bugün

kimileri için sadece süs kimileri için umut kimileri için dilek kimileri içinse ateş topları.
ishak kuşu öter geceleri.. o sese bir kılıf bulursak, "belki bir gün maldoror şarkıları söyleriz hep beraber".. diyen birinin kanadındaki.
karanlık devinin oyulmuş gözleridir.
Güneş sistemi dışında bulunan ve pek uzakta olduğu için durağan gibi görünen gök cismi.Yıldızlar, görünümlerine göre başka bir deyimle verdikleri tayfa göre üç gruba ayrılırlar:
1 - Beyaz ya da mavimsi yıldızlar: Bunlar en geç ve en yeni olan yıldızlardır. 2 - Sarı yıldızlar: Orta yaşlı olarak kabul edilen yıldızlardır. 3 - Kırmızı yıldızlar: En eski ve en ihtiyar yıldızlardır.

Ay ışığı olmayan berrak gecelerde yığınları, Nebülöz, Samanyolu denilen varlıklardan ileri gelen lekeler görünür. Bu lekelerden en büyüğü Samanyolu olup Gök'ü kuşak gibi bir yandan öbür yanına kadar kaplar. Bu beyazlıklarda bazıları dürbünlerle incelendiği zaman binlerce yıldızı bir arada toplanmasından meydana geldiği görülür. Bu beyazlıklara Yıldız yığını denir. Yıldız yığınları görünen şekillerine göre; küresel yıldız yığınları, açık yıldız yığınları, ortak özel hareketli yıldız grubu olmak üzere üçe ayrılır. Küresel yıldız yığınlarının genel şekilleri küre gibidir. Görünen kürenin merkezinde yıldızlar çok yoğun olduğundan burası çok parlaktır. En iyi gözlenen yıldız yığınları bunlardır. Şimdiye kadar 86 tane gözlenebilmiştir. Açık yıldız yığınlarının ise şekilleri düzgün değildir. Yıldızların yoğunluğu merkeze doğru artar. Ortak özel hareketi olanların bu gruba dahil olup olmadıkları, özel hareketleri uzun uzadıya incelenerek bulunur.
en güzel şey.
Yıldız yoğun ve ışık saçan bir plazma küresidir. Biraraya toplanan yıldızların oluşturduğu gökadalar görünür evrenin hâkimidir. Günışığı dahil olmak üzere Dünya üzerindeki erkenin (enerji) çoğunun kaynağı, bize en yakın yıldız olan Güneştir. Diğer yıldızlar, Güneş’in ışığı altında kalmadıkları zaman yani geceleri gökyüzünde görünürler. Yıldızların parlamasının nedeni çekirdeklerinde meydana gelen çekirdek kaynaşması (füzyon) tepkimelerinde açığa çıkan erkenin yıldızın içinden geçtikten sonra dış uzaya ışınım (radyasyon) ile yayılmasıdır. Yıldızlar olmasaydı, ne yaşam ne de öğelerin (element) büyük bir kısmı varolabilirdi.

Gökbilimciler bir yıldızın tayfını, parlaklığını ve uzaydaki hareketini gözlemleyerek o yıldızın kütlesi, yaşı, kimyasal bileşimi ve bunun gibi birçok özelliğini belirleyebilirler. Bir yıldızın toplam kütlesi, yıldızın gelişiminin ve sonunun ana belirleyicisidir. Bir yıldızın gelişim süreci içinde bulunduğu aşamaya göre çapı, dönüşü, hareketi ve sıcaklığı belirlenir. Sıcaklık ve parlaklık durumuna göre işaretlendikleri Hertzsprung-Russell diyagramı (H-R diyagramı), yıldızların güncel yaşını ve gelişim sürecindeki aşamasını belirlemek için kullanılır.

Yıldız gelişiminin ilk halkası, hidrojen, bir miktar helyum ve çok az miktarda daha ağır öğelerden oluşan ve içe doğru çökmeye başlayan bir madde bulutudur. Yıldız çekirdeği yeteri kadar yoğunlaştıktan sonra içinde bulunan hidrojenin bir kısmı sürekli olarak nükleer çekirdek kaynaşması tepkimesiyle helyuma çevrilir. Yıldızın geri kalan kısmı, açığa çıkan erkeyi, ışınım ve ısıyayım (konveksiyon) birleşimiyle çekirdekten uzağa taşır. Bu süreçler yıldızın kendi içine doğru çökmesini engeller ve erke, yıldız yüzeyinde bir yıldız rüzgârı yaratarak dış uzaya doğru ışınım yoluyla yayılır.[1]

Çekirdekteki hidrojen yakıtı bittikten sonra, en azından Güneş’in kütlesinin beşte ikisi kadar bir kütleye sahip olan yıldız[2] genişleyerek, daha ağır olan öğeler çekirdekte ya da çekirdeğin etrafında kabuk hâlinde kaynaşarak kırmızı dev hâline gelir. Daha sonra maddenin bir kısmı yıldızlararası ortama salınarak, ağır öğelerin daha yoğun olacağı yeni bir yıldız nesli yaratacak şekle dönüşür. [3]

iki ya da daha fazla yıldızdan oluşan sistemlerde birbirine kütleçekim gücüyle bağlanmış ve genellikle birbirinin çevresinde düzenli yörüngelerde dönen yıldızlar bulunur. Birbirine çok yakın bir yörünge izleyen yıldızların kütleçekimgücü ile etkileşimlerinin evrimsel gelişimlerinde önemli etkisi vardır.
~http://tr.wikipedia.org/wiki/Y%C4%B1ld%C4%B1z~
Takımyıldız kavramının Babilliler döneminde varolduğu bilinmektedir. Eski gökyüzü gözlemcileri yıldızların belirgin düzenlerinin bir resim oluşturduğunu hayal etmiş ve bunu da kendi mitleriyle ve doğada gördükleriyle özdeşleştirmişlerdir. Tutulum (ekliptik) çemberi üzerinde yer alan on iki takımyıldız astrolojinin temelini oluşturmuştur. Belirgin olan birçok yıldıza da genelde Arapça ya da Latince isimler verilmiştir.

Takımyıldızların bazılarının ve Güneş’in kendi mitleri bulunur.[13] Bunların ölülerin ruhu ya da tanrılar oldukları düşünülürdü. Örneğin Umacı yıldızının Gorgon Medusa’nın gözünü temsil ettiğine inanılırdı.

Eski Yunan dininde, sonradan gezegen olarak tanımlanan bazı "yıldızlar" önemli tanrıları temsil ederdi. Gezegenlerin adı da bu tanrılardan gelir: Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn.[13] (Uranüs ve Neptün de Yunan ve Roma tanrılarıdır, ancak her ikisi de eski çağlarda düşük parlaklıkları yüzünden bilinmiyordu. Bu gezegenlerin isimleri daha sonraki gökbilimciler tarafından verilmiştir.

1600'lerde takımyıldızların isimleri gökyüzünün o bölgesindeki yıldızları adlandırmak için kullanılıyordu. Alman gökbilimci Johann Bayer’in bir dizi yıldız haritası yaratarak her takımyıldızdaki yıldızı Yunan harfleriyle tanımlamasıyla Bayer belirtmesini oluşmuştur. Daha sonraları ingiliz gökbilimci John Flamsteed’in kullandığı rakamlardan oluşan sisteme de Flamsteed belirtmesi adı verilmiştir. Yıldız katalogları çıktıktan sonra da birçok ek belirtme sistemi hazırlanmıştır.

Yıldızları ve diğer gökcisimlerini adlandırma konusunda bilimsel toplulukta tek yetkili kurum Uluslararası Astronomi Birliği’dir ("International Astronomical Union - IAU").[14] Bazı özel şirketler yıldızlara isim sattıklarını iddia eder ancak bunlar ne bilim topluluğu tarafından tanınır ne de kullanılır. [14] Gökbilim ile ilgilenenler bu tip davranışları, yıldızların adlandırılma prosedürünü bilmeyen insanları hedef seçen bir tür dolandırıcılık olarak görür.
~http://tr.wikipedia.org/wiki/Y%C4%B1ld%C4%B1z~
türkiye'de yilmaz'dan sonra en çok kullanılan ikinci soyisim olması muhtemeldir.
(bkz: yaser yıldız)
astronomi dilinde, çok büyük hacimli plazma küreden olusan enerji kaynağı olarak tanimlanir. günlük konuşma dilinde ise, gökyüzünde nokta şeklinde görünen cisim olarak bilinir.

yıldızların pek çogu sicakliği milyon derecelerle ifade edilen plazmalardir. yaydiklari bu yüksek ısılı enerjiyi içlerinde oluşan çekirdek füzyonundan alirlar. plazma yıldızlarin dişinda, beyaz cüceler ve notron yildizlari da vardir. bunlar yakitlari bittigi için plazmalari olmayan yıldız ölüleridir. iç sicakliklari hala varoldugu için işik yayabilmeleri nedeniyle onlar da yıldız olarak kabul edilirler.

dünyaya en yakin yıldız güneştir. sonraki yıldız bize 4,22 ışık yılı uzaklıkta bulunan proxima centuari'dir

hemem hemen bütün yıldızlar, galaksi tabir edilen dev yıldız kümeleri içinde yer alirlar. güneş sistemimizin de içinde yer aldigi galaksinin adi samanyolu'dur. samanyolu içerisinde 500 milyar civarinda yıldız vardir. uzayin gözlemlenebilen bölümündeki galaksilerin sayisi
ise 300 milyar olarak tahmin edilmektedir. bu rakamlara göre varolan toplam yıldız sayisini bir örnekle açiklamak gerekirse, her bir yildizi bir kum tanesi kabul edersek, yeryüzü denizlerinin bütün kiyilarindaki kum tanelerinin toplam sayisi, yıldızlarin sayisindan daha azdir.

yıldızlarin da, baslangici ve sonu olan bir ömürleri vardir. gravitasyon gücünün etkisi ile uzayda biraraya gelip kaynaşan gaz bulutlari, büyük oranda hidrojen içeren dev bir gaz kütlesi oluşturur. bu kütle kendi agirlik gücünün etkisi ile merkeze dogru yoğunlaşmaya başlar ve moleküllerin basinc altinda sürtünmesi sonucu isinmaya başlar. bu yoğunlasma süreci sirasinda, kütlenin kendi agirlik gücü, gaz basincinin gücüne üstün geldigi zaman, kollaps tabir edilen, kütlenin kendi merkezine dogru hizli yoğunlasma , bir çesit içe doğru çöküs meydana gelir. bu kollaps, kütle ısısının milyonlarca dereceye vardığı ve çekirdek füzyonun (hidrojenin helyuma dönüşmesi) başladigi dönemde sona erer. bir yıldızin doğmasi kisaca budur.

yıldızların ömürleri hacımları ile ters orantılı olarak farklı farklıdır. bir yıldızın hacmi ne kadar büyükse ömrü o kadar azdır. bizim güneşimiz 4,5 milyar yaşındadır ve 4 milyar daha varolacak yakıta (hidrojen gazına) sahiptir. bilinen en büyük yıldız vy canos majoris'tir, çapı güneşin çapından 2100 kat daha fazladır. bu büyüklükteki bir yıldızın ömrü en fazla 100 milyon yıl gibi astronomi anlamında kısacıktır.

yıldızların ölümümleri de adlarına yakışırcasına pek tantanalı olur. çekirdek füzyonu. 2 hidrojen atomunun birleşerek helyum elementine dönüşmesi ve bu birleşimden nükleer enerjinin açığa çıkmasıdır. güneşin ve diğer yıldızların yakıtı ve yaydığı enerji kaynağı işte bu hidrojen elementidir. son hidröjen atomları da helyuma dönüştükten sonra yıldızların ölümü başlar. çünkü plazma olan yıldız artık kabuk bağlamaya ve soğuma sürecine girer, ama atom çekirdeği füzyonu devam eder. artık yıldızın yeni yakıtı helyumdur. helyum lityuma dönüşerek enerji vermeye başlar ve bu dönüşme süreci demir metaline varıncaya kadar devam eder. her tükenen yakıt yıldızın yüzeyine sogan gibi yeni bir kabuk tabakası ekler. eklenen her kabuk tabakası yıldızın hacmini büyütür. ısısı gittikçe azalan yıldız, soğan gibi kabuk üzerine kabuk bağlayarak şiştikce şişer. yıldızın bu ölüm döşeğindeki adı 'kırmızı dev' dir. örneğin, güneşin 4 milyar yıl sonra kırmızı dev durumuna geldiğinde çapı merkür venüs ve dünya gezegenlerini içine alacak kadar genişlemiş olacaktır.

soğanın cücüğü demir elementidir. atom çekirdeği füzyonu demire ulaşıldığında biter. bundan sonraki aşama supernova'yı meydana getirecek olan patlamadır. bu bir saniyelık yıldız patlaması sırasında açığa çıkan enerji miktarı, o yıldızın ömrü boyunca yaydığı enerji toplamından fazladır (bakalım bu yazı bitecek mi? resmen baydı). yıldızlar çekirdek füzyon sayesinde sadece demire kadar elemet üretiyorlar demiştik. peki daha ağır metaller (kurşun, gümüş, altın, uranyum) nerden geliyorlar? 1 saniyelik yıldız patlamasında açığa çıkan devasa boyutlardaki nükleer enerji sırasında oluşuyorlar. yani bir yıldız ölürken oluşan süpernova, yaşam için gerekli olan bütün elementleri yaratıyor. toz ve gaz parçacıkları olarak süpernova bulutunun içinde bulunan elementler, planetlerin hammadesini, insanın ve tüm canlıların varoluş imkanını sağlıyorlar.

süpernova'nın cekirdeği olan demirden oluşan yıldız ölüsü ne yapıyor? kendi yer cekim gücünü dengeleyen kosullar ortadan kalkınca bır kollaps daha yaşıyor. kendi merkezine dogru çöküyor. ölen yıldızın büyüklüne bağlı olarak, ya beyaz cüce, ya nötron yıldız, ya da uzayın yıldız yiyen zombileri olan karadeliklere dönüsüyor.

devamı gelecek sayıda.

edit : ben salağım ki bunu yazmışım. kainatın bütün yıldızları götünüze girsin.
sevişmenin en makbulü bu gök cisimlerinin altında şehvetle, ihtirasla, çabayla, umutla yapılanıdır. ayrıca neden gökyüzünde yalnız takıldıklarını şimdi daha iyi kavrıyorum ben bunların.
sevemedim karagozlum seni doyunca
hep kıskandım seni elden yıllar boyunca
kuşlar gibi ikimiz bir yuva kuralım
ayırmasın mevlam bizi ömür boyunca.. * *
o zaman yıldızlı geceler ayaz olur bulutlar olmadığı için,
bunu da bilirsin.
bir yıldız uğruna ayaz geçiyor gecelerim.
üşüyerek uyuyorum, bir karabasanla dona kalıyorum.
içinde minnacık bir rüya kırıntısı.
uçsuz bucaksık ama sivir uçlu,
işte o sensin.
kayan ölü yıldızım.
(bkz: *)
gök yüzünden bizlere göz kırpan taşlar. ayrıca bir bayan ismi.
bir gökyüzü cismi, ankara'da bir semt, bir bayan ismi, sanat-siyaset-spor-siyaset gibi alanlarda kişiyi yüceltmek maksatlı kullanılan bir tabir.
ölürken dileklere can veren ışık küresi.
Ağrı ilinin Diyadin ilçesine bağlı bir köy.

ilçenin tüm köyleri için:

(bkz: Diyadin)
ankara iline bağlı Beypazarı ilçesinde bir köy.

ilçenin tüm köyleri için:

(bkz: Beypazarı)
bartın ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köy.

ilçenin tüm köyleri için:

(bkz: bartın)
Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.
(bkz: anne)
sözlükte en çok kullanılan butonlardan birisidir.
hayatta sahip olmak istediğim tek cisimcik. şöyle gerdanımdan aşağıya kolye niyetine taksam, diğerini avuç içimde sıksam çok değerli inci gibi. ne kadar çok benim olurlarsa onlara ne kadar çok sahip olmuş hissine yakalarsam o derece mutlu olacağıma inandığım olgu. bu yüzdendir ki yatağım pencere kenarındadır, perdeler ise hep açık.
giresun'un bulancak ilçesine bağlı bir köy.

· bulancak nerede?

kaynak:

· tarimziraat.com/giresun

ilçenin tüm köyleri için:

(bkz: bulancak/#13030291)