doğum günü kutlu olasıca, mutluluğe devam edesice yazar.
gece gökten yere 3 elma düşecek.
kap birini
ona ver diğerini.
üçüncüyü sakla *

her aynı haberden sonra aynı tepkiyi verip politika yapmaktır.

bari acılı ailelerin üzerinden oyun oynamayın. allah tan korkun.

bir geziyi iptal etmek,
bunun cevabı ağır olacak demek,
karşılıksız kalmayacağız demek

çözüm değil.

oyun oynamayın.
bu halk size güvenmiş ve oy vermiş olabilir, sizlerin politikasını görmüyor olabilir, umursadığınızı zannediyor olabilir.

yapmayın. allah tan korkun.

başbakanımızın annesinin vefatı sebebiyle televizyon programını erteleten milyonların tanıdığı acun,

'vatan vatan!' diyerek şehit olan bu çocuklar için ne yapacaksın?

düşünüyorum illa yüreğinde acı hissetmek, gerçekleri görebilmek için evlat acısı mı çekmek gerek?

hükümetin değil, pkk teröristin değil kesinlikle ana evlatlarını bir hiç uğruna savaşa sürükleyen yere oy verenlerdedir suç.

soruyorum şimdi, birşeyler hissedebiliyor musunuz?

öyle ki,
sırf aşk yüzünden
ayakları yerden kesilen, elleri zangır zangır titreyen,
dili dolandığı için kelimeleri karışan,
arada sarhoş olan, utanan, sonra akıllanan ve kola ile yetinen,
şu aşk sayesinde geriye kalan 28 dişini görebildiğim
(hatta dikkatli bakınca küçük dili de görünüyor)
şirin mi şirin yazar.

neredeyse tüm hayatını ezbere bildiğimden yazıyorum;
bu sefer gerçekten mutlu.

en başta müzikleri harika olan dizi.

tamamen tesadüf eseri izlemeye başladığım ve süratle aynı hafta finalini izlediğim, insanı epey bir hüzünlendiren dizi.
finali sonrasında, 'her günü son gün gibi yaşamak, mutlu etmek-mutlu olmak' cümleleri içinde sizi düşündürüp duruyor.

etkilenmemek mümkün değil, tavsiyedir.

evet canım beyinsiz arkadaşım.
otuzlu yaşlarını aştın, evlendin, işin gücün var,
gören seni normal bir adam sanıyor.
ama iki dakika konuştuktan sonra insanda seni boğma isteği yaratıyorsun. hele ki şu günlerde.
yavrum senin zorun ne ? manyak mısın? ne demek lan ''geçen gün arkadaşlarla i phone konuşuyoruz ''
bu nasıl bir giriş cümlesi ?
kaldı ki sen kaç yaşında herifsin başka konu mu yok konuşacak ?
sığ beyinli.
lafa geldi mi mangalda kül bırakmıyorsun daha doğrusu sen öyle sanıyorsun biz kibarlığımızdan seni idare ediyoruz.
elinden bir saniye olsun düşürmediğin i phone, zırt pırt attığın saçma sapan twitler,
ingilizcem çok iyidir deyip deyip bana yaptırdığın birbirinden gereksiz çeviriler hepsinden şu sıralar nefret ediyorum.
birgün öyle bir çeviricem ki o aptal yazılarını rezil rüsva olacaksın ama yapmıyorum insanlık bende kalsın diye.
söylemeden geçemeyeceğim bir konu daha, bunda senin kabahatin yok ama evindeki o nuhu nebiden kalma buzdolabı örtüsü ne?
bir aydır gülüyorum yemin ederim. ananemde bide görmemiştim ama sayende şu fani dünyada onu da gördük şükür.

anlamlı sözlere sahip, hangi ruh halinde dinlerseniz dinleyin aynı hissi veren, harika şarkı.

şarkı bitse bile nakaratını defalarca tekrarlattırıyor dinleyene.

--spoiler--
ne güzel şeysin sen
hep yaşın 19
gel yanıma sar beni
bugün var yarın yokuz
--spoiler--

'bayanların 25 yaşına kadar tanımladıkları aşk' olmalıydı başlık.

öyle tanımsız ki , öyle adice ki çoğu zaman.
neden lan bu eziyet diye sormadan edemiyor insan.

tehlikeli,
serseri,
cool,
müdahaleci,
engelleyen,
yasak getiren,
değiştirmeye çalışan,
bazen şiddet gösteren,
çirkin konuşan,
aşağılayan,
ağlatan, vs...

ağlaya ağlaya 25 i buluyor yaş.
sonra ne mi oluyor?
sanırım 'dank' ediyor.

tanıdığım ne kadar insan varsa, 25 inden önceki aşkları tam bir fiyasko! *
tavsiye editi: kardeşlerim, doğru kişi değilse, adına aşk demeyin. ilerleyen yıllarda karşınıza çıkacak adama haksızlık bu.

eresin otelleriyle artık ilişiği kalmamış kişi.

medyada yapılan hatalı haberlerle ilgili olarak cevap ve düzeltme adına, bircan eresin in otel sahibi olması durumuyla ilgili olarak açıklama yapılmıştır

bir yıl kadar önce tüm hisselerini eresin turizm ith. ihr. san. tic. a.ş adına satmıştır.
otelin gerçek sahipleri 3 kardeştir.

http://www.medyatekzip.com/news_detail.php?id=4483

http://www.turizmguncel.com/?tg=guncel&i=7376

'olmayan ab'i ye bu yazı;

keşke olsaydın diyorum birçoğunun demediği gibi,
keşke olsaydın da karışsaydın bana,
giydiklerimi eleştirseydin
arkadaşlarımı araştırsaydın
binbir çeşit nutuk atsaydın
bağırsaydın
alay etseydin..

ben yine sana hep sevgi dolu bakardım inan bana.
yine çok severdim seni
yine alttan alır, 'senin istediğin olsun abim' derdim.

kıyamazdın sonra bana,
sen de beni, seni sevdiğimden daha çok severdin.

muhteşem iki kardeş olur, birbirimize kenetlenirdik.

eksikliğini hep hissettim.
yoksun, hiç olmadın olmayacaksın.

bayram tebriğini esirgemeyen iyi ruhlu, tatlı huylu yazar.
gülümsetiyor..

sevmedim sevemedim.
hayatımın her döneminde, farklı kimliğe girmeye çabalamış herkesten nefret ettim.

bu tarzı seçmiş insanların çoğu aptaldı, 'allah akıl versin' dedim.
zeka seviyesi normal olan kişilerde ise inanılmaz bir kompleks keşfettim.
farklı görünmek, sıradışı özel olmak, konuşulmak, izlenmek, beğenilmek - beğenilmemek ama ne olursa olsun
'marjinal' sıfatı altında bahsedilmek onlar için hayat demekti.
ne zavallıca.

onlara, aptal olanlara kıyasla hep daha çok kızdım.

sizin onların gerçek kimliklerini aslında görmediğinizi sanıp, yıllardır onu tanıyan kişi sanki siz değilmişsiniz
gibi, içindeki esas kıroyu bilmediğinizi düşünüp de
gözlerinizin içine baka baka ya da bakmadan (hani marjinal ya!) kendini özel gösterme çabası sinir etti beni.

sizi salak, kendini ise daha eşsiz yapmaya çalışmasıydı bu.

kısacası lafım onlara;
farklı, özel , sıradışı, erişilmez olmaya çalışıp, hatta olduğunuzu zannedip ve de hatta gerçekten öyle olduğunuza
inandırdığınızı sandığınız o an varya hani;
en rezil olduğunuz andır.

selam ederim.

yine alakasız bir saatte derin sohbete dalınmıştır ve bendenizden arkadaşa akıl verme safhasına geçilir.

kucukkurbagaminikkurbaga: oooy büyümüş buuu.
agdankacankucukhamsi: yok bee, kelin merhemi olsa kendi kafasına sürer.
kucukkurbagaminikkurbaga: dediklerimi yap yaptıklarımı yapma diyorsun yani.
agdankacankucukhamsi: aynen öyle. harbiden yanlışları dolu dolu, hatalarından ders almayan salağım ben.
kucukkurbagaminikkurbaga:ayy evet ben de tam bir mal ım.

birbirimize iltifat ettiğimizi düşünürken diyalogda evrim yaşanır, gülme krizi başlar.

fena halde geçmişe özlemim var.
yeniden doğmak
yeniden büyümek
aynı anne baba tarafından yeniden yetiştirilmek istiyorum.

pişmanlığımdan değil, hayatın temizliğini yeniden istediğimden.

'büyüdük ve kirlendi dünya' şarkısını dinlerken,
diliyorum..

yüksek sesle, bağıra çağıra eşlik ederek dinlenmesi gereken harika şarkı.
etkilenmemek mümkün değil.

trt 1 den 'bir başka gece'.

her cuma gününü iple çekerdim, eğlence programı diye.

hızlısın.. hem de çok hızlı..
en son yaşadığım adrenalini düüşünüyordum ve şimdi yaşadığım ana kadar kaç yıl atmışsın.
yavaşla.
daha yaşamak istediğim, yapmaya çabaladığım çok şey var.
bunlar senin kadar hızlı gerçekleşmiyor.
yavaşla, dur biraz.
saatlerin yetmiyor işlerimi bitirmeme.
günlerin yetmiyor.
haftaların ise ayları kovalıyor.
acımasızsın..
tüketiyorsun, hissetirmeden hesapta..
öyle hissettiriyorsun ki aslında.
öyle can yakıyorsun ki.
yapma bunu.
daha listem uzun.

Harvard Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Asistan Prof. Dr. Utkan Demirci.

yumurtalık kanserinin erken teşhisi için, hızlı, ucuz ve evde uygulanabilen idrar testi geliştirdi. Evde uygulanabilen ucuz ve hızlı testin sonuçları, cep telefonları için geliştirilen uygulama programıyla anında analiz ediliyor. *
http://www.netgazete.com/...dan_teshis_eden_turk.aspx

erken teşhis, ucuz maliyet ile çok kişinin hayat kurtarıcısı olduğunu düşünüyorum şimdi.

sıla nın havaya sokan harika şarkısı.

yer bilmeden
zaman bilmeden
plansız
programsız
sırt çantası alıp kaçası gelir insanın.

tabii sözlerini dile dolayıp...

Aşkıydı işiydi ihtirası düşüydü
Yere batsın faturası malı mülkü
Bağlasalar durmam
Kaşıydı gözüydü intikamın gücüydü
Ayıp denen bi şey var ya hasbinallah
Ağlasalar durmam insanım insan

Hadi kalk gidelim hemen şu anda
Kapa telefonunu bulamasın arayan da
Açarız radyoyu yol nereye biz oraya
iyi gelmez mi hiç deniz havası
Bi göz oda bulur sokarız başımızı
Bi de koyarız iki kadeh
Kafa nereye biz oraya
Kafa nereye biz oraya
Aşkına da işine de
Viran olmuş düşüne de
Yerli yersiz sözüme de
Dövmediğim dizime de
Pişmanım pişman
Pişmanım pişman

Hadi kalk gidelim hemen şu anda
Kapa telefonunu bulamasın arayan da
Açarız radyoyu yol nereye biz oraya
iyi gelmez mi hiç deniz havası
Bi göz oda bulur sokarız başımızı
Bi de koyarız iki kadeh
Kafa nereye biz oraya
Kafa nereye biz oraya