bugün

sevdiği entry'ler

küçük iskender şiirleri

Çalıntı Bir Aşktan Alıntı

hacivat adamlar zülfikar kemiğiyle lades tutuşurdu
denize kusarlardı; yosun tutuşur, karides tutuşurdu
elele tutuşurduk, kimse susmazdı, susmak olmazdı
istanbul'da bir asit şişesi kırılırdı
bir çocuk kapıyı açıp laciverde girerdi
dudaklarından öperdim, başım derde girerdi
ve bir ayna şarkı söylemeye başlardı olduğu yerde
örneğin sarıyer'de: Bir börekçi aniden küçümsenirdi
çay bardaklarıyla asya'nın en eski haritası çizilirdi
seni düşlerdik tüm belleğimizle
acı çizilirdi, et çizilirdi, kafatası çizilirdi!

bir vapura binerdik, yüzümüz üstümüz limon ağacı
her iskele biraz daha uzak, her aşk biraz daha latince
iki parmak daktilo yazar gibi kopuk kopuk
iki sözcükle gözlerine yazardım kendimi
acemice!

ve bayram harçlıklarımı, açlıklarımı düşürmüş olurdum böylece!

sen ise
gençliğini, hep çocukluğunu düşürmüşsün
diyelim gece, diyelim alelacele yalnızsın
diyelim ki oturup beni düşünmüşsün
ağlamışsın gride biraz siyah, biraz beyaz arar gibi
yeşilde mavi yok oysa, sarı hiç yok!
beni düşünmüşsün saçlarını akordeonlarla tarar gibi
küçücük bir kız gibi
küçücük bir delikanlı gibi
küçük bir yaradaki büyük bir kabuk gibi
büyük bir yaradaki küçük bir kabuk gibi
kanar gibi, kanatır gibi, birlikte kanar gibi beni düşünmüşsün!

ecel olur gelirim sana artık adressiz bir zarf gibi
zarfı yalayıp kapatırken dudaklarımı kağıtla keser gibi
çünkü ben orda celladım, biraz katil
seri haldeyim sana, paralel haldeyim
bütün suçlar üstüme yıkıldı, hataların altında kaldım
hayatım hayatına düşüp patlamayan
hayali bir bomba gibi!

ben bu yazıyı sana yazdım

kızım, beni iyi dinle. kafam sağlam olsa oturur duygusal bir şeyler karalardım sana ama, olmayınca olmuyor. her neyse. o çocuk yani her kimse. seni benden iyi tanıyamaz ki. sana benim gördüğüm gibi bakamaz. her bakışım son bakışımmış gibi. O oğlan, belki mutlu olursun. hayır hayır yanlış seçim yapmazsın ki sen. kesin mutlu olursun. Ama o saçlarında benim hissettiklerimi hissedemez. gözlerinde benim kaybolduğum kadar kaybolamaz. sen onu yok edemezsin ki. her neyse, neyse.. http://www.ufizy.com/#sC367dUoGZg/r/!/

ağız kokusunu önlemenin yolları

Uzmanların ağız kokusu şikayeti ile gelen hastalara önerdiği birkaç madde:

- bitki gargarasıyla her gün gargara yapın. Bu gargara karanfil, kimyon veya rezene yağı içermelidir. Bu sayede ağız kokusu oluşma şansı oldukça düşecektir.

- Gün içinde mutlaka 2 litre kadar su için. Su veya soda içen birisinde tükürük bezleri harekete geçer ve koku yapan tüm maddeler kendiliğinden yok olur.

- Her diş fırçalama işleminden sonra dil temizliğini mutalaka yapın. Ayrıca diş ipiyle diş aralarını mutlaka temizleyin.

- Çok fazla çay ve kahve kullanımı ağızdaki bakterilerin artmasına ve koku oluşumuna neden olur. Aynı şekilde alkol içeren gıdalar da kokuyu artırıcı etkenlerdir

- Baharat ve baharatlı yiyecekler ağız kokusuna neden olur. Yememeye dikkat edin.

- Sigara ağız kuruluğuna, bunun sonucunda da ağız kokusuna neden olur, içmeyin.

- Bazı şekerli sakızlar, şeker bakterileri tarafından bozunarak ağızın kokmasına sebebiyet verirler.

- Çürüme olasılığına karşılık gömük ve yarı gömük 20 yaş dişleri çekilmelidir.

- Gıda kaynaklı (sarımsak ,soğan,alkol vb) kokularda ise ertesi sabah aç karnına içilen bir bardak soğuk süt kokuyu belirgin miktarda azaltır.

- son olarak günde 3 öğün dişleri fırçalamaya çalışın.

vladimir ilyiç lenin

hakkında yazılmıs fıkra yarıcıdır.

Lenin ve Tanri
Lenin ölüyor ve Tanri onu Cehenneme koyuyor.
Ama bu Lenin durur mu hic, basliyor cehennemde insanlari örgütlemeye.

-'Bakin, biz burada yaniyoruz, aci cekiyoruz, öbürleri orada cennette
rahatla bollukla yasiyorlar olmaz böyle' diyor ve cehennemde insanlar
ayaklanmaya basliyor. Melekler hemen gidiyorlar Tanriya;
- 'Tanrim Lenin cehennemi karistirdi insanlar ayaklandi' diyorlar.
Tanri da;
-'O zaman onu alin Cennete koyun' diyor.
Bu sefer de Lenin cennette basliyor konusmaya;
- 'Bakin, biz burada bolluk icinde yasarken cehennemde
yoldaslarimiz aci cekiyor, yaniyor, buna izin vermeyelim' diyerek orayi da karistiriyor.
Melekler hemen gidiyorlar yine Tanrinin huzuruna;
- 'Tanrim' diyorlar, 'Lenin orayi da karistirdi insanlar cennette de ayaklandilar ne yapalim?'
Tanri;
- 'Getirin su Lenin'i karsima bakayim' diyor.
Melekler gidip getiriyorlar Lenin'i, Lenin giriyor
Tanri'nin odasina, kapilar kapaniyor aradan 1 saat geciyor, 2 saat geciyor, Lenin cikmiyor odadan...
Melekler iyice merak etmeye basliyorlar... Saatler sonra kapi aciliyor;

Hemen giriyorlar melekler iceri;
'Tanrim, ne oldu bu kadar ne konustunuz?' diye soruyorlar.
Tanri:
- 'Ssst! Tanri yok, hepimiz kardesiz!

bir bipoların günlüğü

Ne kadar coolum değil mi lan? Farklı bir beyne sahibim herkesten başka türlü işleyen, başka türlü bir organizma. Bu harika değil mi?

işin aslı mı? işin aslı hiç öyle değil. Adı üstünde hastalık... Sizi milyonlarca ilaca bağımlı kılan, yetmediği zaman uyuşturucu kullanmaya iten (ki bipolar bozukluk hastalarını %60'a yakını uyuşturucu kullanır) insanlığınızdan, kişiliğinizden çengeldeki etten kasabın kestiği gibi kesen bir hastalık.

insanlara, dünyaya, kendime olan nefretim bir gün dinecekmiş, psikoloğum öyle dedi.
ilaç dedim? Sike sike bir ömür kullancaksın dedi.
Peki ben ne olacağım dedim? Kendine yeten olacaksın dedi.
Ya yetemiyorsam dedim, ya yetemeyeceksem? Olmayan sebeplerden dolayı yine gözümden bir milyon yaş boşalacaksa, sokağın ortasında hüngür hüngür ağlayacaksam, insanlar bana zavallı gözüyle bakacaksa?
Sus dedi, hiçbiri olmayacak bunun ve hepsini beraber aşacağız dedi.
Ellerimi tuttu, dövmelerime baktı. Ne yazıyor bileklerinde dedi? A vite A Forte dedim, tek hayat tek şans. Tek şans yok genç adam, her daim başlamak için bir günün, her daim kendine gelmen için bir şansın var dedi.

yap dedi, ne olur çabala. Çabalamazsan yarım kalırız dedi. Müsaade istedim çıktım. Oturdum hastanede bahçesinde bir sigara yaktım. Dumanını seyrettim, bir miktar gözyaşı döktüm.
lanet ettim yine hayata, yaşadıklarıma, sol elimle sağ kolumu tutup güçlü ol adam dedim kendime, güçlü ol eylül geliyor.
biri yaklaştı uzaktan, yanıma geldi, yüzüme baktı, gözyaşlarımı gördü. Tuttu kaldırdı beni banktan, güçlü ol adam, güçlü ol ben hep senin yanındayım dedi.
mücadele bitmez, hala bir şansım daha var.