayıp da konuşmuyor. sadece şikayet ediyor, söyleniyor, laf sokuyor, mutsuz ve heyecansız.

defalarca kendisiyle konuşuyor; ne kadar mutsuz ve yalnız olduğunuzu anlatıyorsunuz; ama, sizi anlamak istemiyor. sizinle ilgisi yok. onun yaşamının merkezinde değilsiniz. eşiniz sizi siklemiyor.

sonra, günler günleri izliyor ve karşınıza çok tatlı bir kadın çıkıyor. bu kadının sizden çıkarı yok. sizi arıyor, sizinle ilgileniyor, size erkek olduğunuzu hissettiriyor. eşinizle iki ayda bir seks yaparken, bu kadın sizi her an arzuluyor. eşinizin dalga geçtiği düşüncelerinizi ve alışkanlıklarınızı ciddiye alıyor. örneğin; --sadece sevişmek değil-- bu kadınla uzun uzun yürüyorsunuz. o anlatıyor siz dinliyorsunuz, veya tam tersi. birlikte film seyrediyor, aynı şeylere gülüyor veya susarak ama ellerinizi bırakmadan oturup güneşin batışını seyredebiliyorsunuz.

bu aldatmak mıdır?

eşinizin sizi aldatmadığı, aklında ve kalbinde başkasının olmadığı ne malum?

bir kadın, evet, çok kızmış olabilir ama kesinlikle bir başkasını bulmadan sizi silmez. o, belki sizin kadar ilişkisini açık seçik yaşayamıyordur ama, sizi çoktan yaşamından silmiştir. örnek olsun, geceleyin karınızdan sonra yatarsınız ve ona sarılmak istersiniz. o ise, ayaklarını çeker, kendisini saklar ve sırtını size dönüp yatar. sizinle ilgisi kalmamıştır zaten.

aldatmak için en geçerli sebep buysa, kimse suçlu değildir, ya da herkes suçludur.
--spoiler--

uludağ sözlük izdivaç

Ancak erkek le erkeğin izdivacını sağlar. Çünkü sadece erkekler yazmış.