bugün

başkaları ile irtibat gerektirmeyen tek bir uğraş ya da etkinlikle uğraşırlar. (bilgisayar, matematik oyunları, astronomi, bulmacalar,yap-boz oyunları,pul koleksiyonu gibi soyut,mekanik isler) sosyal hayatin gerektirdiği bazı durumlara beklenen uygun karşılıkları veremezler.
--spoiler--
şizoid kişilik bozukluğu teşhisi, yaşam boyunca sosyal çekingenlik gösteren hastalara konur. insan ilişkilerinde donuk, kısıtlı, içe dönük, tuhaf, kapalı, izole ve yalnızdırlar. yakın ilişkilere girmez ve girmekten zevk almazlar. genellikle gün boyu tek bir konuya odaklanır ve o konuya takılarak başka hiçbir etkinliğe katılmaz. sırdaşları ve arkadaşları yoktur. cinsel etkinlikleri ya hiç yok ya da çok azdır. ne övülmekten ne yerilmekten etkilenmez. duygusal tepkisizlik, soğukluk, ilgisizlik, tekdüze duygulanım, yaşamdan kopukluk hakimdir. sessiz, uzak, güncellikten habersiz, kimseyle yarışmayan, pasif kişilerdir. hiç evlenmeyebilirler. kendileriyle ilgili projelerden çok, evren, din, felsefe, açlık, astronomi, zooloji... gibi konularda tuhaf projeler üretirler.
--spoiler--
genelde hiçbir duygulanım yaşamayan hastalara konulan tanı.

bu hastalığa sahip insanların kendine güvenleri azdır.

isim benzerliği nedeni ile şizofreni ile karıştırılmamalıdır. bu hastalık bir kişilik bozukluğudur ve hastaların algı kabiliyetleri bozulmamıştır.
sosyal olamama değil sosyal olmama vardır. ben kendime yeterim tarzı bir kafa ve dış uyarıcılara karşı duygusal tepkisizlik vardır. hakkında bilgim yok ama insanlardan kaçan nevroz tipine benziyor.
zülfü livaneli'nin son kitabı (bkz: kardeşimin hikayesi)nde ana karakterin sahip olduğu hastalıktır. hiç beklemeyin bu entryde spoiler yok.
psikiyatrideki dokuz tip kişilik bozukluğundan birisidir.
insanın hayatını alt üst eden bir hastalık.
insana konuşmasını unutturuyor. konuşurken konudan konuya atlatıyor bu bozukluk.
herkesin vereceği basit tepkileri bile unutuyorsun. Mesela nerde ne zaman teşekkür edilir gibisinden.
arkadaş mı? işleri düşünce facede mesaj atanlar işte başka olmuyor. kimse sana durduk yere selam bile demiyor.
ruh gibi geziyorsun. hayatın sözlük, wikipedia, ve değerli bulduğun kitaplar olmuş ve durumdan da şikayetçi değilsin.
kendi kendine cümleleri tamamlıyorsun, kendi kendine gülüyorsun.
en zevkli bulduğun işlerden biri -kimsenin okumayacağını bildiğin halde- sözlükte entry girmek oluyor.
kız arkadaş kelimesini zaten unutuyorsun bi kere. yok öyle bir şey onu unut tamam mı?
kimseyle konuşurken göz kontağı falan yapmıyorsun. kimsenin gözüne bakmak yok.
karşıdaki uzun bir şey anlatıyorsa kesinlikle dinlemiyorsun çünkü kafan zaten uçmuş oluyor başka bir yere.
bir çok insanı katlanmaz buluyorsun.
korkağın önde gideni oluyorsun, öyle şurdan atlayamazsın korkak falan değil bir şeye girişmeye, yeni bir şeyler yapmaya korkarsın.
yaratıcı fikirlerin olabilir, ama o ya yok olur ya da başkasına söylersin ve o sahiplenir.
zaten en fazla 2-3 arkadaşın vardır onlarla bile de pek yakın değilsindir.
ya böyle olursa diye kurduğun hayallerin hiçbiri olmaz ama o hayalleri kurmanın zevkini başka hiçbir şey vermez.
duyguların soğuk olur, konuşmalar kopuk kopuk.
hemen hemen herkeste olan bozukluk. kafaya takmamak gerek.

hayat yaşadığın andan ibarettir.

bir sonra ki elin nasıl dağıtılacağını bilemezsin.

mesela daha dün silik bir yazarken şimdi sizin gibi iyi insanların arasında entry giriyorum.

yakala bakalım kell.

evet.
Şizoid kişilik bozukluğu sosyal ilişkilere karşı ilgisizlik, soğukluk ve duygusuzluk olarak ifade edilebilir. Bu hastalık ergenliğin başında duygusal ve sosyal olarak kişinin başkaları ile iletişim kuramaması ile kendini göstermeye başlar. Bu kişiler günlük hayatta normal insanlar gibi yaşamlarını sürdürebilirler ama başkaları ile anlamlı ilişkiler kuramazlar. Bütün hayatları boyunca yalnız yaşarlar, sürekli hayal kurarlar ve çoğunlukla hayvanlara aşırı bağlanma gösterirler. Başka insanların tahammül edemediği ve yalnız olmalarını gerektiren işlerde çalışabilirler. Tartışmalı olmakla birlikte bazı araştırmalar Şizoid kişilik bozukluğunun şizofreni başlangıcı olabileceği öne sürülmüştür. Şizoid kişiliği Şizofreniden ayrıran en önemli etken, bu kişilerin gerçek ile bağlantılarının kopmamış olmasıdır.
benim hastalığım ama zamanında müdahale ile atlattım.
muhtemelen ergenlerin "gugıl"a bakıp "aa bende bu varmış ehe ehe" dedikten sonra tribe girip arkadaşlarına anlatacağı kişilik bozukluğudur.
bu tanıyı sadece psikologlar ve psikiyatristler koyabilir.
he amk hepınızde şizofren var kişilik bozukluğu var obeseif komplsif falan evet en marjinal sizlersiniz.
Tek gecelik iliskilerin adami.yanlis anlamayin,oyle iliski kurabilme yetenekleri oldugundan degil.bir cinsel iliski icin emek sarfetmek bunlara gore degildir.eger hic kur yapmadan sadece sonuc odakli bir durum olusursa katilabilirler.yoksa sevismek icin kimseye dil dokecek insanlar değildirler.
Bu kişilik bozukluğunu net olarak görebileceğiniz bir örnek arıyorsanız John Rambo tam yerinde bir örnek olacaktır. Hele serinin 4. filminde net olarak bir şizoid görürsünüz.
Insana kendini bi sorgulatır. Lan *
görsel
olmayan insanlar görme ve konuşma.
bende var olan. bugün ekşide de birisi yazmış. her madde olmasa da çoğu var. özellikle seksten uzak durma ve insanlardan nefret etmeler.