sevdiği entry'ler

ucyuzlu

Esenler bağcılar ve güngörenin kesişim kümesidir.
Dünyanın merkezi diyebiliriz.

bağcılar vs vatikan

Bağcıların milli marşları her yıl değişirken vatikanınki değişmez belki de milli Marşı yoktur bilmiyorum.
Ama bağcılar her yıl değiştirir.

burçlara inanan erkek

Vurduruyordur dememek için kendimi zor tuttuğum erkektir.

frangellico

zihnimin eroini olmuş arjantinli prodüktor. karanlık, derin ve kasvetli bir şeyler arıyorum ama bulamıyorum abi diyorsanız bu deep dark progressive türünün yıldızı bu adam.

ayrıca (bkz: moshic) (bkz: kintar)

edgar alan poe romanları gibi. siyahın ve grinin müziği.

https://youtu.be/JGjwUS6eFTA
https://www.youtube.com/watch?v=UAI1GjWFSFU
https://www.youtube.com/watch?v=UzwRPaHdm3Y
https://www.youtube.com/watch?v=YY_WRdxoYCA
https://www.youtube.com/watch?v=8pxIvbJZf0c

geçmişe götüren şarkılar

https://www.youtube.com/watch?v=8Yaa4iCZDmw

neden allahım nedeeeen?

30 yaş üstü yazarlar veri tabanı

hala içerisinde olduğum gruptur. bunlar güzel insanlar lan jenerasyon farkı yok ya anlaşabiliyorsun her türlü. en basitinden adamlara / kadınlara voltran diyorsun gülümsüyor 1.körfez savaşı diyorsun "hığmına goduğumun amerikası" diyor osmanlı macunu diyorsun "meheheh olsa da yesek la" diyor grup vitamin diyorsun "rambo ne güzel şarkıydı demi la" diyor pazar akşamları banyo yapıyor musun diyorsun "elbette" diyor.. daha ne olsun ki..

sözlüğe 90 lardan bir şeyler bırak

Samimiyet
görsel

kitap yayınlamak

2 yıldır ben de yazarım.

Kitabımı Romeo Yayınları ile yayınladım. Tavsiye ederim, çok kaliteli kitap baskıları var ve

kitabınızı tüm D&R'larda bulabiliyorsunuz.

http://www.romeoyayinlari.com.tr

Ben de ücret ödeyerek kitap bastırdım. Biraz yayın deneyimimi anlatayım.

Kitap bastırmak için öncelikle eserinizi birkaç defa okumanız lazım, bol bol okuduktan sonra, yanlışları bulup düzeltip öyle yayınevine gitmek gerekli,

kitabı bitirdim hemen yayınevine koşayım demek mantıklı değil,

sonra da araştırmak lazım,

ben internet üzerinde araştırmalar yaptım, Romeo Yayınları'nı beğendim ve onlarla çalışmaya başladım,

Kitap satışında reklam tanıtım çok önemli, benim röportajım Edebiyat Kulisi'nde yayınlandı. http://www.edebiyatkulisi.com/

bunlar önemli şeyler, sosyal medya çok önemli.

kitap yayınlamak

6 yılda üç kitap yayınlamış bir yazar olarak buraya tecrübelerimi aktarayım ki kitap yayınlamak isteyen şairler yazarlar faydalansın,

Efendim öncelikle bir kitap yazıyorsunuz ve son noktayı koyup yayınevi aramaya başlıyorsunuz. Tabi ilk akla gelen, Can Yayınları, Doğan Yayınları gibi büyük firmalar, ama orada kitap yayınlatmak öyle kolay şey değil, bu yayınevleri sadece prestijli yazarlarla çalışıyor, öyle her önüne gelen Can Yayınları'ndan kitap çıkarmış olsa Can Yayınları Can olur muydu? Olmazdı tabi.

Peki ne yapacağız diyorsunuz?

Ne yapacağınızı söyleyeyim, PARA'yla kitap bastıracaksınız!

Evet yanlış okumadınız, bastıracaksınız parayı basacaklar kitabınız *

Bu konuda size iki yayınevi tavsiye edeceğim

Biri benim de 6 yıldır kitaplarımı yayınladığım SOKAK KiTAPLARI YAYINLARI

diğeri yeni bir yayınevi ROMEO YAYINLARI
aha bu da linkleri



her ikisi de iyi yayınevi.

Şimdi biraz yayın deneyimimi anlatayım da faydalananın.

Öncelikle sokak kitapları yayınlarını internetten buldum, sitelerini inceledim falan fıstık, mail ile irtibat kurdum, derken eserimi gönderdim, sayfa sayısı hesaplandı, bir bütçe belirlendi ve pazarlık şu bu derken 3 bin liraya anlaştık. Tabi 6 yıl önce.

1000 lirasını peşin verdim, sonra editörlük yapıldı ve kapak tasarımı yapıldı. Editörlük de kapak tasarımı da on numara yapıldı allahları var şimdi.

sonra örnek kitap aşamasına geldik ve örnek kitap basıldı. ben baktım beğendim ve işte budur dedim.

Örnek kitabı beğendikten sonra 1000 lira daha ödedim, onu da aldıktan sonra asıl baskıyı yaptılar. biz 1000 adet anlaşmıştık. Asıl baskı bittikten sonra beni depoya çağırdılar, gittim kitaplarımı gördüm, saydım baktım 1000 tane evet. son kalan parayı da o zaman ödedim.

derken efendim dağıtım süreci başladı, D&R mağazaları falan her yere dağıttılar kitabımı, ondan da çok memnun kaldım, 6 ayda bir de bana Telif ödediler, telif etiket fiyatının % 40'ı oluyor, bu zaten standart birşeymiş.

böyle yani, parasız kitap bastırmak zor iş, parayla bastıracaksanız da sokak kitapları yayınları iyi yer, zaten sahibi olan uğur ziya şimşek de genç bir yazar. 30'lu yaşlarda, yedi tane kitabı var, güzel adam, bir kere izmir fuarında aynı saatte imza günü yaptık, eğlenceli biri.

tabi gönül ister ki biz de can yayınlarından falan parasız kitap çıkartalım ama nerdeeeee

yönetimin şifre saldırısı ile alakalı duyurusu

ben etliye sütlüye pek karışmayan sıradan bir yazar olarak duyuru ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

"...veritabanından bazı moderatörler dahil çoğu birinci nesil 100 civarı üyenin şifre bilgileri çalınmış, bir kaç yazarın da gönderdiği mesajlar listesi alınmış. saldırının boyutlarının bu boyutta olduğunu düşünüyoruz..."

bu açıklama beni tatmin etmedi. özellikle son cümlesi. 100 civarı üyenin bilgilerinin gittiği düşünülüyor ama gitmemiş de olabilir, daha fazlası da olabilir. olabilir yani. oysa açıklamanın içimi ferahlatması gerekiyordu.

"...son bir kaç günde çok yorulduk."

geçmiş olsun da bu işin fıtratında var bu. mesela ihbar üzerine harekete geçen kolluk kuvvetleri çıkıp son operasyonda çok yorulduk ya diye açıklama yapmıyor bildiğim kadarıyla. bunca yazara vermiş olduğunuz güvenceden dolayı kayıt ekranına kişisel bilgilerini giriyor. bunları korumak sizin işiniz. işinizi yaptığınız için teşekkür beklemek doğru bir davranış değil, bence.

"mark zuckerberg'in bile hesabı bi hafta önce ele geçirilmişti..."

ya düşün koskoaca mark zuckerberg'i bile hacklemişler siz kim köpeksiniz mi demek istediniz? aynısı kaynımda da var tarzı bir söylem değil mi bu?

"...mesajlar sayfasında 2 yıllık mesaj geçmişi tutmak çok mantıklı değil..."

o zaman başta getirecektin bu özelliği. "mesajlarınız 90. günün sonunda mesaj kutunuzdan silinecektir." vs. vs. her hangi bir sınır koşulu olmadığı için ister 10 yıl tutar mesajı ister 10 saniye. bunun mantıklı olup olmaması yönetimin değil yazarın kararı olmalıdır.

"son dönemde sözlükte sözlük hater'ları hiç olmadığı kadar arttı. eskiden moderasyonu seven bir topluluk vardı. ne ara moderasyondan bu kadar nefret eden bir topluluk oldu burası."

ben bir "sözlük hater'ı" değilim. ama sözlükte bulunduğum süre içerisinde moderasyon ekibinin gerçekten mantıksız hareketlerine şahit oldum. sol frame kahrolurken, sözlüğün fenomeni olmuş kişiler ipe sapa gelmez saçma sapan başlıklar, entryler girerken müdahale etmeyip, kendi halinde entry girip, fikir belirten yazarların entrylerinin bir o kadar saçma sebeplerle silinmesi gibi bir gerçek var. mesela 100 entrysi olan formata dair hiç bir şey içermeyen başlıkta gidip içerisinden seçme yapılarak entry siliniyor. ben yaşadım bunları ve eminim ki benim gibi bu durumda olan bir sürü yazar vardır. sonra moderasyondan niye nefret ediyorsun, moderasyon ikili oynamayı bıraksın sevelim.

"...hatayı tam olarak çözdük diyemeyiz..."

hayırlısı be gülüm. hiç değilse sql injection olduğunu farketmişsiniz. bu da bir başarıdır.

-yazarken ki heyecandan dolayı olsa gerek yapılmış bir takım imla hataları vs.-

malum olayların yaşandığı gün bir başlık açılmıştı "zall'da çaylak olacak mı" gibi bir şey soruyordu. sahi ne oldu o durum? yönetime bir kinim, nefretim yok ama hack mağduru olan yazarlar gerekli cezai işlemlere maruz kalırken site sahibinin bundan muaf olması benim için hoş değil. hiç değilse "1 tl lik tazminat davaları" gibi göstermelikte olsa ufak bir fiske misali bir uygulamanın olduğunu görmek isterdim.

diyeceklerim bu kadardır sayın yönetim. kolay gelsin.

(bkz: sözlük haterı)