bugün
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler19
- sözlük kızlarının don renkleri20
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım11
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- kanınıza rengini verir misiniz15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı32
- anın görüntüsü17
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
imkansız olan şeyler vardır bilirsin
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
Ve seni sevmemek çigan gözlüm
Mümkün değil ki
Çıkarıp atamam içimden
Neyleyim yer etmişsin bir kere
Ne zaman elime bir kağıt alsam
Siner güzelliğin kelimelere
Yumsam gözlerimi seni seyrederim
Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin
Mevsimler seninle başlar, seninle biter
Yıl oniki ay benimlesin
Ne zaman bir gemi görsem limanda
Alıp başımı seninle gitmek isterim
Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler
Anlasana; seni arıyor ellerim
imkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
*Başka çaremiz yok, beni unut* demiştin
Mümkün değil çigan gözlüm, mümkün değil.
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
Ve seni sevmemek çigan gözlüm
Mümkün değil ki
Çıkarıp atamam içimden
Neyleyim yer etmişsin bir kere
Ne zaman elime bir kağıt alsam
Siner güzelliğin kelimelere
Yumsam gözlerimi seni seyrederim
Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin
Mevsimler seninle başlar, seninle biter
Yıl oniki ay benimlesin
Ne zaman bir gemi görsem limanda
Alıp başımı seninle gitmek isterim
Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler
Anlasana; seni arıyor ellerim
imkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
*Başka çaremiz yok, beni unut* demiştin
Mümkün değil çigan gözlüm, mümkün değil.
Bir mezar nasılsa işte öyleyim
Unuttum en güzel şarkılarımı
Gündüzü yok upuzun bir geceyim
Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı.
Unuttum en güzel şarkılarımı
Gündüzü yok upuzun bir geceyim
Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı.
Aramak
Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak. Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı… Beni bekliyorsun ya da bir başkasını, bir başkasını.
Hiç gel demeyeceğim sana. Aramak neredeyse ben oradayım. Ayaklarım ne güne duruyor? Yok yok birden karşıma çıkma. Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.
Git bu şehirden haydi git. Dağlara çık, o uzak dağlara. Rüzgârların krallığında hüküm sür. Baktın ki oraya da geldim yine kaç. Başını al, açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter. Seni arıyorum ya!
Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından. Okyanus dalgaları üstünden bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı, kavrulmalı. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı.
Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım, saçların Sibirya’da olmalı, dudakların Çin’de. Gözlerin Hindistan’da bir mabudun gözleri olmalı, ellerin italya’da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmalıyım.
Yine de bir yerin eksik kalmalı.
Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım.
Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim
Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak. Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı… Beni bekliyorsun ya da bir başkasını, bir başkasını.
Hiç gel demeyeceğim sana. Aramak neredeyse ben oradayım. Ayaklarım ne güne duruyor? Yok yok birden karşıma çıkma. Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.
Git bu şehirden haydi git. Dağlara çık, o uzak dağlara. Rüzgârların krallığında hüküm sür. Baktın ki oraya da geldim yine kaç. Başını al, açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter. Seni arıyorum ya!
Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından. Okyanus dalgaları üstünden bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı, kavrulmalı. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı.
Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım, saçların Sibirya’da olmalı, dudakların Çin’de. Gözlerin Hindistan’da bir mabudun gözleri olmalı, ellerin italya’da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmalıyım.
Yine de bir yerin eksik kalmalı.
Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım.
Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim
Aramak
Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak. Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı… Beni bekliyorsun ya da bir başkasını, bir başkasını.
Hiç gel demeyeceğim sana. Aramak neredeyse ben oradayım. Ayaklarım ne güne duruyor? Yok yok birden karşıma çıkma. Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.
Git bu şehirden haydi git. Dağlara çık, o uzak dağlara. Rüzgârların krallığında hüküm sür. Baktın ki oraya da geldim yine kaç. Başını al, açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter. Seni arıyorum ya!
Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından. Okyanus dalgaları üstünden bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı, kavrulmalı. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı.
Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım, saçların Sibirya’da olmalı, dudakların Çin’de. Gözlerin Hindistan’da bir mabudun gözleri olmalı, ellerin italya’da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmalıyım.
Yine de bir yerin eksik kalmalı.
Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım.
Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim
Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak. Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı… Beni bekliyorsun ya da bir başkasını, bir başkasını.
Hiç gel demeyeceğim sana. Aramak neredeyse ben oradayım. Ayaklarım ne güne duruyor? Yok yok birden karşıma çıkma. Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.
Git bu şehirden haydi git. Dağlara çık, o uzak dağlara. Rüzgârların krallığında hüküm sür. Baktın ki oraya da geldim yine kaç. Başını al, açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter. Seni arıyorum ya!
Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından. Okyanus dalgaları üstünden bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı, kavrulmalı. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı.
Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım, saçların Sibirya’da olmalı, dudakların Çin’de. Gözlerin Hindistan’da bir mabudun gözleri olmalı, ellerin italya’da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmalıyım.
Yine de bir yerin eksik kalmalı.
Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım.
Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim
ondan sonra güzel yazan derin bakışlı bir başkası gelmemiştir türk şiirine..
görsel
Sevgiler .
Sevgiler .
Nesirleri şiirlerinden daha güzel olan, defalarca intihar etmesine rağmen başaramamış ve oğlunun " baba öyle intihar edilmez böyle edilir " diyerek kendisini galata kulesinden bırakarak öldürdüğü aşk adamı.
Sen de bir yerde bütün kadınlar gibisin..durmadan usanmadan arıyor fakat ne aradığını bilmiyorsun..bilmeyeceksin de..
Sen de bir yerde bütün kadınlar gibisin..durmadan usanmadan arıyor fakat ne aradığını bilmiyorsun..bilmeyeceksin de..
ne de güzel yazmış. (bkz: dost bildiklerim)
Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
içimde ümitti dost bildiklerim.
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim.
Hepsi varken baharımda, yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda,
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim.
Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler;
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim.
Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim.
Korkar oldum bana "dostum" diyenden
Yoksa yok olandan,varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim.
Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
içimde ümitti dost bildiklerim.
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim.
Hepsi varken baharımda, yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda,
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim.
Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler;
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim.
Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim.
Korkar oldum bana "dostum" diyenden
Yoksa yok olandan,varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim.
''Er geç beni affedeceksin.Bir şey beklemeden,bir şey istemeden affedeceksin.Sevgin seni oraya götürecek.Düşe kalka ilerleyeceğin yollarda,taşlar kanatacak ayaklarını.Issız,karanlık ormanlardan geçeceksin yapayalnız.Sonra bir bataklık başlayacak gözün alabildiğine.Omuzlarına kadar yapışkan çamurlara saplanacaksın.Durmadan yağmur yağacak üstüne,iliklerine kadar ıslanacaksın,üşüyeceksin.Ahtapot elleri gibi uzun,pis sarmaşıklar dolanacak ayak bileklerine.Dört yanında kara bataklık kuşları dönecek çığlık çığlığa.Geçmiş zamanı düşüneceksin.O bir daha yaşanılmaz günleri,geceleri düşüneceksin.Bataklığın son bulduğu yerde zift gibi koyu bir gece başlayacak geçmiş gecelere benzeyen.Yürüyeceksin,ağır ağır ilerleyeceksin zamanın ve gecenin ortasında.Keskin bir rüzgar çıkacak,merhametsiz kırbaçlar gibi parçalayacak yüzünü.
Sonra bir dağ yamacına varacaksın,bitkin ve perişan...Uzaklarda cılız bir ışık göreceksin.Sen yaklaştıkça büyüyecek,sıcak kollarıyla saracak seni.Fakat,sen o ışığın olduğu yere hiç bir zaman varamayacaksın ve bu gerçeği anladığın anda yıkılacaksın,korku ve ümitsizlik saracak yüreğini,ağlayacaksın.
işte o zaman beni düşüneceksin,çektiklerimi,senin için katlandığım şeyleri düşüneceksin.Bulutlar dağılacak.Seni nasıl sevdiğimi,nasıl yüceleştirdiğimi,nasıl erişilmez ışık haline getirdiğimi birer birer anlayacaksın.
Onun için beni affet demeyeceğim sana.Er geç anlayacak ve affedeceksin.Bunu biliyorum.Karşılaşmamız kaderdi belki ama çektiğimiz çiledir bizi birbirimize yaklaştıran,o korkunç ümitsizlik, büyük çaresizliklerdir.
Acılarımızı yitirmeyelim...''
Sonra bir dağ yamacına varacaksın,bitkin ve perişan...Uzaklarda cılız bir ışık göreceksin.Sen yaklaştıkça büyüyecek,sıcak kollarıyla saracak seni.Fakat,sen o ışığın olduğu yere hiç bir zaman varamayacaksın ve bu gerçeği anladığın anda yıkılacaksın,korku ve ümitsizlik saracak yüreğini,ağlayacaksın.
işte o zaman beni düşüneceksin,çektiklerimi,senin için katlandığım şeyleri düşüneceksin.Bulutlar dağılacak.Seni nasıl sevdiğimi,nasıl yüceleştirdiğimi,nasıl erişilmez ışık haline getirdiğimi birer birer anlayacaksın.
Onun için beni affet demeyeceğim sana.Er geç anlayacak ve affedeceksin.Bunu biliyorum.Karşılaşmamız kaderdi belki ama çektiğimiz çiledir bizi birbirimize yaklaştıran,o korkunç ümitsizlik, büyük çaresizliklerdir.
Acılarımızı yitirmeyelim...''
Bir gece başımızı alıp gitsek diyorum.. Bir deniz kenarı mı olur, bir dağ başı mı olur. Kaçsak bu kalabalıktan.
anlıyor musun?
gökyüzü güneş olsa
sensiz karanlıktayım.
gökyüzü güneş olsa
sensiz karanlıktayım.
git gide alışıyorum sana
hiçbir alışkanlık senin kadar güzel olamaz diye bir şiiri vardır ya hani.
yazmasan dünya eksik olurmuş sanki biraz.
hiçbir alışkanlık senin kadar güzel olamaz diye bir şiiri vardır ya hani.
yazmasan dünya eksik olurmuş sanki biraz.
...
bir adam attı kendini galata kulesinden
o adam benim oğlumdu.
allah kimseye böyle bir dize yazdırtmasın.
bir adam attı kendini galata kulesinden
o adam benim oğlumdu.
allah kimseye böyle bir dize yazdırtmasın.
O kadınyünden olmali.
Ben güzel gözlü kadınları severim
Bir de küçük ayaklıları, uzun boyluları
Hem nasıl severim, öyle severim işte
Terler avuçları, kesilir solukları
Ben mahzun kadınları severim
Yavru ceylanca kadınları, ürkekçe
Hem nasıl severim, öyle severim işte
Bilemezsiniz ne güzeldirler, öpüştükçe
Ben akıllı kadınları severim
Düşünen, az konuşan, çok bilen
Her yerde, her zaman nazı çekilen
Hem nasıl severim, öyle severim işte
içimde büyük, sonsuz ateşler yanmalı
Ölümüm bile o kadının yüzünden olmalı
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Sevgiliye ithafen yazilan , istenilen cinse cevrilebilen duygu yuklu sevdigim siir.
Ben güzel gözlü kadınları severim
Bir de küçük ayaklıları, uzun boyluları
Hem nasıl severim, öyle severim işte
Terler avuçları, kesilir solukları
Ben mahzun kadınları severim
Yavru ceylanca kadınları, ürkekçe
Hem nasıl severim, öyle severim işte
Bilemezsiniz ne güzeldirler, öpüştükçe
Ben akıllı kadınları severim
Düşünen, az konuşan, çok bilen
Her yerde, her zaman nazı çekilen
Hem nasıl severim, öyle severim işte
içimde büyük, sonsuz ateşler yanmalı
Ölümüm bile o kadının yüzünden olmalı
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Sevgiliye ithafen yazilan , istenilen cinse cevrilebilen duygu yuklu sevdigim siir.
'ayten' isimli bayanları kıskanmama sebep olan güzide insan. sarılasım geliyor bu şiirine.
ben bir ayten'dir tutturmuşum
oh ne iyi aytenli içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel
hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
biraz ayten sürüyorum güzelleşiyor
şarkılar söylüyorum şiirler yazıyorum ayten üstüne
saatim her zaman ayten'e beş var
ya da ayten'i beş geçiyor
ne yana baksam gördüğüm o
gözümü yumsam aklımdan ayten geçiyor
bana sorarsanız mevsimlerden ayten'deyiz
günlerden aytenertesidir
odur gün gün beni yaşatan
onun kokusu sarmıştır sokakları
onun gözleridir şafakta gördüğüm
akşam kızıllığında onun dudakları
başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
bir kadehte sizinle içeriz aytenli iki laf ederiz
onu siz de seversiniz benim gibi ama yağma yok
ayten'i size bırakmam
alın tek kat elbisemi size vereyim
cebimde bir on liram var
onu da alın gerekirse
ben ayten'i düşünürüm, üşümem
üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
parasızlık da bir şey mi ölüm bile kötü değil
aytensizlik kadar
ona uğramayan gemiler batsın
ondan geçmeyen trenler devrilsin
onu sevmeyen yürek taş kesilsin
kapansın onu görmeyen gözler
onu övmeyen diller kurusun
iki kere iki dört elde var ayten
bundan böyle dünyada aşkın adı ayten olsun!
ben bir ayten'dir tutturmuşum
oh ne iyi aytenli içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel
hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
biraz ayten sürüyorum güzelleşiyor
şarkılar söylüyorum şiirler yazıyorum ayten üstüne
saatim her zaman ayten'e beş var
ya da ayten'i beş geçiyor
ne yana baksam gördüğüm o
gözümü yumsam aklımdan ayten geçiyor
bana sorarsanız mevsimlerden ayten'deyiz
günlerden aytenertesidir
odur gün gün beni yaşatan
onun kokusu sarmıştır sokakları
onun gözleridir şafakta gördüğüm
akşam kızıllığında onun dudakları
başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
bir kadehte sizinle içeriz aytenli iki laf ederiz
onu siz de seversiniz benim gibi ama yağma yok
ayten'i size bırakmam
alın tek kat elbisemi size vereyim
cebimde bir on liram var
onu da alın gerekirse
ben ayten'i düşünürüm, üşümem
üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
parasızlık da bir şey mi ölüm bile kötü değil
aytensizlik kadar
ona uğramayan gemiler batsın
ondan geçmeyen trenler devrilsin
onu sevmeyen yürek taş kesilsin
kapansın onu görmeyen gözler
onu övmeyen diller kurusun
iki kere iki dört elde var ayten
bundan böyle dünyada aşkın adı ayten olsun!
Aşk acısı çekerken okunmaması gereken Şiir denizi ve acılar denizi kitaplarının yazarı şair.
anlamlı şiirleri olan kaliteli şair. okuduğumda beni benden alan mesut ninni şiirinden son dizeler şöyledir:
gel ey çocukluğumun mesut ninnisi
ninnilerin en güzeli, en sevimlisi
bırak da yine çocuk olayım tanrım
sana bütün hasretimle yalvarayım
çocuk olayım da hiçbir şeyim olmasın
çocukluk... çocukluk... kulakların çınlasın.
gel ey çocukluğumun mesut ninnisi
ninnilerin en güzeli, en sevimlisi
bırak da yine çocuk olayım tanrım
sana bütün hasretimle yalvarayım
çocuk olayım da hiçbir şeyim olmasın
çocukluk... çocukluk... kulakların çınlasın.
sen giderken gözlerim dopdoluydu
ve yağan yağmurla caddeler ıslak
yokluğundan bir rüzgar esti hazin
teselliler döküldü yaprak yaprak
gökyüzünde bir bir söndü yıldızlar
bir karanlık geldi gittiğin yerden
ümitlerim vardı tesbih misali
sen giderken dağılıverdiler birden...
ve yağan yağmurla caddeler ıslak
yokluğundan bir rüzgar esti hazin
teselliler döküldü yaprak yaprak
gökyüzünde bir bir söndü yıldızlar
bir karanlık geldi gittiğin yerden
ümitlerim vardı tesbih misali
sen giderken dağılıverdiler birden...
kurumuş bir dal için ocaktan ötesi yok. demiş sair. yani diyorki inceldigi yerden kopsun.
Sesinin öyle bir gücü tınısı var ki Adamı sigaraya başlatır Kendisi efsaneydi ama Bence hiç hak ettiği güzel değeri görmedi reva görmedi milletimiz 16 yaşında bir kız çocuğu kadar tanınmıyor Sokakta Yazıklar olsun !
benden kurtulmak şiiri on numaradır.
şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla aynı zamanda bir gönül adamı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar