bugün

bugünkü gazetelerde okuduğum ( hürriyet değil) 10 yaşındaki öğrencisiyle ilişkisiyle giren 31 yaşındaki öğretmenin haberi.
bu da nedense sıklıkla amerika da görülen bir olaydır ki bu olay da amerika da yaşanmıştır. herkesi anlamayı, kimseyi kınamamayı, ve büyük konuşmamayı yaşam felsefesi olarak belirlesem de, öğrencinin 10 yaşında olduğunu okuyunca ohaaaa dedim yani. *
(bkz: subyancı öğretmen)
(bkz: my first sex teacher)
- oğlum, neler yaptın bugün okulda?
+ derslere girdim, futbol oynadım bide örtmenimin eline verdim baba..
- !!!
Mutlulugu disarda arayan kadindir. Bana bir kelime ogretenin kırk yıl kolesi olurum dedirten olay.
öğrencisinin cinsel hayatında bir ilk olan öğretmendir. ne tür bir psikolojiye sahip olduğu ise tartışılır.
öğrenciyi okuldan attırır kendisinide sürdürür.
(bkz: vay manyak)
(bkz: öğrenci öğretmen fantezisi) *
bize denk gelmeyen öğretmendir, halbuki çoğu gencin fantezisidir.
amerika'da yıllar önce yaşanmış bir olaydır. öğretmenimiz henüz reşit olmayan öğrencisi veletle ilişkiye girmiştir, ve hamile kalmıştır. tabii ortaya çıkınca hapisi boylamıştır haliyle. ancak, hapis cezası dolup ve öğrencisi de 18ini doldurunca evlenmişlerdir.
hatta konu hakkında bir de film çekilmiştir.

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1998/04/23/39670.asp

(bkz: Mary Kay Letourneau)
lezbiyen öğretmendir. cocuğun kamıştan su gelmediği için kedi köpek oyunu oynamışlardır.
porno filmlerin vazgeçilmez fantazisidir.

-ödevini neden yapmadın çocuğum?
-ödevimi köpeğim yedi öğretmenim.
-yalan ha! ceza olarak soyun ve yalamaya başla.
-hell yeah.
(bkz: olsa da yesek)
(bkz: nicessss)
boşuna dememişler fırsatlar ülkesi diye.

dayak buldun kaç, öğretmen buldun ye.
öğrencinin mahkemedeki ifadesi:

dayak yemiştim ben. sonra bende örtmenime şikayet etmeye örtmenler odasına gittim. kapıyı açtığımda memelerini sıvazlıyordu. örtmenim beni gördü ama memelerini sıvazlamaya devam etti. ben de masanın üstündeki maket arabayı aldım ve onunla oynamaya başladım. örtmenim bana garajıma parketmek ister misin dedi. bende tamam dedim. örtmenimle ilk defa oyun oynayacaktık. bana ilginç bir park yeri gösterdi. ben de parkettim. baya bir araba parkından sonra bana bugünlük yeter, başka zaman yine oynarız dedi. ben de tamam dedim.

sonra resim hocasının yanına resim atölyesine gittim. kapıyı açtığımda memelerini sıvazlıyordu... ordan müdürün odasına gittim. kapıyı açtığımda müdürde memelerini sıvazlıyordu... ben de sınıfa döndüm. kapıyı açtığımda tüm sınıf memelerini sıvazlıyordu.. kaçtım ordan. açtımda; kantine gittim simit ayran almaya, kantinin kapısını açtığımda memelerini sıvazlıyordu pos bıyıklı kantinci. hakim bey bu dönemde amerika'da yaşamanın ne kadar zor olduğunu bilemessiniz. öyle ki; mahkemenin kapısından girdiğimde mübaşir memelerini sıvazlıyordu.

öğrencinin avukatı:
- bi dakika evladım.. bi dakika...ya ama hakim bey..hakim bey.. olmuyor... bırakır mısınız memelerinizi, şurda bişey anlatıyor müvekkilim...
uğruna master + doktora yapacağım hoca.
kutsal bir meslege saygısızlık.

yalnız hatun çok tatlıymış abi, pezevenk velette ki bala bak!
(bkz: southpark)
(bkz: popomundo)
*
(bkz: bizde isterük)
her erkek ergenin hayali.
gerçek anlamda bir mağduriyetin söz konusu olduğu olaydır. sözkonusu mağdur bir erkek çocuğu olunca ohş çeken, bize düşmez ki amına koyiim diye iç geçiren bünyeler bir kızın başına gelen benzer olayda söylemedik şey bırakmıyorlar. erkek öğretmenin ibneliğinde girip, götverenliğinden çıkmakta üstümüze yok. kadın olunca şanslı velet. bu mudur eşitlikçilik? bu mudur insan hakları savunuculuğu? bu mudur insan sevgisi? bırakın gidin cosmos aşkına.
bayanların okudukların da verdikleri tepkiye istinaden;
-tüüüü allahım ne kaşarlar var, başımıza taş yağacak tütütü töbe

erkeklerin okudukların da verdikleri tepkiye istinaden;
-şanslı phich
porno sitelerinde ve düzmece itirafların olduğu sitelerde bolca olur.
"notes on a scandal" filmindeki cate blanchett'in unutulmaz performansı.