bugün

yazın sıcağında yemek yerine karpuz yiyip aynı zamanda bunu fırsata dönüştürerek ağıza gelen karpuz çekirdeğini, kardeşin kirpiklerinin birleştiği noktaya doğru hızlıca göndermek ve her defasında başarılı olmak.
saça sakız yapıştırıp kaçmak.

yine saça hareket halindeki oyuncak treni gömüp tekerlerin arasına kişinin saçlarının dolanmasını sağlamak.

sonrası kaçış zaten.
kedinin kuyruğuna gazete parçalarını böle yırtıp yırtıp bantlamak kendi kuyruğundan kaçmasını sağlıyordu bu. ama en zevkli tarafı kediyi o sırada bir odaya kapatmaktır.
(bkz: ahahahaha)
caddedeki telefon kulübesinden markaların 0800'lü bedava müşteri hizmetleri numaralarını arayıp dalga geçmek. aptalca ama zevkliydi. zaten zevkli olan her şey aptalca değil mi?
kuzenim vardı bi tane adı ahmet. benden bir yaş büyüktür. çocukluğumuz beraber geçti ama artık eskisi gibi görüşemiyoruz neyse olaya geçiyorum. şimdi bizim eski apartmanımıza giriş kapısı demir alt ve üst kısmıda camdandı. ahmetle bi gün top oynamak için dışarı çıkarken binanın kapısını açamamıştık. bende çok dışarı çıkmak ıstıyordum top oynucaktık lan sonuçta yerimizde duramıyorduk hiç. ve ahmete olumm babam bize çikolatayla dondurma almış arka tarafta beklıyormuş bizi dedim ahmet iyice zorladı kapıyı ama açılmıyor. kitlenmiş. sonra geriledi biraz kafasını eğerek koştu koştu koştu kafasıyla bina kapısının altındaki camı kırdı. kafası kanlar içindeydi ben halamları çağırdım panikle geldiler başını felan yıkamışlardı. ahmet kendıne geldiginde dondurmaları soruyordu. ulan ne adi çocukmuşum.
kışın kardan adam yapıp, üstüne su dökmek.
patlak futbol topunun içine taş koymak vs.
birbirlerinden hoşlandıklarını fark ettiğiniz kişiler hakkında - Ali abi Ayşe ablayı seviyooo- diye ortalık yerde, akrabalar içinde, arkadaşlar içinde vs. bağırmak. çok yaptım oradan biliyorum.
Vazoyu onu bunu kırıp kırıp ablanın üstüne yıkmak.
Bişey isteyince "keşke olsa ama boşver baba boşa para harcama" demek suretiyle o şeyi aldırmak.
Babanın göbeği üstünde öldüresiye zıplamak.
Çamaşırlar toplanıp bi yere yığıldığında uzaktan gelip üstüne atlamak ve bütün dürülü çamaşırların dağılması.
beni cimciren çocukların kulağını öldüresiye ısırmak, annesi gelince de ben bişey yapmadım bakın benimki morardı onda iz yok yalan söylüyo demek.
En büyük şerefsizlikte o dönemler bunalımdaydım*, matematikten 0 almıştım babama 100 demiştim. babam beni omzuna aldı aferin kkızım maferim kızım derken, sınıfın ibnesi gelip " amcae niye seviniyosunuz ki büşra 0 aldı ehehehe" diyip ortamı sikip gitti. Babamın o an beni sırtından cört diye yere atmadığına hala sevinirim. TAbi daha sonra 1 gün oda hapsi yedim. Mapusta akıllanmadım bi daha yaptım böyle bişey. azılı bi suçluydum sanırım.
tavşanlara torpil atmak.
ebeveynlerim sırf benide yanlarında götürmediler diye babamın verdiği 5 lira parçalara ayırmamdır.
parayı misinaya bağlayıp gece karanlığında koca koca adamları paranın peşinden koşturtuğumuz günlerdir. Ama ondan bile bir ders çıkarttık: Para insanı maymun eder.
Çocukların yaptığı şerefsizliklerdir.
Hatalı bi şey yapardım ve bilirdim. sonra kuzenim kızardı onun bağrışmalarını duyan kişiler gelirdi ve ben biri geldiğinde ağlamaya başlardım sonra herkes "Napıyosun sen? Küçücük çocuğa kızılır mı!?" diye ona kızarlardı ve ben şanslı taraf olurdum.
Şimdi bakıyorumda ne şerefsiz bi çocukmuşum lan ben.
(bkz: Küçük olmak)
Ay çok tatlı bu deyip beni sevmeye çalışan ablaların memelerini mıncırmak.
iki tane paketli dondurma alıp (biri kendisine, diğeri arkadaşına) arkadaşına aldığını yolda yiyip, paketin içine üfleyip açılmamış süsü vermek. bu numaraya kanan bende de biraz saflık var; ama her neyse. *
Henüz ben altı yaşındayken, abime alınıp bana alınmayan dağ bisikletinin tekerleklerini (her seferinde ikisini de) 5 kere, bulduğum herhangi bir alet edevat ile delik deşik etmem. Tabii, gerisini biliyorsunuz.
arabasanın yanında oynuyoruz diye kızan bir adama; lastiğinin tekerini indirdikten sonra sipobuna çimento sürmüştüm. Adam sabah tekerini değiştiriyordu bayağı da küfür filan etti. Pişman değilim yine olsa yine yaparım.
apartmanın merdiven boşluğuna çişini yapmak.
Pantalonuma domestos dokup, boku amerikali komsumuzun ogullarina atmistim.
patlamış olan topun patlak yeri alta gelecek şekilde konup içine taş doldurmaak.
+abi topu atar mısın?
-lan it oğlu itler ayağım.
yoldan geçenlere inşaattan araklanan boruya kağıt yerleştirerek üfleyerek kağıt mermi fırmatmak. akabinde yenen 1 ton küfür... topuklamak...
zillere basip kacmak.
evin altındaki süpersonik pahalı arabanın uzerıne sabaha kadar yumurta,şeftali,çekirdek,yağ falan atmak. arabanın ustu acıktı ayrıca. 10 katlı bınanın kacıncı katı nereden bılebılır ki. Olay oylece kaldı.
karınca yuvalarına önce kola dökerdim sonra sabunlu su falan filan en son deliği tıkar izlerdim çok eğlenceliydi.
benden üç yaş küçük kardeşimi sürekli döver sonra salak salak hareketler yaparak kandırıp barıştırırdım.
küçük kardeşimin uyurken kulağına korkunç şeyler söyleyip ağlayarak kalkmasını sağlardan her seferimde kötü rüya gördüm derdi.
ablamı sürekli durup dururken anneeee ablam bana vuruyoo diye şikayet ederdim hep azar yerdi.
ilkokul dayken bütün oğlan çocuklarını döverdim çok canımı sıkanları çöpün içine sokardım.beden eğitimi dersindeyken toplarını kaçırırdım elimden alamazlardı.
kızlar tuvaletinde gizli gizli erkeklerle telefonda konusan ablaları şikayet etmiştim hoca dışarı cagır deyince de abla öğretmen sizi çağırıyor diye olayla hiç bi alakam yokmuş gibi davranmıştım.
5.sınıftayken arkamda oturan kızın yazılıda kopya çektiğini anlamıştım önce gözlerin ne güzel demiştim kızarmıştı ama baktım hala uğrasıyor bakacağım diye ben de bütün şıkları yanlış işaretlemiştim kız kağıdı geri verince de tekrardan yapmıştım.sonra üzülmüştüm biraz tabi.
bide çocuğun biriyle kavga etmiştim en son sinirlenip beslenme çantamı bilerek kafasına fırlatmıştım içindeki çatal kafasını yarmıştı hala beni gördükçe basıma kakar.
kafam çok sertti hep oğlan çocuklarına kafa atardım coğunun burnu kanardı sonra kaçardım.
bir keresinde benden hoşlanan bir veledin yanına gidip sen benden hoşlanıyon demi falan deyip kıpkırmızı yapmıştım.heheh hala gülerim
abim beni sinir ettiğinde ya da bana darp girişiminde bulunduğunda hemen yalandan ağlamaya başlayıp babama gider, onu dövdüttürürdüm eheh.
okuldayken öğle aralarında bütün sokakları gezip binaların zillerine basıp kaçmak sonrada bişey olmamış gibi devam etmek.