bugün

Probis.

Çocukken daha güzel geliyordu.
zillere basıp kaçmak. geçenlerde koca koca adamlar ve kadınlar olarak deneyelim bu dedik ve zevk alamadık. eskiden ekşın oluyo ne güzel.
Paradır.
Sayısı oldukça fazladır. Bilgisayar mı desem bisiklet mi yoksa dondurma ? Çocukken zar zor aldığımız şeylerin çok zevkli olup büyüyünce rahat bir şekilde alma imkanımız varken hiç almak istemememize bakarsak "neden zenginler depresyona girer?" sorusunun da cevabını vermiş oluyoruz.
kesinlikle koladir. cocukken daha mi gazliydi ne? her icisimizde burnumuzdan gelir degisik bir yanma hissetmemizi saglardi. simdi sekerli gelmekte.
Pamuk şeker.

Geçen gün gördüm. Nostalji yaşadık arkadaşla vay ne gunlerdi falan dedik. Gaza gelip aldık sonra. Bi tutam koparıp ağzımıza artık. Lan bu ne skim şey dedik. Bildiğin şeker yiyormuşuz.
Meybuzdur.
Bayağıdır istiyordum annem bulup almış. Yemek için çok zorladım kendimi ama başaramadım. Tatlandırıcının tadı gerçekten çok kötüymüş ki küçükken meybuz aşığıydım.
Her şey diyebilirim. Çocukken hayat kaygınız ve geçim sıkıntınız olmadığı için günlerinizi dolu dolu ve mutlu bir şekilde geçirirsiniz. Yaşınız ilerlediği zaman hayatın gerçek yüzüyle tanışıp hayattan tat almamaya başlarsınız. Keşke hep çocuk kalsaydık.
Küçük kırmızı oyuncak arabalar.
Bayramlardır.
görsel yiyecek tatlılardır.
topkek. resmen içine ettiler. 2000lerde bildiğin ev yapımı kek gibiydi. Şimdi ise bildiğin kimyasal.
Çocukken 10 kişi toplanıp 10 kuruş verilerek alınan bahar sigarası.
bira ve kola.
Gece eve geç girmek.
(bkz: yarrak afedersin)
Ülker çikolatalı gofret
ve evet kesinlikle çizgi filmler.
Hafta sonları sabahları erken uyanıp ev halkı uyanana kadar izlenen çizgi film, çok acıkınca yemek hazır olana kadar salçalı ekmek yemek, bakkaldan aldığımız boyalı meybuzlar, ağızda patlayan şekerler, şekerden vampir dişler, ruj görünümlü silgiler, şaşal sudan yapılan bebekler, barbie çıkartmalarımız çantalarımız, perdeden gelinliklerimiz, kumanda yada saç fırçasını mikrofon yapıp söylediğimiz şarkılar...vs Ha birde sihirli büyülü dizlere özenip bunlara yönelik oynadığımız oyunlarımız *
(bkz: kinder suprise)
doktorculuk oynamak. gerçeğini yapıyorum zevk alamıyorum.
Dışarda 10 dakika daha durabilmek için verdiğimiz çabalar, eve gittiğimizde eve alırlar diye en yakın komşudan içilen su, iki mermer taşı bulunca arasında farklı renklerde taşları ezip renkli karışımlar yapmamız, bakkaldan ekmek alıp kalan 50 kuruş 1 lirayla dünyaların bizim olması, oynadığımız türlü oyunlar, dondurmadan çıkan bedava çubukları, antep fıstığı, lolipop ve daha sayamadığım biçok şeyin çocukluğumuzdaki tadı farklıydı.
Cikolata demisler. Nasil ya ben hala ayni heycanla babam eve gelince cebine bakarim cikolata getirmis mi diye.
yaş artıkça, dildeki tad alma hücrelerinin ölmesiyle alakalı bir durumdur. o yüzden bir gün ebeveyn olursanız çocuklarınızı yemek istedikleri besinlerden mahrum etmeyiniz. sonra mahrum olduğu besinleri kendi imkanlarıyla alsa bile bir tadı olmuyor. ben de çocukken çok az bulabildiğimiz yumurtalı sucuğu çok severdim. fakat artık sucuklarda o tad yok maalesef. bu dildeki tad alma hücrelerinin ölmesine paralel, et de eski tadını kaybetmiştir.
Tabiki çamlica gazoz. Tadi cok degisti.
ballı sütler vardı o zaman. annem her sabah okula giderken ballı sütümü içirmeden göndermezdi. şimdi de var onlar ama çocukkenki tadı yok bee