bugün

yurt şakalarıdır. uyurken ayakkabı boyasıyla yüzümü boyamış ibneler.

bide duş alırken fotonu çekip ilan panosuna asabiliyorlar, o yüzden şortla duş alıyorduk.
Sevimsiz yurt çalışanları.
kalmadım ama pisliktir eminim.
Açıldı mı kapanmayan kapandı mı açılmayan pencereler.
Aynı odada kalan, ders saatleri uyuşmayan, içinden illaki birinin kıl olduğu, en az birinin gece horladığı ve en az birinin erkenden kalkıp cam falan açıp uykunuzu siktiği tiplerin olması olması
Yere sıcan anonimlerin olması.
Mahalle kadını gibi iğrenç karakterlerle baş etme zorunluluğudur.
Alışmamış ve temiz olan bi insan için paralı hapishanedir.
her türlü insana tahammül etmek zorunda kalırsın, çekilip kenara kafanı dinleyemezsin, özel hayatın yoktur, ders biter insanlar sıcacık yemeğinin piştiği sakin huzurlu evine dönerken sen o buz gibi binaya dönersin, ev yemeğine hasret kalırsın, banyoda milletin saçlarını kıllarını görüp hayattan soğursun, banyo sırası gelmez, istediğin gibi deliksiz uyku çekemezsin, yorgunsundur tam uykuya dalacakken birisinin telefonu çalar birisi saç kurutma makinesini çalıştırır birisi son ses müzik açar. bir süre sonra insanların iki yüzlülüğüne sahtekarlıgına dayanamaz hale gelirsin. kısacası rahatına düşkün, temizlik konusunda takıntılı birisi ve tahammül sınırın düşükse orası yurt değil cehennem olur. yıl sonunda veya dönem sonunda ordan oraya koştura koştura ev ararsın.
Tek kalamamak. Basınızı dinleyememek. Sessizligi özlemek.

Kitap okuyacam kız 3 saattir telefonla konuşuyor. Bir sayfa bile okuyamadım, odaklanamıyorum.

Kitap okuyamamaktan ayrı her aksam aynı şeyleri 3 saat dinlemekten ayrı bıktım.

Ne kadar iyi biri olursa olsun, arkadaş ne kadar ihtiyacsa yalnızlık da o kadar ihtiyaç. Bazen daha fazla.
Birini sustursan öteki bağırır. Asla toplu yaşam kuralları yoktur. Terlik sesleri, koridorda gezerek telefonda konuşmaları (gece konuşmaları da buna dahildir) sınavı bitenin bitmemiş olanlara saygısızlığı, tüm ortak elektronik aletleri bozmaları daha birçok şey sayarım böyle. Hangi dağdan geldiklerini merak etmişimdir hep, görgüsüzlük hat safhadaydı bir çoğunda ve böyle insanlar diploma sahibi olacaktı ne yazıkki...
Yalnız kalamamak.
O kadar kötü ki kafanı bile dinleyemiyorsun, yurt pişmanlıktır.
yalnız kalamıyorsun.
Çabuk kaynaşan, sadece vücudu gelişmiş, 14 yaşında bir çocuk gibi davranan 3 embesilin aynı odaya denk gelmesi. Üstünden seneler geçmesine rağmen hala aklıma geldikçe deli oluyorum aq veletlerine.
anlayışsız, salak, pasaklı insanlarla muhatap olmak zorundasınız. bir keresinde ayakkabımı çalmış anasıyla cima ettiğim tamda derse yetişeceğimde. şarj aletini kulaklığımı caldılar iç çamarı çalan orçolor bile vardı. milletin yüzünü boyuyan, köpük sıkan trnaklara öje çalanları saymıyorum. ha ben dişliydim bana bulaşamıyorlardı orası ayrı. biri film seyreder biri horlar biri osurur aminim. yemekler leş hazır çorba yapıp içsem daha iyi boyna kantine yüklenip dışarda yiyordum. 2 kişilik oda ideal 1 kişi süprr olur. ha eve çıkacaktım çılacak adam bulamadım hepside temizlikten bi haber tembelller sorumsuzlardı. 2 yıl ite kaka kaldım. üniversite öğrencisinin en büyük problemi barınma gidin memeleketinizde okumaya bakın. yoksa sizi yolunacak kaz olarak görürler. gavasın birinden ev tutacaz misal bize dedi 300 tl üç kişiyiz ev ahırdan bozma zaten öğrenciye kimse ev vermiyor. sonra amın oğlu demesin mi adam başı 100 tl diyor 6 kişi görürsem 600 tl pezevenk evden bozma ahır 4. kat sobalı camlar ip ince dökülüyor o zamanın parasıyla herlade 1. 5 asgari ücrete tekabül ediyordu. zaten kyk burs çıkmamış. bu ülkede öğrenci olmak zor zanat fotokobiciden yemekciye vuran vurana.
Başkalarıyla birlikte aynı ortamı paylaşmak zorunda kalmak. iyi ise sorun yok ama çorabı kokan mı dersin ses yapan mı dersin birçok şey.
Türkiye'yi bırakın dünyada görmek istemeyeceğiniz insanlarla aynı odada kalmaktır. Üniversite yurdunda Adanalı bir cono, izmirli teşko sinir hastası, Manisalı bir sapıkla aynı yerde kalmıştım. Psikolojim alt üsttü Allah'a bin şükür bitti gitti. Yoksa kesin cinnet getirirdim.
Hastalıklı kişiliklerle aynı odayı paylaşmaktır. Başak burcu gibi bir nevrotik kişilikle kaldım son sene. Onun dışında yurt hayatımda ekseriyetle, ruh hastalığının tanımı henüz literatüre girmemiş balık burcu kadınlarıyla kaldım. Eziyetti.
4 sene kaldım 4. Sakinliği özlüyorsun kendi kendine kalmayı özlüyorsun. Sürekli etrafta birileri var. Çok iyi bile olsalar her zaman görmek istemiyorsun.