bugün

yök başkanlığına atanan, tübitak başkan danışmanı olan sosyolog profesör.
eşinin başı açık yeni yök başkanı.
--spoiler--
Doğum tarihi 15 Mart 1951. Bir dönem ODTÜ'de Sosyoloji Bölüm Başkanlığı da yaptı.

1973 yılında Ankara Üniversitesi'ni bitirdi ve ABD, University of Chicago'da 1978 yılında master yaptı. Takiben aynı üniversitede Doktorasını verdi.

Akademik ilgi alanları genel olarak şu konular: Araştırma, oy verme davranışı, polis, sosyal istatistik, istatistik, sosyal kontrol ve sapma, sosyal tabakalaşma ve hareketlilik, sosyoloji.

Profesör Özcan'ın "islam Ekonomik Gelişmeye Engel midir: Karşıt Delil ve Bazı Metodolojik Düşünceler", "Muslims in Canada" (Kanada daki Müslümanlar), "Ülkemizdeki Cami Sayıları Üzerine Sayısal Bir Inceleme" başlıklı çalışmaları var.
--spoiler--

http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=46028
kendisi güzel ama öylesine güzel bir insandır ki.. öylesine temiz kalpli, öylesine candan.
yök başkanlığına hem liyakat hem karakter olarak en çok yakışacak insan bana göre.
bizim bölümümüzün profesörü diye söylemiyorum, kişisel hayranlığım had safhadadır, o açıdan..
yeni YÖK Başkanlığı'na atanan kişi. Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun.
hayırlı olması dileğiyle..
"liyakati yerindeymis, kontrol ettirdim basi acik" tarzi yaklasimlarda degerlendirilmekten kurtulamayacak hoca. ayrica bilkent universitesi'nde ogretim gorevlisi olan kivilcim metin'in esiymis.
önümüzdeki günlerde hakkında çok yorum yapılacak bir konu üzerine şu görüşlerde bulunmuş yeni yök başkanı:

--spoiler--
Sabah Gazetesi'nde, 10 Eylül günü "Türban yasağı kalkarsa, üniversitede başı açık kimse kalmaz" diyen Tarhan Erdem'in analizini yorumlayan Prof.Dr. Y. Ziya Özcan, türbana bakışını şöyle ifade etmişti:
"Hiç öyle düşünmüyorum. Hatta serbestlik ortamı oluşacağı için türban takanların bir kısmı vazgeçecek. Türban takmayanların gereksiz korkuları var. Serbestlik olursa, daha liberal demokrasi olur. O zaman bu mesele konuşulmayacak. Çevre baskısı asla olmayacak. Kadınlar ilk aşamada eşitlik konusunda kan kaybedebilir. Erkekler açık olana ilgi duyup, farklı davranabilir. inşallah bunla uğraşmak zorunda kalmayız."
--spoiler--

http://www.milliyet.com.t...onsiy18.asp?prm=0,7857891
esi kivilcim hocanin, tebrik sirasinda sorulan fethullahci olma spekulasyonlarina; tek kasini kaldirip kafasini hafif one ve saga egmesi ve bize o sekilde bir bakis atmasi seklinde cevaplandirilmistir. eger tikky bir hoca olsaydi, "oooldu, gozlerim doldu" cevabini almayi bekliyorduk zaten. *
yasasın yeni yök başkanının eşinin başı açıkmış, dünya bilim tarihinde yeni bir sayfa daha açılır şimdi kesin dedirten, sevinçten çıldırtan, atanması toplumda meksika dalgasına sebeb olan yeni yökümün başkanı.

not: erdogan teziç, gölbaşında, eski okul arkadasının yanındaki villaya.
not2: bende cumhurbaşkanı olacam ilerde nasipse, tüm okul arkadaslarımı, tübitak a, yök e, nebileyim orman işletmesine, karadeniz teknik üniversitesine hanımın akrabasını rektör yapcam mesela, 9 eylülde istedigim hristiyan kimlikli rektör adayının bildirmesse yök, iki defa listeyi iade edicem, istedigimi yapıcam, bi sürüde suclu affedicem, ulusalcıyım nasıl olsa kimse bi şey demez, eşiminde başı açık olursa, yasadık vesselam.
isterse sütten çıkmış ak kaşık olsun, gene de sürekli boka bulaştırılmaya çalışılacak insandır kendisi. çünkü abdullah gül atamıştır onu.
yurdum insanın bir kısmının zihniyeti budur. canına yandığımın çakma aydınları.
türban serbest olursa üniversite'deki türbanlıların bir kısmının başını açacağını iddaa eden bir şahıstır. zaten bu nedenle yök başkanı olmuştur. eşinin başı açıkmış, pehhh
henüz bu sabaha kadar hakkında tek bir yorum bile yapılmamışken bir günde fethullahçı, tarikatçı, pis, kaka filan fişman ilan edilmiştir kendisi. ergün poyraz'dan da en kısa sürede "musa'nın ziyası" isimli bir kitap bekliyoruz kendisi için.
abdullah gül'ün atamasına rağmen, kişiliği düzgün bir insandır. olaylara objektif yaklaşır, bilim adamı kelimesinin hakkını tam manasıyla verir.

basit oyunlara gireceğine, birilerinin maşası olacağını kimse sanmasın. eline verir adamın. haa bu arada tatlı küfürler etmek ("nasıl oluyo o?" demeyin, tanıyan bilir) en büyük hobilerinden biridir. samimidir de anlayacağınız.

edit: her insan büyük yanılgılar içine düşebilir. an itibariyle itiraf ediyorum, amma da safmışım. meğer şan, şöhret, para insanın kişiliğini kolaylıkla alıp götürebiliyormuş. bu entry'de ibret olarak kalsın canlar.
eşi türbanlı olsaydı üniversiteler daha az aydın yetiştirecekti bittabi.eşinin başı açık olan yök başkanları sayesinde üniversiteler fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmiştir.eşi turbanlı olmadığı için bazılarının zoruna gittiği gerçek , ama nereden bir açık bulabilirizi araştıracakları muhakkak..
"atamayi yapan abdullah gul olduguna gore vardir bir capanoglu" denilerek onumuzdeki gunlerde yedi ceddi desilecek, tum gecmisi, icraati ve ahbaplari tartisilacak insandir. nasil bir atamadir ki atamasi yapilan kisiden ziyade esi haber ve tartisma konusu olur.. nasil bir atamadir ki kuruldugu gunden beri tartisilan yök gibi bir kurumun varligini ve tartismasini unutturmustur?! hayretle izliyoruz.
hakkında yazılanları okudukça uludağ sözlük ile ekşi sözlük arasındaki farkın nasıl bu kadar net olabildiğini hayretle gördüğümüz şahıstır.
badem bıyık bırakmış kişidir.

(bkz: badem bıyık)
görüldügü üzere, eşinin başı açık, hatta harward mezunu, ama demokrat olabiliyor, ulusalcı karın agrılarına duyurulur. az önceki yaptıgım duyuruya, zemin teşkil eden, demokrat yeni yök başkanıdır.

not: mesele zaten eşin başörtüsü meselesi degil, kişinin yerli olması meselesi,yeni yökümün başkanını eşinin başı açık, e hala eleştiriliyor, sebebi; eleştiren zihniyetin, yerli degil, ulusalcı/ ittihatcı olmasından mütevellittir vesselam.. amma arapca bitti cümlemde hee, şimdi anti demokratik olmakla, eşimin başının örtülü olması ilede rahatlıkla suçlayabilirsiniz beni, malzemeyi elinize verdim, hadi yardırın..
dürüst,namuslu,samimi,kültürlü,esprili yeni yök başkanı

abdullal gül atadı ya.. bu da kılmış tüymüş yapağıymış.

(bkz: hadi lan ordan)

(bkz: erdoğan teziçi de al git)
"tüm yasaklar kaldırıla, ilim yeniden canlana beşer-ül alimün tekrar dünya çapında atılım yapa!" diyerek ilk sözlerini sarfetmiş çiçeği burnundaki yök başkanı(mız).

bekle ve gör zamanıdır.

tüm yasakların kalkması gibi gayet anarşist bir söylemin, bir yerlere çağıl çağıl akacağı mı yoksa türbanda takılıp gölet mi oluşturacağını merak ediyorum. sonra o durgun sularda bir adım gidemeden çırpın dur, oysa gönül rafting ister, kano ister, yeni denizlere belki okyanuslara kavuşmak ister.

yoksa, "yasaklar tümden kaldırıla" demek sadece fetvada kalır, onu da zaten yaşamıştık, hiç gerek yok.

türban meclisten geçtikten sonra, zorunlu bir lahika :
yeni göletimiz hayırlı olsun. diğerlerinin aynısı ma'şallah. bekle ve gör çok iyimsermiş. o zaman yeni bir tanım gerekir.

tanım : gambit yapmaya bile değmeyen piyon.
nihayet(inde) dürüst ve sözde değil özde demokrat adam.
universitelerde yasak masak kalmayacagini soylemis yeni yok baskanidir.sadece turbanlilar ve turban destekcileri icin mi gelecek bu ozgurlukler yoksa, herkes icin mi bekleyip gorecegiz.mesela ciplak derse girilebilecek mi?,final sinavi esnasinda bir kucuk raki,acilabilecek mi? vb...
(bkz: tehlikenin farkında mısınız)

(bkz: din devletine doğru)

görsel *

edit:
------------------------

karısının başı açıkmış... yüreğime iniyordu lan yoksa... rahatladım şimdi*
şu ana kadar ki 4 yök başkanın da rektör olduktan sonra bu göreve gelmesi, bu şahsınsa dekanlık bile yapmadan pattadanak o koltuğa oturtulması sebebiyle o kurumu yönetemeyeceği ve görev süresinin çok uzun sürmeyeceği konusunda yılmaz özdil'le hemfikir olduğum insandır.

http://www.hurriyet.com.t...9&gid=61&sz=36404
cumhurbaşkanımız, daha önce dekanlık veya rektörlük gibi görevler yapmamış birisini yök başkanı atayarak hortumları kesme adına çok güzel bir iş yapmıştır. taktire şayandır.
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=286459
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1654