bugün

ölümü şeb-i arus (düğün gecesi) gören mevlana vb. aşıkların yaşadığı haldir.
çok zaman. hissettiğimdir.
iyi bişey değildir. olaki cehennemlikken cennete düşebilir;olaki cennetlikken mevkisini yükseltebilir.
çaresizlik hali geldiğinde yaşadığım durumdur.
çaresizliktir.
hayattan beklentisi kalmamış bir insanın söylemi olabilir. hayatta ki tüm değer verdiği şeyleri kaybetmiştir bu kardeşimiz ve bi beklentisi yoktur. dolaylı olarak yaratıcısına bi an önce geri dönmek istiyordur, biz biz olalım böyle insanlara yardım edelim. hayatta hiç bir umutlar tükenmez.
şafak türküsünün teması.
kafadan sakat bir tiptir.
büyüdür...
Insani ölùmùnden eceli korurmuş.
felçli yatalak bir insanın 7 sene boyunca her gün tavanı izlerken yaptığı şeydir. Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin. kimseyi kimseye muhtaç etmesin.
Hayattan bıkma isteği ile beraber gelen içinde bulunduğum durum. belki geçirir diye antidepresan kullanmaya başladım ama sonuç alabilirmiyim bilmiyorum. tavsiyesi olan yazarlar yeşillendirsin.
Aslında çoğu zaman ölümden korkmaktır.
Ölümü arzularken ölümden korktuğunu farketmezsin bile.
Yine de bazen hızlıca olup bitsin dediği olmuyor değil insanın.
Periyodik depresyon ataklarıda arzulamanın fiile geçmesinden korktuğum durumdur. Ölümden korkmuyorum ama kafamda ki şeyleri yapmadan ölmemden korkuyorum.
Sonumuzun ne olacağını biliyoruz;ölüm. Sonucu arzulamaktır.
Sıkıcı bir filmin bitmesini istemektir eğer arzulamaksa...
Bazen filmler güzel olur matrix gibi, orta dünya serisi gibi...
hiç de arzulanacak bir şey değildir. ben gittim geldim oradan biliyorum. yok lan şaka şaka... yaşamak dururken ne yapayım ölmeyi...
sons of anarchy tarzı ölmek isteyenler eqlesin zuhahaha..
genç yaşımda içinde bulunduğum durum. insanları sevmiyorum, mevcut hayat düzenini de. geriye ya çekip gitmek,dağlara-tepelere-çöllere kalıyor, ya da intihar etmek.
Hiçkimse ölümü uğruna ölecek kadar isteyemez. Çünkü ölüm bir belirsizliktir ve insanın hoşlanmadığı şeylerin başında belirsizlikler gelir. Ölümden bahsedince biraz olsun huzursuzlanmayan insanın insanlığından şüphe ederim..
Yorulup, tiksinip, bitip bırakıp çıkmak istemektir.
Öyle bi arzulamak ki hem, hakan günday'ın dediği gibi, "çok şey gördüm beni yüzüstü gömün" diyebilmek..
yaranı arzularsan yaaranı alırsın.
Belli bir yaştan sonra olan durumdur.
Huzurevine bir ziyaret için gitmiştim. Orada yaşlılar ile sohbet etme şansım oldu.
80-85 yaşından sonra ölmek için dua ediliyormuş. Yaşlandıkça Vücudu taşımak ağır geliyormuş.
Ölümü arzuluyorlarmış.
Bu arzu ancak ötenazi ve intihar gerçekliğini iyiden iyiye (enikonu, adamakıllı) hayata sindirilebildiğinde daha belirgindir... Bu his sadece kişinin iç dünyasında anlam bulur, kendisi dışında hiç kimse bunu asla bilemez ve hissedemez... Bu olgu, öyle kuru kuruya, lafla; falan feşmekan, sözle, romantizmle, bilmem neyle olacak türden bir edebiyat malzemesi falan değil yani?!..