bugün

1908'de doğmuş,1981'de ölmüştür.cumhuriyet dönemi türk edebiyatçısıdır.yedi meşaleciler*'dendir.varlık yayınevini* kurmuştur.
kitapçılığa başlarken, başkalarının öğütlerine pek aldırmamış, kendisi deneyerek bir kanı edinmek istemiştir bu işin niteliği üstüne. unutmayalım ki, edebiyattan gelen başka bir yayımcı yoktu o zaman. "gerçi satıcılara sorarak hangi kitapların satılıp, hangilerinin satılmayacağını öğrenebilirdim," demiş yaşar nabi ve eklemiş: "ama onların düşünceleri ile yetinseydim, yapmak istediklerimi yapamazdım. sözgelişi, onlar bana, sakın şiir kitabı basma, demişlerdi. anadolu bayileri benden, mükerrem kamil su'nun, muazzez tahsin berkant'ın, esat mahmut karakurt'un romanlarını istiyorlardı. oysa ben, tuttum, cahit sıtkı tarancı'nın otuz beş yaş adlı şiir kitabını bastım. bir yılda 3000 satıldı. büyük, beklenmeyen bir başarı oldu. sonra isviçreli robinson, istrati çevirileri ve çeşitli antolojiler bunu izledi. bunlar o zaman yenilik sayılan işlerdi."

yaşar nabi, bir kültür işi olarak kitap ve dergi işine, bu alanın ticaret erbabı dışından gelmiş, ozan ve yazar olarak gelmiş, çok az bir para ile gelmiş ve tek başına çalışarak iki kolda da başarıya ermiş ilk girişimcidir. oysa öteki, ticaret ve sanayi kolundaki girişimciler devletten koruma ve yardım görmeden hiçbir işe girişmezler(di).
yedi meşale dergisinden sonra çıkardığı varlık dergisiyle gençlere kucak açan ve edebiyatımızın gelişmesine katkıda bulunan şairlerden biri.
25 Aralık 1908, Üsküp - 15 Mart 1981, istanbul

yedi meşaleciler topluluğunun kurucusu, türk edebiyatçısı. edebi bir dergi olan varlık dergisinin kurucusudur aynı zamanda. bir de ödülü bulunmakta;

1979 Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü

sonbahar

Altın rengi gözleri yanan bir semaverdi
ılık bir çay kokusu akardı saçlarından.
Yanmanın lezzetini onda hissettiğim bir an
Ve yazın sevgisini bana önce o verdi.

Yaz gibi iri olgun meyveleri severdi,
Bir çocuk gibi şendi ve gülerdi her zaman
Bir mevsim gözlerinden içime doldu cihan
Ve güzel yaz günleri ne çabuk geçiverdi.

Artık donuk bir cam var mavi gökler yerinde.
Güneşi benden çalan o sıcak bakışlardır,
Ve yazı o götürdü mutlak beraberinde.

En güzel rüyaların bile bir sonu vardır:
Bir bahar rüzgârından alarak bir sabah hız
Mevsimlerin ömrünü yaşamıştı aşkımız.
Onu şimdi kaybettim ve şimdi sonbahardır.
Zamanla şiirden kopan ve öykü, roman, deneme gibi edebi türlerde eser veren, Balzac' tan ve Panait Istrati' den romanlar çeviren sanatçı.
Aşkını gözlerinle, dün, kalbime işledin
Bir sanatkâr, eliyle oyar gibi mermeri.
Rüzgâr yüzü görmeyen ufkumda genişledin
Bir fırtına halinde koptuğun günden beri.

Daha fani olaydı kurtulurdu zarardan
Aşkım ki farkı yoktur bir dağ başında kardan.
Gururuma basarak üstüne çıkanlardan
Dönmeyen bir sen varsın geri.

Nasıl taşta çeliğin izi kalırsa derin
Üstüme satır satır öyle nakşoldu yerin.
Üzülme, senden sonra kalbime girenlerin
Yalnız senin aksindir orda görecekleri...

Yaşar Nabi Nayır
Yaşar Nabi Nayır
Yaşar Nabi Nayır, 1908 yılında Üsküp’te doğdu. Öğrenimine Üsküp mahalle mektebinde başladı. Balkan Savaşı yıllarında annesiyle zaman zaman istanbul'a gidip gelmek zorunda kaldığından, ilk öğrenimini bu iki kentte sürdürdü. Kadıköy'de Osmangazi ilkokulu, Torosyan Ermeni Okulu, Üsküp irfan Mektebi ve Üsküp Fransız Okulu'nda okudu. Ailesiyle birlikte 1924 yılında kesin olarak istanbul'a yerleşti. Yaşar Nabi, 7. sınıfına kaydolduğu Galatasaray Lisesi’nin Ticaret ve Bankacılık bölümünden 1929’da mezun oldu.

Bir süre Ziraat ve Merkez bankalarında (1929-1933) çalışan Yaşar Nabi, Hâkimiyet-i Milliye (Ulus) gazetesinde çevirmen ve yazar olarak görev yaptı (1934 - 1940). Daha sonra Türk Dil Kurumu'nda (1940 - 1943), Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'nda (1943 - 1946) çalıştı.
15 Temmuz 1933’te, Ankara’da Varlık dergisini yayımlamaya başladı. Bir süre sonra dergiyi istanbul'a taşıyan (1946) Nayır, Varlık Yayınevi’ni kurarak kendini tümüyle yayıncılığa verdi; binden fazla kitap yayımladı. Sadece çağdaş dünya edebiyatı örneklerine yer veren CepDergisi’ni (29 sayı; Kasım 1966 - Mart 1969) ve Varlık Yıllıkları’nı (1960-1981 yılları arasında) çıkardı.

Evli ve iki çocuk babası olan Yaşar Nabi Nayır, 1981 yılında istanbul’da öldü.

Bir süre Uluslararası P.E.N. Yazarlar Derneği'nin Türkiye Başkanlığını yapan Nayır, Türk Kültür yaşamına yaptığı katkılardan ötürü Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü’ne değer görüldü (1979). Ölümünün birinci yıldönümünde değerlendirme, inceleme yazılarının yer aldığı Yaşar Nabi'ye Saygı adlı bir yapıt yayımlandı (1982).

Yazın Yaşamı
Yaşar Nabi, yazın dünyasına şiirle girdi. ilk şiirleri lise öğretmeni Ahmet Halit Yaşaroğlu'nun özendirmesiyle, onun çıkardığı Çocuk Dünyası dergisinde yayımlandı. Yazınsal nitelik kazanan şiirleri Servet-i Fünun’da çıktı (1926). Daha sonra Yeni Kitap (1927-1928), Hayat (1928), Muhit (1932 - 1933), Çığır (1933), Ülkü (1933) gibi yazın dergilerinde de yazan Yaşar Nabi, altı arkadaşıyla birlikte (Cevdet Kudret, Ziya Osman, Vasfi Mahir, Sabri Esad, Mazhar Lütfü ve Kenan Hulusi) Yedi Meşale adlı bir seçme şiirler kitabı çıkardı (1928), bu ortak çalışma kısa süren “Yedi Meşaleciler” hareketini doğurdu.

Yaşar Nabi, sonraki yıllarda şiirden uzaklaştı; öykü, roman, oyun, deneme, eleştiri, gezi notu gibi çeşitli yazın dallarında ürünler verdi. Panait Istrati ve Balzac başta olmak üzere Fransızcadan çeviriler yaptı, derlemeler ve incelemeler hazırladı.

YAPITLARI

Şiir:
Yedi Meşale (ortak kitap; 1928), Kahramanlar (1929), Onar Mısra (1932), Kahramanlar (1970 - ilk iki kitaba "Mesafeler" adlı bölümün eklenmesiyle).

Roman:
Bir Kadın Söylüyor (1931), Bir Kadın Söylüyor (1931), Adem ve Havva (1932).

Öykü:
Bu da Bir Hikâyedir (1935), Sevi Çıkmazı (1935).

Oyun:
Mete (1933), inkılâp Çocukları (1933), Beş Devir (1933), Köyün Namusu (1933), Radyonofik Öyküler (1979).

Derleme:
Genç Neslin En Güzel Hikâyeleri (1937), Türk Nesir Antolojisi (1952), Başlangıcından Bugüne Türk Şiiri (1968), Günümüz Türk Hikâyeleri (1977), vd.

Sözlük:
Kılavuz Sözlük / Osmanlıca-Türkçe, Türkçe Osmanlıca (1961).

Biyografi:
Ahmet haşim (1952), Ömer Seyfettin (1952), Tevfik Fikret (1952), Homeros (1952), Molière (1953).

Makale - inceleme:
Balkanlar ve Türklük (1936), Edebiyatımızın Bugünkü Meseleleri (1937), Nereye Gidiyoruz (1948), Yıllar Boyunca (1959), Atatürkçülük Nedir? (1963), Atatürk Yolu (1966), Edebiyat Dünyamız (1971), Dost Mektupları (1972), Değişen Dünyamız (1973), Çağımıza Ters Düşenler (1975).~http://www.varlik.com.tr/yasarNabi.aspx~
Varlık Dergisi'ni ve Varlık Yayınevi'ni kuran edebiyatçıdır ve 7 meşalecilerdendir.Onar Mısra, Adem ile havva, bir kadın söylüyor, Bu da Bir Hikayedir, Sevi Çıkmazı, Köyün Namusu
Şiir dışında antoloji ve derleme gibi faaliyetler yürüten, cumhuriyet dönemi yedi meşaleci yazarlardan biri.
Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.
Gözlerine yavaşça, yavaşça doldu akşam,
Göklerin ateşini kalbime boşaltarak,
Benim içimde yaktı sanki gurubu akşam,
Senin kirpiklerinde bir damla oldu akşam.
Gündüzden, gürültüden ve kâinattan ırak,
Akşamı seyredeyim bakışlarında bırak,
Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak..

Yeşil çamlar altında uyuyor şimdi ada,
Şimdi kımıldamıyor zaman bile yerinden,
Ve apaçık gözlerin en derin bir rüyada
Ve güneş pırıl pırıl akıyor gözlerinden.
Bilsen duracak gibi nasıl yavaş vurmada
Kalbin öyle muntazam, kalbin öyle derinden.
Yüzünü ipek bir tül gibi saran terinden,
Güneşi yudum yudum içtiğim şu lahzada,
Ruhumuz yıkanıyor yanan sonsuz semada,
Fırtınalı, karanlık günlerin kederinden...

Yeşil çamlar süzerken mehtabı kuytulara,
Ellerini usulca bırak ılık sulara.
Sen de yan benim gibi, sen de hisset ki bir an
Sular değil zamandır akan avuçlarından.
Denizde ne bir köpük, ne bir kırışıktan iz
Ve yüzün altındaki deniz gibi çizgisiz..
Bu gece hatıralar içimizde bir cihan,
Duyarsın söylenmemiş sözlerimi dinlesen.
Bu gece gözlerinde senin can buldu deniz,
Ve karıştın denize ela gözlerinle sen...

Cok icli degil mi
25 Aralık 1908 yılında Üsküp’te dünyaya gelmiştir. Türk yayıncı, şair ve yazar olan Yaşar Nabi Nayır’ın, okul hayatı Üsküp’te başlamış, Balkan Savaşı sık sık istanbul’a gidip gelmesine neden olmuştur. Bu yüzden eğitimini Üsküp ve istanbul’da devam ettirmiştir. Ailesi ile 1924’de istanbul’a yerleşmiş ve burada Galatasaray Lisesi’nin Ticaret ve Bankacılık bölümüne başlamıştır. 1929’da liseden mezun olan Yaşar Nabi Nayır, 1933’e dek Merkez ve Ziraat Bankası’nda görev yapmıştır.
türk edebiyatının, şiirinin sönmeyen meşalelerinden biri. en azından benim için. öyle çok fazla şiiri yok ama yazdıklarına bakınca ne oktay rıfat tan ne de orhan veli den duygu anlamında hiç de geride değil. şiirde duygu ve zekanın birleştiği ender bünyelerden. kanıtlayayım:

"sen 1"

"gururuma basarak üstüne çıkanlardan
dönmeyen bir sen varsın geri."
türk edebiyatının fabrikası olarak hizmet etmiş olan varlık dergisinin kurucusudur. iz bırakmış birçok şair ve yazar bu dergide eserlerini paylaşmıştı.
Varlık Yayınevi’ni kurarak binden fazla kitap yayımladı. Uuslararası P.E.N Yazarlar Derneği’nin Türkiye Başkanlığı yaptı 1979 yılında kültür bakanlığı Büyük Ödülü verilmiştir.(1908, Üsküp – 1981, istanbul)
"Yaşar abi hayır" diyen Cüneyt Arkın sözü.