bugün

elmanın kabuğunu soyup, tavda kızartarak yemek.
sümüğü koltuğun altına sürmek.

geberin.
saçma falan mıdır bilmem ama çok eğlenceliydi.

evdeki elmaları, domatesleri toplar pencereye çekilir, aşağı caddede geçen arabaların üzerine fırlatır geri çekilirdim. *
sokaktan seyyar satıcı geçerken çağırıp saklanmak. sonra bunu ilerletip adam tam bağırıyorken yapardım, yarıda keserdi bağırmayı ve beni arardı. çok büyük ipnelikmiş yaptığım.
Kızların Yolunu kesip korkutan oyunlara dahil olup sataşan oğlan çocuklarına sinir olurdum ne saçmalıktı onlar ya bir de erol taş gülüşü yok mu çocukta hatırlıyor mudur o halini acaba şimdi.
-ağaç yapraklarından para yapmak.
-annenin topuklu ayakkabılarını gizlice giyip, sakatlanmak.
-ev telefonundan olmadık yerleri aramak (900 lü hatlar gibi)
-kül yemek.
-sokaktaki çeşme, havuz, hatta su birikintisiyle oynayıp üstü başı ıslatmak ama yine de banyoya girmekten nefret etmek.
bir gün ablamla bahçede oturuyorduk. fena bi şekilde canımız sıkılıyordu.

abim evden çıkıp arabaya doğru ilerlerken yere tükürmüştü.

biz hobisizler de burnumuzun ucunu tükürüğe bandırmıştık.
arada bi yapardık bunu.
yere tükürür burnumuzun ucunu tükürüğün içine sokardık.

evet, biliyorum çok iğrenç ama çocukluk işte napıcaksın *
Şişenin yarısına toprak doldurup içine bulgur atıp karincalara ev yaptığını sanmak.
Evde ne kadar peçete varsa hepsini gizlice alıp su ile ıslatırdım. Sanki her seferinde başım ağrıyormuş gibi başına koyardım. Koltuk altlarıma ve boğazıma koyardım. Doğal tedavi ne de olsa.
havaya tas atip altina gecmekti .
inat uğruna 2 katlı evin balkonundan atlamaktır. (bkz: 3 yaşında bide)
balkondan aşağı işemek, karşı binanın camlarına lazer tutmak, boncuklu silahlarla her tarafımız morarana kadar takımlara ayrılıp savaşmak, kum tepeciği bulduğumuzda baraj yapıp su doldurmak vs... vs...
Bir keresinde gece uyanip tuvalete gitmeye usenip salona isemistim ama cok kucuktum hala unutamiyorum isin tuhaf tarafi hatirladikca sasiriyorum.
gözüme kum kaçtığında bütün gün kör oldum diye ağlamıştım.
Çocukken tüpün üzerine balon geçirip gazını açarak balonu şişirmiştim. Allahtan bir kıvılcımla patlamadı. Yoksa şimdi yanık bir yüze sahiptim. Ha bir keresinde de bisikletin tekerini çakmak gazıyla şişirmiştim.
Bakkala/markete gitmemek için anneyle kavga etmek.
"Allah Bismillah seni öğretmene/anneme söylicemm" diye karşıdaki kişiyi korkutmak. Yapılan onca saçmalıklardan sadece birisidir.
Gazete kağitlarindan desteyle para yapmak, cuzdanda taşımak.
bisikletin arka tekerleğine pet şişe sıkıştırıp çıkan sesle motor kullanıyormuş havasına girmek.
elinde oklavasıyla savaşçı,tasolarıyla kumarbaz olmuş bir nesildik biz.

zidane topun başında,gerildi,şutunu çekti!!! inşaata giren var!!!
benimle yaşıt olan kuzenimle emine beder'in yemek dergilerindeki fotoğraflarını ayağımızın altında çiğneyip sonra yırtıyorduk. nedense ikimiz de nefret ediyorduk o kadından.
plastik motorla merdiven inmeye çalışmak.
Oyuncak bebeğimin biberonunun içindeki sıvıyı, süt sanıp içmiştim.
Not: süt değildi.
oyuncak treni çekiçle parçalamaya çalışıp olmayınca babadan yardım isteyip o zamanda bi ailenin 1 haftalık geliri fiyatında olan treni un ufak etmek.
baya küçükken evimizin penceresi ile bozuk olduğu için hiç açamadığımız panju arasına yavrulayan güvercin yavrularını temizlemek. kardeşimle beraber yavruları aldık, daha tüysüz cıbıl et parçaları. annemin haberi yok tabi. lavaboya koyduk. musluğu bir açtım, su tazyikle bir aktı abi... var ya, yavru güvercinler suyun o tazyiği ile parça pinçik oldular. meğer derileri pelte gibiymiş, suyun tazyiği resmen kıymaya çevirdi hayvanları. şerefsiz kardeşim hemen koşup ispiyonladı "annee abim yavru kuşları parçaladı" diye. çok temiz dayak yemiştim ve çok pis vicdan azabı yaşamıştım.

olum tamamen iyi niyetle, çocuksu bir merhametle yaptım lan. allah affetsin. o güvercinin annesi ve babası da affetsin.