bugün

Cesaretli olmaktır.

Ben tam bir korkağım.
Kavga da ilk yumruğu atan kazanır derler ama gönül işi, başka bişey. Aslında ilk adımı karşı taraf, diğer tarafı cesaretlendirerek attırır. Kendi kafana göre adım atarsan, duvara toslayabilirsin. Sinyalleri iyi okumak gerekir.
Kolay lâkin düşündürücü durumdur.

Aslında ömür boyu bu kişi ben olmuşumdur hayatımda. Lâkin o kadar çok kırıldı ki kalbim artık adım atmaya korkan bir insan hâline evrildim diyebilirim.

Bilmiyorum sanırım çok yorgunum ve sanırım beni bu yorgunluktan çıkarabilecek kalbime dokunabilecek bir kadına ihtiyacım var.
Gerekli cesareti bulduktan sonra kolay olandır. Asıl zor kısım bu adımdan sonrası bence çünkü karşındaki insanın karakterini tam anlamıyla görüyorsun. Bu bazen senin bir heyecan ve hevesle yaptığın şeye karşılık kusma hissi uyandırabiliyor. Sen hayalinde onu süslemişken nasıl bu kadar şımarık olduğunu hesaba katmayı bırak, kondurmuyorsun bile.
Sonrasında bu durumdan vazgeçişler, senin kendini geri çekmen, karşındakinin üstüne düşmesi vs vs. Olay saçma sapan bir yere evriliyor.
Maalesef herkes o olgunlukta olmuyor. insanlar ilişkiler içindeki şu "taktik" saçmalığını bırakıp ciddi anlamda samimi ve içten olduğunda ilişkiler daha iyi bir noktaya gelecek. En az dünyanın düz olması kadar zor bir eylem, hayırlısı...
Bir dönem bunu risk olarak görürdüm adımıma karşılık gelmezse kendime yediremem diye düşünen narsist bir yaklaşımım vardı. Şimdi bunu aşsam da artık daha büyük bir engelim var . iç huzurum yok bırak biriyle sevgili olmayı birine sohbet için ayıracak vaktimin bile boşa gideceğini düşünmeye başladım iyice.
Bu konuda başarı oranım %10-15 falan.
En zor olan.
ilk önce kim gidip barışmak isterse o daha faziletlidir. Siz barışmak istediğiniz halde barışmıyorlarsa mesuliyet onlara aittir, siz mesul olmazsınız.
Zordur, büyük cesaret ister. Hep önceki başarısızlıklar gelir akla öncesinde.
ilk adımı atmak kesinlikle daha heyecanlıdır. deneyin ve görün arkadaşlar.
Daima karşı taraftan beklediğim şey.

Ben sadece bir kişi için bahsedilen taraf oldum, o da kuyruklu yıldız gibi 75 yılda ancak bir kez gelir.
bacakları uzun, ayakları büyük olanların yapmaması gereken eylemdir. ayağına basarsan hiç şansın kalmaz.

kadınlar hep biz erkeklerden bekliyor ama erkeklerde aşırı özgüvenli veya aşırı umursamaz değilse cesaret edemiyor. aşırı özgüven fiziksel özelliklerden ve maddi güçten geliyor. ikisinin birleşiminin oluşturduğu bir şeylere sahip değilsen ne kadar düzgün olursan ol ne kadar ağzın laf yaparsa yapsın fayda etmez. aşırı umursamazlık ise reddedilmenin getireceği şeyleri asgariye indirme olanağı. hayal kırıklığı özgüven eksilmesi kendini sorgulama vs.

kadınlar bu konularda daha rahat. 10 erkek teklif ettiğinde 2 tanesinin kabul görme ihtimali varken 10 kadın teklif ettiğinde 9 tanesinin kabul görme ihtimali var. ama kadınlarda işte erkek etsin diye bekliyor.
ilk adımı atıp atmamakla sizi ezik ya da özgüvenli yapmayacak aktivitedir. ne bekleyeceğim diyebilir ve direkt harekete geçmek isteyebilirsiniz.

ayrıca karşıdaki kişinin size gelmesini beklemek de zevk verebilir. bu tamamen sizinle ve karşınızdaki ile alakalıdır. buraları okuyup asıl doğru cevabı bulmayı beklemeyin.
konuyu kadin erkek iliskileri uzerinden yorumlamamak lazim. hayatin her noktasinda bunun onemini gorebilmek gerekir. icinde hicbir kusku kalmadan sonraki adimlarini planlayabilirsin. ne oluyor yada olmuyorsa bizler icin faydali oldugu icin gerceklesiyordur. ancak ilk adimi atmak icin duraksanan o sure zaman kaybindan baska bir sey degildir. kendimizi belirsizlik icinde birakarak karamsarliga surukleriz.
Bazen ilk adım değilde diğer adımları atamamak ilk adımdan daha zr ve korkutucudur.