bugün

üniversiteyi yeni bitirmiş mezunun işe başlamış halidir.

öncelikle; elleri fazladır bu garibanın. fazladan eli vardır sanki. herkeste 2 bunda 4-6 arası bir şey olmalıdır ki hiçbir yere sığmaz lanet eller.

sonra oturur malak gibi masada biri buna "iş yap" desin diye bekler.

öğle aralarında "yemeğe kimle gitsem acaba" diye etrafına bakınır durur. "bu ezik, bu abazan, len bu karı çok elit ben bunlan takılayım" gibi mükemmel seviyeli betimlemeler yapar.

bilgisayarına çaresizce msn, gtalk yüklemeye kalkar; başaramaz e-buddy'ye girer sonra fark edilir engellenir bu site de.

tuvalete gitmek başlı başına sorun olur. uzaktaysa ve her seferinde müdürle selamlaşmak zorunda kalıyorsa mesane hacmini büyütmeyi yeğler genel olarak. su içmez mesela işememek için.

ayakkabıları gıcırdar yürürken, klavyesi çalışmaz, mouse un tuşu kırılır ne kadar bokluk varsa başına gelir.

"sevgi pıtırcığı olayım en popüler ben olayım heeeeyoo" nidaları ile gider her gün iş yerine, herkes manyak gibi çalışır o da "hala meshur olmadım" be diye hayıflanır durur.

sonra da alışır, her şeye alışıldığı gibi. çalışma hayatına alışmış kurt moduna girer.(bu ben olamıyorum ne yazık ki)

edit: oldum, ben de kurt oldum !!!
ipana reklamlarındaki kadar fazla gülümsemek, herkesi çok önemsiyormuş gibi davranıp tüm isimleri birbirine karıştırmak ama çaktırmamaya çalışmak.
bu garibanın bir de ilk birkaç ay köpek gibi çalışma üzerine vazife olmayan işlere bile atlayarak kendine angarya yaratma takıntısı vardır. izleyen aylarda işin piçliğini çözecek ense yapmanın inceliklerini keşfedecek olsada ilk birkaç ay taş taşıtıp üzerine birde kırbaçlasan sesi çıkmaz bu garibanın...
henüz iş yeri de yeniyken, az insan olması sebebiyle, bütün gün nette takılmak, msn'de bütün sülale ve arkadaşlarıyla konuşmak, iki sözlükte ileti girmek, travian'da kardeşin, sevgilinin ve kendinin köylerine bakmak, patronla tartışmak, sekreterle kanka olmak, kitap gazete vb okumak, arada bi iş yapmak, sonra "öfff ben sıkıldım" demek, mütemadiyen çay ve kahve içmek, ben bir hava alayım diye dolanmak, bilgisayar kullanmayı bilmeyen sekretere bilgisayar anlatmak, mail göndermeyi bilemeyen patrona mail göndermeyi anlatmak, patrona internetten şarkı indirmek, pazarlamcıya facebook hesabı ve msn adresi almak, tıkınmak, yine "çok sıkıldım" demek, tanımayan insanların sen küçüksün diyerek ciddiye almamalarına sinirlenmek. bu kadar. pek garibanca oldu eminim.
otur demeden oturmayıp yemeğe davet etmezsen yemememek tir.
hiç bir iş yapmadığı halde soğuk terler dökebilir. nerdeyim, kimim, neyim ben. kim kimdir bir an önce öğrenmeliyim, uzak durulacakları, yakın durulacakları çözmeliyim.
- abi sigaranı yakıyım mı?
+ valla patronun yakını değilim. kim söylediyse sana a.q onun.
bir köşede garip garip durur. gelsin birisi kendisiyle tanışsın diye bekler. ama yeni gelen kişiyle de dozunda bir muhabbet kurmak ister. hani ne laubali ne de soğuk...
her şeye burnunu sokar.her işin üstesinden gelmeye çalışır çoğundada başarılı olur kısmen.herkesten çok iş yapmasına rağmen işte yeni olduğundan herkesten az para alır ve birilerinin kendisini görmesini bekler.çok bekler beklemelidir er yada geç istediği olacaktır.sabır lazımdır
kıyafet diyorum. kesinlikle farkettirir kendini.
çalıştığı şirket çok casual takılmıyorsa, takım elbiseler döpiyesler mekanıysa, eleman alışmış stajyer gibi takılır aralarında.
bi bankanın krediler departmanında çalışıyorsa şu fikstir:
"adamın parası varsa neden nakit karşılıklı kredi kullanıyor ki?"
liseli olarak.
yazın garsonluk yaptım bir anadolu lisesi öğrencisi olarak diğer garsonlar
zeki bulurlardı:D
ilk günler şapşal şapşal bakarsın etrafa alışamazsın diğerleri senı dışlar.
yavşamak isteyenler olur yüz vermezsıın

patrondan daha çook çekinirsin
herkesi tanımak istersin
iyi tanınmak istersin
gözde olmaya çabalarsın
rahat olmaya çalışırken aksi duruma düşersin
ilk günlerin psikolojisiyle her işi yapmaya çalışırsın hayır diyemezsiniz bir süre sonra her işi sana vermeye başlarlar hele ki stajyerseniz vay halinize büroda stajyerken bir anda depoda malzeme bile taşıdığınızı görürsünüz büroda biriken evrak işlerini yaparken müdür tarafından depoya çağrılırsınız evrak işleriniz yarım kalır kimsede yapmaz biriken iş yine size birikir. sigara molasına çıkmaya çekinirsiniz özellikle ilk gün sigara bile içmezsiniz. daima sırıtırsınız günler geçtikçe bu gariban davranışlarının size negatif etkiler yaptığını her işin size kitlendiğini görürsünüz, üzülürsünüz.
tuvaletin yerini sorma davranışıdır, ve çalıştığı süre boyunca dalga geçme malzemesi olarak kullanılır.
- la geldiğinde daha tuvaletin yerini bilmiyordun.
free friday gibi bir uygulama varsa ve bu garibana kimse bir şey söylememişse herkes gayet casual giyinip bağdaş kurarak otururken resmiyetin dibine vurmaktır. ceketi çaktırmadan çıkarmak, kravatı yavaştan gevşetmektir.
oraya buraya carpip durmak.

güvensiz hareketler.
kusunç davranışlar bütünüdür.
- öncelikle ofis arkadaşları bi analiz edilir. kiminle takılabilirim diyeherkes tek tek süzülür, değerlendirmeden geçirilir. ilk görüşte hepsinden nefret edilir tabi. "nereye düştüm lan ben" denir. yavaş yavaş zaman geçtikçe alışılır tabi. korkmamak gerekir.
- sabahları ağız kulaklarda "günaydııııııııın" denir. mümkünse poğaça falan alınır. "paylaşımcıyım ve ayrıca hepinizi çok sevdim, siz de beni bi an önce sevin lan" mesajı verilmeye çalışılır.
- acıkılır, karın guruldar, yanında işi öğrendiğin arkadaş bunu duyar, "e biz bi yemek yiyelim" denilemez.
- işi öğrenmek için fotokopi çekmeye, çay getirmeye razı olunur.
- tanışılan herkesin isimleri akılda tutulmaya çalışılır. tabi onca çalışanın ismi bi tokalaştıktan maksimum 10 dakika sonra akıldan silinir. bi sonraki karşılaşmada "neydi lan bu adamın ismi" diye düşünülürken öndeki masaya çarpıp ayak bileği çatlatılabilir.
- işe gelip gitmek için servis aracı kullanılıyorsa bir de servisteki "sen yenisin galiba" bakışlarına maruz kalınmaya hazırlıklı olmak gerekir. genellikle bir süre kulaklık takıp uyuyor numarası yapılması farzdır.

maksimum 1 ay sonra enseye tokat popoya parmak kıvamına gelinir.
kime nasıl davranacağını bilemeyen, bir konuda aklına gelen pratik bir çözümü ilk kendisi düşünmüş zanneden kişi davranışlarıdır.
herkesin geçtiği yoldan geçen genç davranışlarıdır. iş hayatının, cafede-barda arladaşlarıyla oynadığı enseye şaplak göte parmak oyunu olmadığını farketmesi fazla uzun sürmez. her zaman aklında, "iyi de bunlar bize öğretilmedi üniversitede" sıkıntısı olur. öğretilmedi tabii sığır. angut gibi ders çalışmak değildir üniversitenin tanımı. hayatı ve insanları tanımaktır. bir evi çekip çevirmek için gerekenleri öğrenmektir. herkes kazanır üniversiteyi; en öküzü de bitirir. önemli olan 4-5 yıllık süreçte kendini ne kadar geliştirdiğindir. yorma kendini. iş hayatı hiç de kolay değildir, bak buna inan. iş hayatı, arkandan kazılan kuyulara düşmeden yürüyebilmektir. akıllı, dikkatli ve vurdumduymaz olmak zorundasın.
fotokopi makinesiyle arkadaş olmaya çalışır.
daha sonra hatırlandığında biraz utanılan davranışlardır. herkes o yoldan geçmişken tecrübesizliğin daniskasının ortaya çıkmasıdır.
Yeni mezun olmayip, yillardir calissan da is degistirdiginde ayni ilan davranislardir.
Isi aktaran gerzek hic bir zaman tam bilgi vermez.
Dunden beri yasadigimdir. Asagidaki sorulara cevap bulunuz.
Talimatlari gultekin abi'ye gonderiyoruz' cumlesindeki gultekin abi kimdir?
Dutturu hanim, dosyada pariteyi guncellemediniz mi? (Sinirli ses) Dostum hangi dosya soylesen?
Yemekhanede tabagimi toplamadim diye cayci kadinin hismina ugradim. Ablacim soyle dilin mi tutuldu tribe gorecegine.
Sonuc olarak;

30 yillik is tecruben olsa bile, sen isteki ilk gununde maldin arkadasim.
Yaşça küçüğüne abi, usta diye hitap etmek.
Çok normal davranışlardır. Siz bir de onu on gün sonra görün.
maaş gününe kadar geceleri çubuk krakerle açlığa direniş göstermek.