bugün

1953'te yayımına başlanan sait faik'in şiirlerini derleyen kitabıdır. şimdi sevişme vakti'ndaki şiirlerde konu, sait faik'in vazgeçmediği tutkusu olan yaşama ve sevgi çevresinde odaklanır. bu şiirlerde, ne olağanüstü aşk, ne tutku vardır; tam tersine, sait faik'e, size, bana, özgü duygular, hikayeci sait faik'in diliyle dışavurulur; bu şiirlerde, kimi zaman şiirden hikayeye, kimi zaman hikayeden şiire geçildiği dikkat çeker. sait faik, şiirlerinde duyarlık dozunu iyi ayarlamıştır: şiirin iç uyum öğeleri (ses ve kelime yinelemeleri, cümle uzunlukları vb.) dışında başka şiir öğelerini (ölçü, uyak, nazım birimi) kullanmadığı halde, hikayelerinde olduğu gibi, şiirsel söyleyişi yakalamış ve yansıtmayı bilmiştir.
Şimdi Sevişme Vakti / Sait Faik Abasıyanık

Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önümden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden...

Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem,
Nasıl etsem nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokakbaşlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...
ezginin günlüğü tarafından bestelenen şiir..
bir izci kampında oymak beyi tarafından,büyüteçle ateş yakma,karınca yuvaları sayesinde yön bulma,yenilir otları tanıma gibi faaliyetlerden sonra anons edilmesini hep beklediğiniz,ama bir türlü gerçekleşmeyen faaaliyet.
ezginin günlüğü'nün oyun adlı albümündeki bir sait faik abasıyanık şiiri bestesi. eskimez bu şarkı.
Çıplak heykeller yapmalıyım,
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önünden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım. resimlerden...

Şu oğlan çocuğuna bak
Fırça sallıyor.
Kokmuş manifaturacının ayağına,
Dörtyüzbin tekliğinden,
On kuruş verecek.

Seni satmam çocuğum
Dörtyüzbin tekliğe,
Ne güzel kasların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin.

Söylemeliyim,
Yok
Yok... meydanlarda bağırmalıyım.
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.

Resimler seyrettirmeli, şiirler okutturmalıyım
Baygınlık getiren şiirler
Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu pazar.
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde hâlâ o eski, o yalancı
O biçimsiz bizans şarkısı.

Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem,
Nasıl etsem nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...

Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boş geçirdiğim, bağırmadığım sustuğum günlere
Mezarımda bu güzel, uzun kaslı boyacı çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan'dan
Orhan Veli'den
Yunus'tan...
ezginin günlüğü şarkıyı bu biçimde bestelemiştir:

Çıplak heykeller yapmalıyım,
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Çırılçıplak heykeller

Bir kere duyursam güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boş geçirdiğim, bağırmadığım günlere
kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu...

Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem,
Nasıl etsem nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...

Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem,
Nasıl etsem nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...

Çıplak heykeller yapmalıyım,
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Çırılçıplak heykeller

edit: bunu eksileyen arkadaşı gerçekten tebrik ediyorum
sait faik abasıyanık'ın şiiri olup ezginin günlüğü'nün besteleyip şarkıya dönüştürdüğü hâliyle üzerinizde bir hayli tesir bırakacağını düşündüğüm nadide sanat eseri. müziğiyle, sözleriyle, vokalleriyle insanın ruhuna işliyor. hayat dolu, içinizde saklı kalmış neşeyi uyandıran, sabahları dinlediğinizde vazgeçilmeziniz olacak; bağımlılık yaratması ve art arda açılıp insana durduk yere dans ettirmesi, cesaret verip mutluluk haykırışları attırması kuvvetle muhtemel bir duyumsal şölen.

ezginin günlüğü iyi ki varsın!
sait faik abasıyanık şiiri.

"belediye kahvesinde hâlâ o eski, o yalancı
o biçimsiz bizans şarkısı."
başlığı görünce saatime bakarak vakti gelmiş harbiden dediğim hede .

(bkz: benim içim fesat)
mehmet baydur'un viladimir komarov'un son macerası adlı oyununda bashı geçen sait faik şiiridir.
taksime her çıkıldığında söylenmesi farz olan şarkı. durumlar ve koşullar değişse de mumlar söylenmesi gerektiğini haykırıyor.
sait faik'in tek şiir kitabının adı.
http://www.youtube.com/watch?v=9XOdqesNumk
sait faik'i sevme nedenlerinden biri.

''Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önünden geçen ak sakallı
kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri
gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım,
resimlerden...''

''Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem
Nasıl etsem, nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...

Bir kere duyursam hele
güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür
ağlasam
Boş geçirdiğim bağırmadığım
sustuğum günlere
Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı
boyacı çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan'dan
Orhan Veli'den
Yunus'tan, Yunus'tan...''
şu anki sevgilimden aldığım ilk hediye, ilk kitap.
sait faik abasıyanık şiiri. vaktiyle ezginin günlüğü'nce bestelenmis. orazmik şeyler listesine gönül rahatlığıyla ekleyebilirsiniz. siir dizelerinin hüsnü arkan sesinde vücut bulmasi kadar muhtesem daha ne olabilir ki?
sait faik abasiyanik' ın güzel bir şiirdir. aynı zamanda ezginin günlüğü adlı grup seslendirmiştir. bestesi kime ait bilmiyorum. güzeldir dinlenmelidir.