bugün
- izmirde 5 çocuğun öldüğü yangın13
- anın görüntüsü13
- gül gibi kokan sözlüğün ağır abisi21
- zeynep bastık'ın beyaz külodu16
- belediye konserleri yasaklansın13
- mesai saatlerinde entry girenleri cimere bildirmek8
- yazarların romantiklik seviyesi21
- judas'ın ölmesi8
- 17 yaşında bmw vs 3 yaşında egea9
- profesörün sokak köpeği saldırısına uğradığı ülke22
- kedimi kim yedi1'in ölmesi13
- nerede o eski yazarlar23
- güvenmemeyi nasıl öğrendin10
- peter parker'ın mutsuz olması13
- reis deyince akla ilk gelen23
- günün sözü9
- realite manipülasyonu21
- müslüman diye hamas'ı savunmak22
- mel mel vs eylulsabahi40
- özlem zengin21
- gece yatarken kurulan hayaller16
- tanışmak istediğiniz yazar14
- bazlama açmayı bilmeyen kız10
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri8
- ölsem helvamı hangi yazar yapar22
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur17
- victor osimhen8
- eskiamaeksikbiri21
- larisalisa öldü mü9
- b12 takviyesi10
- gecenin şarkısı9
- yazarların en çok sevdiği aylar29
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey29
- puura11
- sözlük kızlarının bugünkü kombinleri22
- sigara içen insan aptaldır27
- thusnelda10
- amk diyen kezo8
- sevgilisinden yeni ayrılan kız11
- kanka olmak istediğiniz yazarlar20
- şalgam suyu10
- dini bütün bir kızı etkilemenin yolları20
- sokakta görülen kediye naber lan demek9
- larisalisa13
- sözlük erkeklerinin bu günkü kombini15
- istifa etme nedenleriniz16
- bamya seven erkek20
- hz ömer'in nil nehrine racon kesmesi12
- arabanın antifrizini değiştirebilen kız8
- konusu belirsiz kavga8
entry'ler (75)
Aynı zamanda son sevgili olması istenen sevgili. Sevgi kelimesini anlamlandiran, hüzün kavramını katmerleştiren muhteşem insan.
Bıçaklanarak öldürülmek için yirmi üç yıl okuyan kalbi temiz bah tı kötü insan.
Şehrin adının ilk geçtiği buluntular MÖ 2250 yıllarına ait Ebla'da bulunan çivi yazılı tabletlerdir. Bu tabletlerde şehir "Ha-ra-an" olarak adlandrılmaktadır. MÖ II. binyıl başlarına tarihlenen ve Kültepe'yle Mari'de bulunan çivi yazılı tabletlerdeyse kentin adı "Har-ra-na" veya "Ha-ra-na" diye geçmektedir. Kentin adı Sümercede ve Akatçada "seyahat" veya "kervan" anlamına gelen "haran-u" sözcüğünden gelmektedir. Bazı kaynaklar ise bu sözcüğün "kesişen yollar" veya "şiddetli sıcak" anlamına geldiğini öne sürmektedir.[2] Akdeniz ile Dicle Nehri civarındaki ovalar arasındaki konumu nedeniyle şehir bir ticaret merkezi olma özelliği kazanmıştır. Kent, ay tanrıçasına adanmıştır.[3] Kuran'ı Kerim'de adı geçen Nuh'un kavmi olarak kabul edilen ve ehli kitaptan sayılan Sabii'lerin ana vatanı olarak kabul edilir. 11. yüzyılda Şii ayaklanması sırasında Sabii'ler kıtlık ve ayaklanmada tapınaklarını kaybetmişler ve yeryüzünden silinmişlerdir, yerlerine Arap Numayri kavmi yerleşmiştir.
ibni Teymiyye gibi ve Battani gibi alim ve bilim adamının yetiştiği Harran'da Haçlı Seferleri sırasında büyük zararlar görmüş ancak Zengiler ve Eyyubi dönemlerinde eski günlerine tekrar kavuşmuştur. Selçuklu Türkleri ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir. Bugün Harran'da yerleşik olan Arap aşiretleri Osmanlının 18. yüzyılda buraya getirip yerleştirdiği bedevi aşiretlerine dayanmaktadır. Sözlü Arap geleneği ve kültürü hala etkisini göstermekte, koni şeklindeki 3.000 yıllık Mezopotamya evleri kültürü ise modern tarzda evlere karşı yok olma ile karşı karşıyadır. Miladi 11. yüzyılda çok geniş yeşil ve verimli bir Mezopotamya şehri iken zamanla çölleşmiştir ancak son zamanlarda Güneydoğu Anadolu Projesi sayesinde Mezopotamya'nın o eski verimli günlerine dönüş olmaya başlamış, tekrar verimli ve yeşil bir coğrafya halini almaya başlamıştır. Bilinçsiz şekilde yapılan vahşi sulama yöntemi yüzünden Harran Ovası tuzlanma problemi ile karşı karşıyadır.
ibni Teymiyye gibi ve Battani gibi alim ve bilim adamının yetiştiği Harran'da Haçlı Seferleri sırasında büyük zararlar görmüş ancak Zengiler ve Eyyubi dönemlerinde eski günlerine tekrar kavuşmuştur. Selçuklu Türkleri ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir. Bugün Harran'da yerleşik olan Arap aşiretleri Osmanlının 18. yüzyılda buraya getirip yerleştirdiği bedevi aşiretlerine dayanmaktadır. Sözlü Arap geleneği ve kültürü hala etkisini göstermekte, koni şeklindeki 3.000 yıllık Mezopotamya evleri kültürü ise modern tarzda evlere karşı yok olma ile karşı karşıyadır. Miladi 11. yüzyılda çok geniş yeşil ve verimli bir Mezopotamya şehri iken zamanla çölleşmiştir ancak son zamanlarda Güneydoğu Anadolu Projesi sayesinde Mezopotamya'nın o eski verimli günlerine dönüş olmaya başlamış, tekrar verimli ve yeşil bir coğrafya halini almaya başlamıştır. Bilinçsiz şekilde yapılan vahşi sulama yöntemi yüzünden Harran Ovası tuzlanma problemi ile karşı karşıyadır.
Harran'da kavgaları ile meşhur Balkat köyünde ikamet eden ailenin soyismi.
Battânînin keşif ve başarılarından bazıları şöyledir:
1- Matematik alanında Yunan kirişi yerine sinüsleri kullanan ilk ilim adamıdır.
2- ilk defa kotanjant kavramını geliştirmiş ve dereceli bir tablo oluşturmuştur.
3- Ayın boylamda ortalama hareketini tespit etmiştir
4- Güneş ve Ayın görünür çaplarını ölçmüştür.
5- Güneşte bir yıl, Ayda ise bir ay zarfında gözlenen değişiklikleri hesaplamıştır.
6- Ayın tutulma derecesinin hesabı için çok sağlam bir metot geliştirmiştir.
7- Küre trigonometrisinin bazı problemlerini ortografik projeksiyon yardımıyla incelemiştir.
8- Dik üçgenleri inceleyerek geometrideki temel kavramlardan sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantın tariflerini yapan ve bunları gerçek mânâda ilk defa kullanan kişidir.
9- Gerçek astronomik cetveli (zic, yıllık) hazırlayan ilk ilim adamıdır.
10- Sıfırdan 90 dereceye kadar açıların trigonometrik değerlerini hesaplamıştır.
11- Cebir çözüm metotlarını trigonometrik denklemlere uygulamıştır.
12- Yukarıda bahsi geçen bütün matematik ve trigonometri teknikleri Batı Avrupada 15. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Kopernik, Kepler, Tycho Brahe ve Galile gibi ilim adamları tarafından da kullanılmıştır.
1- Matematik alanında Yunan kirişi yerine sinüsleri kullanan ilk ilim adamıdır.
2- ilk defa kotanjant kavramını geliştirmiş ve dereceli bir tablo oluşturmuştur.
3- Ayın boylamda ortalama hareketini tespit etmiştir
4- Güneş ve Ayın görünür çaplarını ölçmüştür.
5- Güneşte bir yıl, Ayda ise bir ay zarfında gözlenen değişiklikleri hesaplamıştır.
6- Ayın tutulma derecesinin hesabı için çok sağlam bir metot geliştirmiştir.
7- Küre trigonometrisinin bazı problemlerini ortografik projeksiyon yardımıyla incelemiştir.
8- Dik üçgenleri inceleyerek geometrideki temel kavramlardan sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantın tariflerini yapan ve bunları gerçek mânâda ilk defa kullanan kişidir.
9- Gerçek astronomik cetveli (zic, yıllık) hazırlayan ilk ilim adamıdır.
10- Sıfırdan 90 dereceye kadar açıların trigonometrik değerlerini hesaplamıştır.
11- Cebir çözüm metotlarını trigonometrik denklemlere uygulamıştır.
12- Yukarıda bahsi geçen bütün matematik ve trigonometri teknikleri Batı Avrupada 15. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Kopernik, Kepler, Tycho Brahe ve Galile gibi ilim adamları tarafından da kullanılmıştır.
Battânî, ilimdeki gâyesini şu esas üzerine bina eder: insan, Allahın (cc) varlığını, birliğini, kudretini ve eserlerinin mükemmelliğini başta astronomi olmak üzere, ilimler sayesinde öğrenebilir. Meselâ şu görünen yıldızlar, üstünde yaşadığımız bu dünya ve dünyanın hareketleri Allahın (cc) varlık ve birliğinin açık bir delilidir.
Komşuları başta Harran ilçesi olmak üzere buldum sehrince tahilalan gozele koyleridir.
Civar köyler tarafından iyi bilinmeyen, burdan adam çıkmaz dedirten meydan savaşı gibi olan kavgaları ile meşhur köyümüz.
Bu başlığı acanin korunma yöntemlerinden haberi olmamasını gösterir. Muhtemelen bekâr bakir biri. Ayrıca doktor da değildir.
Yeni doğan için sıkıntı olabilir.
Mayıs 2012 son haftasında tek gündem konusu.
kazancı bedih.
Telefonun çalıp karşıdaki saat dörtte uyandir demiştin demesi. Nöbet bu kadar mi erken gelir.
Uyumadan önce nikah tutun.
iyiler ve kötüler.
Ergenekon işi olmasın zaten her taşın altından onlar çıkarılıyor.
Çözümü çok kolay durumdur işkence masasını sevdirmek yeterli olur.
Hiç gitmedigim için öyle bir anı olmadı.
Üniversite öğrencilerinin çoğu zaman gördüğü halusinasyondur. Yakında öğrenci sendromu diye literatüre geçmesini beklediğim klinik durumdur.