bugün
- gecenin şarkısı9
- izmir 3 koşuda hangi at gelir9
- zeynep bastık'ın beyaz külodu20
- birlikte diyete başlayalım mı9
- bayburtta picasso'ya ait ünlü tablo yakalandı18
- yazarların romantiklik seviyesi25
- realite manipülasyonu20
- profesörün sokak köpeği saldırısına uğradığı ülke26
- dini bütün bir kızı etkilemenin yolları21
- yazarların kendilerini tanımlama şekli13
- anın görüntüsü14
- kanka olmak istediğiniz yazarlar25
- menzil cemaatinin 17 milyar serveti olması22
- yazarların gurur duydukları özellikleri16
- filistin meselesi bizim milli meselemizdir20
- chatgpt9
- kadınların katlandığı eziyetler14
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri11
- izmirde 5 çocuğun öldüğü yangın13
- gül gibi kokan sözlüğün ağır abisi21
- belediye konserleri yasaklansın10
- mesai saatlerinde entry girenleri cimere bildirmek8
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey33
- müslüman diye hamas'ı savunmak10
- judas'ın ölmesi8
- 17 yaşında bmw vs 3 yaşında egea9
- kedimi kim yedi1'in ölmesi13
- güvenmemeyi nasıl öğrendin10
- peter parker'ın mutsuz olması13
- reis deyince akla ilk gelen23
- günün sözü9
- mel mel vs eylulsabahi40
- özlem zengin21
- gece yatarken kurulan hayaller16
- tanışmak istediğiniz yazar14
- bazlama açmayı bilmeyen kız10
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri8
- ölsem helvamı hangi yazar yapar22
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur17
- eskiamaeksikbiri21
- b12 takviyesi10
- yazarların en çok sevdiği aylar22
- puura11
- sözlük kızlarının bugünkü kombinleri22
- sigara içen insan aptaldır19
- thusnelda10
- amk diyen kezo8
- sevgilisinden yeni ayrılan kız11
- şalgam suyu10
- sokakta görülen kediye naber lan demek9
entry'ler (9)
babası kont drakul ile yapılan anlaşma gereği, kendisi ve abisi osmanlı tarafından alıkoyulmuş, kütahya sancağında eğitim görmüştür. ikinci kosova savaşı'ndan sonra osmanlı toprağından ayrılmış, savaş öncesi destek istemeye gelen haçlı ordusunu reddettiği için öldürülen babasının yerine geçmiş ve bir süre osmanlı'nın başına bela olmuşsa da pek etkili olamamıştır. babası gibi, bugünün romanya'sına tekabül eden eflak-boğdan sınırlarında hükmetmiş ve bu sınırlar içinde transilvanya olarak bilinen şehirde yaşamıştır. hakkında çekilen onlarca filmde hala yaşadığı iddia edilse de, bundan takribi 450 yıl kadar önce osmanlı akınlarında öldürülmüştür.
amaç fonksiyonunu en aza indirgeme (en azlama) çalışmasıdır. örneğin bir lojistik çalışmasında belirli kısıtlar çerçevesinde kat edilecek en az mesafeyi aramak, bir minimizasyon problemidir. bu da sarf edilen zaman; yakıt, bakım ve saat ücreti masraflarını azaltmak amacı güttüğünden gider minimizasyonu demektir. ve nihai amaç yine kâr maksimizasyonudur.
amaç fonkisyonunu maksimize etme çalışmasıdır. örneğin, amacınız bir işletmede en fazla gelir elde etmenin muhtemel çözümlerini bulmak ise bu çalışma, bir maksimizasyon problemidir. diğer taraftan giderleri en aza indirme çalışması ise bir minimizasyon problemidir. bu da kârı maksimize etmeye tekabül eder.
en iyi, en yararlıyı bulma disiplinidir. maksimizasyon ve minimizasyon optimizyon enstrümanlarıdır. yani, giderleri minimize etmek yahut gelirleri maksimize etmek dışında da birçok alandaki problemlerin çözüm sistematiğidir. her zaman tek sonucu olmakla birlikte birden fazla çözüm yolu olabilir.
mükemmel bir tarık buğra eseri. özellikle kitaptaki imlâ ve akıcılıkla ön plana çıkar. şeyh edebalı'nın "ey oğul" diye başlayan söylevini en güzel işleyen eserdir. hele ki ertuğrul gazi'nin oğluna şeyh edebalı için söyledikleri türk töresinin en güzel örneklerindendir.
edebiyat tarihinin kilometre taşlarında birisidir. trajedinin belki de en etkin, en mükemmel şekilde işlendiği kitap olması açısından da farklılık arz eder. her ne kadar fyodor mihailoviç dostoyoveski'nin yazarlığa adımı gibi gözükse de bence bir başyapıttır.
biraz tarafgir bir kitap olsa da, coğrafyamızda mezhepsel ayrışmaların tarihini anlatması açısından iyi bir çalışmadır. yavuz sultan selim ve şah ismail'in iki türk imparator olarak (şah ve padişah) her alandaki mücadelelerini güzel bir dille anlatmaktadır.
melek tavus'a tapan bir inanış. melek tavus'un kötü olduğunu, kötülüğü temsil ettiğini ve tanrı olmadığına ancak, iyi olanın zaten iyi olduğu için teveccühe gerek olmadığına, bilakis, kötü olanın kötülükten dönmesi içini ona teveccüh de bulunulması gerektiğine inanılır. bu inanışın aslı ezidiliktir ancak diğer inanışların ezidiliği yezit ile (bkz: Yezit) bağdaştırmak amacıyla bu ismi vurguladıkları söylenir.
ingiliz himayesindeki şerif hüseyin'in oğulları ali ve faysal'ın adamlarıyla ingiliz askerlerinden oluşan birlikler medine'nin dış dünyayla bağlantısı keserek çöl kaplanı fahreddin paşa ve askerlerini zora düşürmek istemişler, hatta ingiliz hükümeti sadareti istanbul'u bombalamakla tehdit etmiştir. istanbul'dan gelen bir subay sadaretin medine'nin teslimini istediğini kendisine bildirmiş, fahreddin paşa padşah'ın iradesini istemiştir. ingilizler bunu sağlamış, bunun üzerine paşa "medine aynı zamanda dini önemi olan bir şehirdir, dolayısıyla sadece padişahın iradesi yetmez, şeyh'ül islam ve padişahın ayrıca halife olarak iradesi de icap eder" diyerek şehir teslim etmeyi reddetmiş. bunun üzerine bu istekleri de yerine getirilmiş ancak bu sefer de "medine'nin teslimini isteyen halife de, şeyh'ül islam da kendir iradesiyle hareket etmiş olamazlar." diyerek şehri yine teslim etmemiştir. bütün bu süreçte (ki, iradelerin sadece ve sadece bir osmanlı subayı tarafından bizzat getirilmediği takdirde ingilizleri ciddiye de almamıştır. haliyle bütün bu süreç aylar sürmüştür.) ise ingilizler ve lawrence'ın arapları değil şehre girmeye yeltenmek, iaşesiz, susuz, bineksiz çöl kaplanıyla bir kere bile olsun cephe savaşı yapmaya cesaret edememişler. mağlup osmanlı'nın başkentindeki mağlup idare yoluyla meseleyi halletmek için kedi gibi beklemek durumunda kalmışlardır. zira çöl kaplanı'nın ingiliz ordusu en az arap coğrafyası kadar iyi bilmektedir ve böylesi bir hataya düşmemek içinm yeteri kadar askeri bilgileri vardır. en sonunda paşa'nın askerleri arasında "padişah ve halifeye karşı geliniyor" gibi tereddütler yüzünde tek tük sesler çıkmaya başlamış, bazı arap kökenli askerlerden kaçanlar olmuş, paşa, askerin meylini görmek için bir oylama talep etmiş ancak "halifeye karşı gelmek" tereddüdü yüzünden oylama şehrin teslimi yönünde sonuç verince paşa ravza-i mutahhara'ya çekilip hz. peygamberin mezarında kendini hizmete adamıştır. şehrin teslim hazırlıkları tamamlandığında kendisine durum bildirilmiş ancak paşa yine bunu kendine yedirememiş ve teslimi yine reddetmiştir. bu sırada bazı subaylar ispanyol nezlesinden mustarip paşanın kılıcı ve silahını gece vakti bir bahane ile alması için emir subayıyla anlaşmışlar, bunu sağladıktan sonra paşanı elini öpme, omuzlara alma bahanesi ile paşayı yavaş yavaş ravza-i mutahhara'dan uzaklaştırılarken paşa durumu anlamış, "bari kılıcımı hz. peygamberin mezarına bırakayım" demiş, son olarak fahri alemin mezarından yine ayrılmak istememiş, bu sefer biraz da zorla uzaklaşatırılmıştır. düşmanları, malta esirliğinde dahi üniformasını üzerinden çıkattırmaya cesaret edememiş bir adamdır, ömür fahrettin türkkan.