bugün

Harun tekinle fotoğraf çekindik.

Yavuz seçkin le de vardı da fotom o kayıp.

(bkz: biz sevişiyoruz memur bey)
Tiyatrocuydu bi kac yazlik dizilerde de gormustum. instagram da takip etmistim engeli yedim.
yerel bir televizyonda gyy' liği yaparken birçok siyasi kişilikle tanışmış ve onlarla gündeme ilişkin bir saatlik programlar yapmıştım.

devlet bahçeli, doğu perinçek gibi...

not: vay be... bir zamanlar biz de ne kasmıştık... tarih olmuşuz haberimiz yok iyi mi?
bebek gloria jeans'de cem özerle sırt sırta sürtüşmüşlüğümüz var. hatta o olduğunu bilmeden "bilader az çek sandalyeyi, sıkıştım" gibi hoş bir diyaloğa da girdim kendisiyle. o zamanlar nurgül aplamız da yanındaydı. işte bizdeki de böyle bir şans. gittik cem özere sürttük nurgül yeşilçay'ın olduğu masada.
yine ıstanbula tatile gittiğim bir zaman işler ters gitti ve yanında kalacagim arkadaş sıkıntı çıkarınca mecbur disarda geceledim.

gece yarisina doğru parkta otururken. bir iki tinerci gelip geçti böyle yanımdan biraz tirstim tabi ama bir şey yapmadılar.

saat 1 civariydi yanımda valiz bankta beklerken kapsonlu bir adam geldi yanıma oturabilir mıyım? dedi.

buyrun oturun dedim. valizide görünce sohbet etmeye soru sormaya.filan başladı. biraz sohbet ettik. halime uzulmus olacaktı ki ıstersen bize gidelim dedi.

önce istemedim korktum ama ısrar etti. hava da soguyordu disarda kalmak daha tehlikeli dedim tamam dedim.

park cikisina kadar valizimi çıkardım. orada bir taksi çevirdi.

adresi söyledi taksiciye ve gidiyoruz ışte evine. gidene kadar yine kafamda deli sorular böyle biraz da tirsiyorum filan ama kısa bir yolculuktan sonra bir apartmanın önüne geldik. ışte burası dedi. fena değildi. fakir biri değildi demekki.

neyse valizi çıkardık 4.kata eve girdik. evde kimse yoktu yalnız yasiyormus. valizi bır koseye biraktim. koltuğa oturmami ve rahat etmemi söyledi. oturdum etrafı suzmeye başladım.

sade sayılmayan ama gosterisli de olmayan temiz sayılmayan ama kirli de olmayan bir bekar eviydi. ıçerden üzerindeki kıyafetleri eşofman takımıyla değiştirip geldikten sonra sen şimdi acsindir bende setten ciktim çok açım dedi. sen otur ben bir şeyler hazırlayıp geleyim dedi.

peki dedim. set calisanimiydi oyuncumu anlamamistim sonra sorarım dedim. ıçerden akşamdan kalan kuru fasulye pilavi ısıttı yanına dolaptan yoğurt getirdi ve çay demledi.
yardimsever bir adam tarafından misafir edildiğim için mutluydum. yalnız olmasida benim için iyiydi. kalabalık bir aileyi rahatsız etmek istemezdim.

yemekleri yedik. biraz daha sohbet ederiz sonra yatarsin caylarimizi içelim dedi. olur dedim. içeri gitti ve 2 tavşan kanı çay ile geldi. ben uzanmak istedim kendisi bir tanesini alıp verdi. ictim ama 3 yudumdan sonra uzerime bir ağırlık çöktü. hayırdır inşallah hava çarptı galiba filan dedim. birkaç dakika sohbetten sonrasını hatirlamiyorum doğrusu. kendimi sabaha karşı salondaki kanepe de uyanmış buldum. allah allah dedim.
anormal bir durum yoktu. sadece kollarimda ve memelerimde sıkıştırmaya bağlı olduğunu dusundugum birkaç morlukla uyandım. lan oğuz nasıl yatiyorsun şu yatakta mk dedim. arkamda bir islaklik ve küçük bir sancı vardı.

dün gece seytan beni aldatmış kanepenin birkaç yayı da batmis diye düşündüm. sadece ben hangi ara esofmanlarimi giyip yattim onu hatirlamiyordum.

adam benden önce uyanmış ve kahvalti hazirlamis. beraber kahvalti ettik ve gece beni misafir ettiği için ona teşekkür ettim. allah senin gibi güzel insanları başımızdan eksik etmesin dedim.

burada istedigin kadar.kalabilirsin dedi. ama saolun dedim akrabaların yanına gideyim. beni akrabaların olduğu semte kadar aracıyla bıraktı ve kartını verdi birşeye ihtiyacım olursa aramamı söyledi.

beni ogece sokakta bırakmayan o muhterem güzel yuzlu yardimsever insan; beşinci boyut salih ten başkası değildi.
ufuk beydemir'e mikrofondan onu sevdiğimi bağırdım ve kulisine gidip sarıldım şakalaştık omzuma elini attı .
metin feyzioğlu ile tuvalette yan yana el yıkamışlığım ve birazda bu kepçe kulak kimdi acaba diye bakınca göz göze geldik. sonradan sahnede görünce hatırladım adamı. unicef’de çalışırken de kibariye’ye dönüp “merhaba, unicef’e yardım etmek ister misiniz?” dedim. sonradan sesinden kibariye olduğunu farkettim. gerçekten büyük ilişki yaşamışım.
Fener rum patriği bartholomeos ile karşılıklı kafa sallayarak selamlaşmıştık.
Onur akınla seneler önce bakırköy Belediyesi tarafinca Muğlada düzenlenmiş olan gençlik yaz kampında birlikte şarkılar çığırmıştık hoş sohbet bir adamdı kısa süreli de olsa ondan çok şey öğrendim buradan kendisine çok teşekkürler.
türkiyenin en ünlü fotoğrafçılarından, ünlülerin fotoğrafını çeken bir kızla olmuştum. ama birlikte olduktan sonra öğrenmiştim ünlü olduğunu.

çok tuhaf bir tipti. sabahın köründe yemek bile yemeden, elinde birayla gelir, biraz konuşur fotoğrafımı çekerdi, sonra hiç sevişmeden, sadece biraz pantalonunu sıyırır, 15-20 dk boyunca o şekilde yapar (sadece o şekilde istiyordu) orgazm olduktan sonra da kalkar sigarasını içer, giderdi. resmen jigolo olarak kullanıyordu beni. zaten jigolo kiralarmış normalde de.

başlarda iyiydi, anlattığı şeyleri hayretle dinliyordum. bir kaç görüşme sonrasında belki deşifre olur diye fazla bilgi vermiyim. ben görüşmeyi kesmek istedim.çünkü bana bile normal gelmeyecek davranışlar içerisindeydi. sonra annesi aradı, kızımın peşini bırak diye. dedim, ben zaten artık görüşmek istemiyorum, ona da söyledim dedim. bir daha görüşmeyeceksin diye bağırıyor. canıma minnet dedim
( kızla görüşmek istemediğimi söyleyince bu kız yalanlar söyleyip benim onla zorla olduğumu dile getirmiş, kendi çapında intikam almak için, çünkü mafyalarla takılıyordu bu, aklı sıra annesi kızıp, beni cezalandırtacaktı o şekilde). neyse siz benden önce kızınızı buna ikna edin, yalanlarına da inanmayın, biliyorsunuz zaten ne sorunlar yaşadığını dedim. sonra kadınla muhabbet sardı, kızının yalan söyleyip, benim masum bir sevişgen olduğuma inandı ama inanmamış gibi yapmaya devam ediyordu. sonra işin rengi değişti. sinirli ama o da seks yapmak istiyor gibi, sürekli iş atmaya başladı. ''senin ne özelliğin var da kızım seni bu kadar istiyor, geliyim bir de ben bakayım neyin varmış '' tarzı konuşuyor sürekli. sonra dedim nasıl bir teşkilata düştüm diyip attığı iş tekliflerini reddedip, usulca uzaklaştım ortamdan. sonra kız belli bir süre geçtikten sonra, yalan söyleyip iftira attığı için özür diledi. mutlu oldum hatasının farkına vardığı için ardından tekrar görüşmek istedi. kelimeleri en titiz şekilde seçerek, en ufak egosuna rahatsızlık vermeden reddettim bu sefer. anlayışla karşıladı. bir daha da karşıma çıkmadı.

ünlü biriyle ilişki yaşayanların anlattığı, acaba gerçek mi diye sorguladığı olaylardır.

edit: ya şurada -100 karmam varsa 50'sini attığım iki fotoğraf, diğer 50'sini de yaşadığım bir kaç olay oluşturuyor.
(bkz: sabah uyanır uyanmaz gelip rüyaları anlatmak).
sayılır mı bilmiyorum fakat (#43134108/)
Uğur tütüneker ile Havalimanında ayaküstü bir ilişki yaşamıştım. Aynı Ankara uçağını bekliyorduk ikimiz de..Meğer Uğur abi Ankara dan Yozgat a geçecekmiş Teknik adam olarak Yimpaş yozgatspor a imza atmak için..Basından öğrendim sonra.dedim vay be adam ne kadar ketum biriymiş dakikalarca yaşadığımız ilişkide bu konudan hiç bahsetmedi.
Şizofren yazarların şizofrenik deneyimlerini anlattığı başlıktır.

Gerçekten yaşanması olası olan da bir durumdur.
15 sene kadar önce daha taze 18imdeyken harika öncü'yle yattım. Seyhan'da bir pavyonda konsomatrislik yapıyordu. Onun arpasını yemini karşılayacak param yoktu, ufagim diye fazla masraf sokmadı bana.

Harika öncü kim diye sorarsaniz, 1979 1980 döneminde Yeşilçam'da ünlü bir erotik film yıldızı. Ben münasebet yaşadığım zaman onun eskiden film yıldızı olduğunu bilmiyordum tâbi. Oraya takılan başka abilerden duydum sonraki haftalarda. Benden yaklaşık 30 yaş büyüktür diye tahmin ediyorum.
Müjdat gezenle aynı asansöre binmiştim.
2010 lu yıllardı, çalıştığım şirketin bulunduğu yüksek katlı binada bir kadın vardı,
çok meşhur ve ünlü idi, onunla çıkmayan yoktu.
çok popülerdi.
herkes onu tanırdı.
kadınlar kıskanır , erkekler peşinden koşardı.
bir tesadüf bizi tanıştırdı, bir iki buluşma derken , ilişkimiz oldu.
o zaman hissettiğim ünlü biriyle olma duygusunu hiç unutmadım.
çalıştığım yüksek katlı binada, yürüyüşüm değişmişti.
bu ilişki başka ilişkilere kapı açtı, sanırım o kadını kıskanan yada hırsa yapan kadınlar,
onunla ilişki yaşayanların peşinden geliyorlardı.
Şuan bir dizide oynayan kızla üniversitede aynı sınıftaydık. Kızın oyuncu olduğunu bilmiyordum numarasını falan almıştım. Mal mal dersle ilgili konuşmuşum kızla amk kafa yok ki adriana limanın oda arkadaşı olsam sikemeden evden çıkar herhalde o derece badakım.
yok sanıyordum da aslında varmış. tabi sayılırsa.

geçen yıl ya da diğer yıl olması lazım, izinsiz olan 8 mart yürüyüşünde tutuklanmış, karakoldaki ilk ifadesi ve birkaç ay önceki duruşmadaki savunmasının basında özellikle geçmiş olması ve üyesi olduğu toplulukta baya ön planda olması ile az buçuk ünlü olsa gerek.

6 yıl önce 8 ay sevgili olduğum ve beni terk eyleyen kadın. umarım yüzün gözün görmez de yolda belde kalırsın.

her şey çok farklı olabilirdi salak..asdfgh şaka şaka. iyi ki gitmişsin geri zekalı.
ben ilişki yaşamadım ama gülben ergen'i ve şafak sezer'i canlı gördüm. aynı videolarda göründükleri gibiler.
şahsımdır. jennifer lawrence ve dua lipa' nın çağrılarına cevap vermeyip rihanna ile sıcak şarap içerken twist yapıyorum mesela şu anda. billie eilish de koltukta oturmuş kafayla tempo tutuyor. yok lan bu cumartesi de yalnızım, kadınların ideal arkadaş ve sevgili adayı olamadık ya, o yüzden.
(bkz: 4 harfli user) (bkz: allah carpsin gay deilim)
Bir keresinde Şevval sam ile sırt sırta otururken kollarımız değmişti birbirine. inceden bir elektriklenme olmuştu.

Sayılırsa benimki o.