bugün

yalan yobazın ekmeğidir, suyudur. yalan söylemeden, iftira atmadan yapamaz. üstelik, akıllarınca "allah rızası" için, bile bile yalan söylerler. cihat ettiklerini sandıkları için istedikleri gibi yalan sıkabilecekleri görüşündedirler.

bir de hak yolda olduklarını iddia ederler. hakkın hiç yalana ihtiyacı olur mu? hak yalanla savunulur mu? yalana ancak batıl ihtiyaç duyar ki zaten söz konusu güruh boğazlarına kadar batıla batmıştır. gerçekten imanlı bir kişi hiç dininin kendi şerefsiz yalanına ihtiyaç duyacağını düşünecek kadar alçalır mı? hakkın yalana tenezzülü olur mu? bunların hallerine bir örnek vereyim:

az önce radyoyu karıştırırken "bayram fm" diye bir radyo denk geldi. şah ismail döneminde yaşayan ibrahim gülşeni konusunda bir radyo oyunu yapmışlar. efendim sünni islam inancını savunduğu için, şah ismail'e bağlı mecusiler ibrahim gülşeni'yi yakalarlar, eşini öldürürler, kendisini hapse atarlar, sonra hapisten kurtulur filan falan...

neymiş? şah ismail mecusiymiş! kaynak, kanıt filan hak getire tabi ki! "bu yalanı götünden ilk uyduran kimdir?" diye merak ettim ve sitelerini araştırdım... tabi ki yalanı ilk kimin sıktığı belli değil. zira bunlar bir şey yazarken, özellikle de yazdıkları yalansa asla kaynak gösterme zahmetine girmezler. ne de olsa hitap ettikleri bön kesim araştırmaz, sormaz... velhasıl, yalanı kimin sıktığını bulamadım ama iki farklı versiyonu olduğunu tespit ettim: birincisine göre şah ismail gizli mecusiymiş, ikincisine göre gizli mecusi değilmiş ama mecusilerle işbirliği yapmış!...

en çarpıcı yobaz yalanlarından biri için (bkz: #26307432).
yalan sadece belli bir kesim ile özdeşleştirilmemelidir. yalan; bütün insanlığın ekmeğidir. insanoğlu olarak en başından beri medeniyetimizi üzerine kurduğumuz temeldir yalan. bu düşünebilen, kendi türü dahil diğer canlıları kontrol edebilen tek canlı olan insanın doğasıdır. belki de insan olabilmesinin bir şartıdır. ayrılmaz bir parçamız. bu benliğimizle o kadar bir olmuştur ki; kendimize söylediğimiz yalanlar bazen diğer tüm yalanlarımızdan daha fazladır. 2 dakika yalansız bir dünya hayal edin ? sizce varlığımızı devam ettirebilir miydik ? o yüzden, o kadar çok kızmamak gerek bence.
ayrılmaz bir bütündür. işte yobazların yalancılıkta ne seviyelere ulaştıklarına bir örnek: (bkz: atatürk zamanında türkiyenin dış ilişkileri).
üzerinde en çarpıcı yobaz yalanlarından biri (bkz: şapka takmayanı mezardan çıkartıp asmak/#28170762) eşliğinde düşünülmesi gereken ilişkidir.
yobazların, kendi aralarında bulunan numunelik doğrucu kişileri bile, sırf doğruyu söyledikleri için hacamat edecek kadar düşkün oldukları ahlaksızlık türüdür.

(bkz: firavun cesedi/#31594000)