bugün

tanım: gördüğümüz ya da duyduğumuz anda bu kadarda olmaz be arkadaş dediğimiz, şaşırdığımız anlardır.

(bkz: gerdek gecesi kendini frenleyemeyen erkeğin eşinin belini kırması)
piyangoyu tutturmak.
mini etekli, askılı ince tül gibi elbiseli ve çok ağır makyajlı manken gibi liseli kızı okuldan yarım metre sakallı, takkeli, üst düğmeleri açık gömleğin üzerine eski püskü ceket giymiş yaşlı bir adamın alıp el ele uzaklaşması.
(bkz: ben bunu lisedeyken gördüm)
Eski sevgiliyle karşılaşmak.
cafe de telefon yere düşer arkadaşınızla konuşurken. almak için yere masanın kenarına eğilirsiniz ve o da ne?! telefonun yanında bir batarya aynı sizin telefonunuzunkinden. evet kapak açılmış batarya çıkmış ve nasıl olduysa kapağı tekrar kapanmış. yok artık!
boxerin araya kaçtığı an.
(bkz: boxerin tanga moduna girmesi)
sanayi gibi bir yere gittik bugün. merdiven korkuluğu yapan bir adamın deposuna. malzemelere bakacağız. depoya girdik dükkan sahibi geldi yanımıza. adamın gelişinden anlamıştım zaten. ortamda ki hava değişti önce. adama bir şey diyorsun "-bak şimdi ben bu işin ustası -vaaaar o renkte var -neyi? -yok o olmaz -şimdi bi dur -bak ben sana bir malzeme göstereceğim" diye başlıyor cümlelere. ama el kol hareketleri, kel kafa, göbek, duruş falan. kim ya bu diye düşünürken... çaktı şimşek. zaten ben fazla konuşmadım, yanımdakiler malzemelere falan bakarken ben kendi kendime kopmuş vay be amma da benziyor diye düşünüyordum. neyse fazla durmadık zaten. çıkarken adam kartımı veriyim ben diye cebinden bir tomar kartvizit çıkardı. hepimize birer tane verdi. arkadaşlar cebine attılar bakmadan. kader işte arabaya binene kadar elimde taşıdım. oturdum arabaya. çantama koyacağım kartı. gözüm takıldı. yada bilmiyorum baktım işte... çirkin sarı renk bir kart. abimizin adı da "şahin k. abdullah"
bilgisayarı aşırı ısınıp kendini korumaya almak şartıyla kapaması; bunun bilgilerine ve ayarlarına ulaşamama sıkıntısı başta olmak üzere, makinanın içini vidalara yapıştırdıkları stickerlar nedeniyle açamadığımdan servise vermeye karar vermiştim...

daha dün fırsat bulabildim anca ve gittim. minimum 20 iş günü içersinde makinayı alabileceğimi, hatta bu sürenin daha da uzayabileceğini söylediler. ''makinamı özlerim ve oha lan onun yerine ben açarım içini, bir yandan da başlarım garantisine'' diyen iç sesimle birlikte; ''mm uzun süre. özlerim ben makinamı. en iyisi vermeyeyim ben. vazgeçtim'' dedim. bunun üzerine adam ''ben bir bakım yapayım makinanıza, sorun devam ederse o zaman verin'' dedi. ''iyi peki'' dedim bende, ne diyeyim.

makinanın hava almamasından dolayı fanların işlevini tam yapamadığına bağlayarak; makinanın altına çift yön yapışkanlı bant yapıştırıp yükseltmiştik biz daha önceden. sonrası hüzündü tabii. makina ısınınca onların yapışkanıda eriyip kalınca çıkartmıştım ama yappış yapıştı böyle o bant kısmı.

teknik serviste makinama bakım yapacak olan genç; sadece bu zararı olmayan yapışkanları çıkardı bana geri verdi. iç sesim yine ''oha beni kandırmaya çalışıyor, bir şey yapmadı bakım yaptım diye verdi. gerizekalı!'' derken; makinayı şuan tam 13 saattir kapanmadan kullanabildiğimi görüyorum. üstelik hiç bir ısınma yok. şuan yaşadığım dumuru bana hiçbir şey yaşatamaz.

adamın uğurlu ötesi elleri var lan ya da bambaşka şeyler. ne olduğunu hala anlayabilmiş değilim ama oha!
acun için de; aref showunu yaparkenki andır ayrıca. o garip bakışını ve yok artııııık diye haykırışını hala unutamıyorum.
işsiz güçsüz bir adamın iş bulduğu gün, lotodan 200 bin tl. kazanıp; işten istifa edip, çıkan ikramiyeyle bir ev alarak tüm parayı eve yatırıp, hem parasız hem de işsiz kalması...
Sevgilinin doğum gününde hediye ettiği altın kolyeyi paraya sıkışınca satmak şimdi tekrar düşündüm de yok artık.
görsel

Tövbe bismillah da dediğiniz anlardır.

Bu nedir bu, allah'ını seven üstüme sakinleştirici atsın!

Süpürgeyi gelin etmişler iyi mi?!
Bildiğin oturmuş, kesmiş biçmiş, telini duvağını yapmış. elinde kınası eksik!

Bir takım yeni gelin tayfası da, bu ata binip ya nasip diyen süpürge şeyleriyle, balkon, bahçe yıkayacak he mi?!
Ayy yapmayın ayol, o da yeni gelin, oturtun koltuğa, karşılıklı kahve höpürdetin, kaynana dedikodusu filan yapın beeee!
Ne balkon yıkaması?!

Bazen hayattan soğur ya insan, gardı düşer, her şey anlamını yitirir, hehh işte o zaman açın ve bu fotoya bakın!
Bunun mucidini ve kullanan kişiyi düşünün, aynı yaşam enerjisini dileyin.
Ya da bonzai filan ićin ne bileyim?

Süpürge bile gelin oldu, siz halâ...
Püüü!