bugün

beklenen otobüs dolu gelmiştir, bir sonrasını beklerken arkanda duran tarifeden gidenin son sefer olduğunu öğrenir gülüverirsin ya. işte.. öyle bir duygudur yaşamak.
direnenler yaşar!

her ne olursa olsun yaşamak çok güzel... bu hayatın güzelliklerini görmek ve onlarla huzur bulmak daha da güzel.

“hayat; seni her koşulda yaşarım!” diyebilmektir yaşamak.
insanların en büyük yanılgısı.

yaşadığını zanneden çoğu insan ya geçmişine saplantılı, ya da geleceğin paranoyasında. ama yaşadığını sanan en büyük çoğunluk, çevrelerinde yaşayanların figüranları aslında. bilmeden, farkında olmadan başkalarının hayatlarını yaşayanlar...

işte bizi diğer canlılardan ayıran bu özellik, insan olmanın patolojisi sanırım. anlamsa canı burnunda, hep bir araf hali olsa gerek.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.
insanların çılgınca bel bağladığı olgu.
Hep daha ilerisi var çoğunun aklında. Kötüler Bu dünyada olmasa bile öteki dünyada muhakkak bedelini ödeyecek gibi safsatalarla birbirimizi mutlu etmeyi pek severiz.

Reenkarnasyon gibi daha mistik olanlar daha havalı gelir kulağa. Tabii bunun da inananı çok.

Ama yaşamın bir gün son bulacağı, hepimizin hiç var olmamışçasına yok olacağı bir türlü aklımıza yatmaz. Yaşamak şakaya gelmez gibi ergen aforizmalarıyla ağır derecede kıro hastalığına yakalanmamışsanız, yaşamın süreç ölümün ise bitiş olduğunu kabullenmek daha kolay olur.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine

(bkz: nazım hikmet)
sürekli bi değişim halindeyiz. geçen sene üzüldüğümüz bi şeye bugün gülebiliyoruz. zevklerimiz, beğendiklerimiz değişebiliyor. sabrettikçe öfkelerimiz, kırgınlıklarımız körelebiliyor. ben uzaktaki hedefleri sevmiyorum. en yakınımdaki hedefi düşünyorum hep. en kolay ona ulaşabilirim çünkü. bu hedef için çabalamak lazım. adımlar sağlam ve kendinden emin olmalı. bu şekilde ilerleyebilirz anca. öğrendikçe, keşfettikçe güçleniriz. her geçen yıl mutlaka bişeler katar insana. iyi ya da kötü tecrübeler..bundandır her yaş güzel bence.(klişeden ölebilirim)

hayat aldığın nefestir, hissettiklerindir. ne ekersen karşılığını görürsün. o yüzden ektiğine dikkat etmelisin. önemli olan zamanın kıymetini bilmek, boşa harcamamak.

hadis: iki önemli husus vardır ki insanlar bunda çok aldanmışlardır.
biri sağlık, biri de boş vakittir.

yaşadım diyebilmek için o boş vakitleri iyi değerlendirmeye ihtiyacımız var.
hayata umutla bakmak güzeldir. tabi gerçekleri de görerek.

--spoiler--
Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
iyi günler bekliyorsan hele
iyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu
--spoiler--
tanpınar, mahur beste adlı eserinde şöyle diyor;

/ıstırap ve ölüm kaçınılmaz. aslolan derin bir şekilde yaşamak ve kendini gerçekleştirmek, ölümlü hayata şahsi bir çeşni vermekti./

derin yaşamak ve kendini gerçekleştirmek, işte yaşamaya dair ne varsa bu kelimelerde onu bulabilmek mümkün. bir emeliniz olmalı, Japonların ikigai felsefesi de dahil bütün kadim medeniyetlerde bu vardır. bir uğraş, bir tahayyül, bir hedef olmalı.. yaşamak için!
çin'li yönetmen yimou zhang ait 1994 yapımı cannes ödüllü güzel bir filmdir.
"bütün büyük anlar yalnızlıktan yontuldu"
"sizi görmeliydim"
(bkz: ne çok acı var)

tarihe mıh gibi giren sözlerden müteşekkil cahit zarifoğlu kitabı.
--spoiler--
kendi ellerinden tut yürü
bir korkak gibi saklanma
fırtınalara karşı durmaktır
direnmektir yaşamak
--spoiler--

güzel bir düşbaz şarkısı http://youtu.be/9aH794_0Q38
"...Belli bir amaç için yaşanmayan her hayat da bir yanılgıdır..."

(Bir Kadının Hayatından 24 Saat - Stefan Zweig, s.74)
Nefes alıyorsak,
Yaşıyoruz demektir, gerisi teferruat.!
yaşamak yeni günahlar işleyebilecek güçte olmaktır.
*
Anıların arasına gömdüğümüz yoksulluklarımız, imkansızliklarımız Mazinin tozlu raflarına istiflemeden firlatip attığımız hatıralarımız Hayallarimizi süsleyen "ümit dolu" gelecege kavusamamis olmamız, Geride birakılan pişmanlıklarımız....
Yasanmislarin icte biraktigi burukluk ya da tatli huzur Yapamadiklarimizin icimizde biraktigi ozlem Sevdiklerimizden birer birer ayrilmamiz, kopmamiz.... Ayvanin sari olusunu fark edememek, atesin yakiciligini kavrayamamak Yapayalnizligin verdigi istirap icinde inlemek Dokulen gozyaslarinin ah vahlara karismasi Hayati doyasiya yasayamamak, bu dunyaya gelisin amacını anlayamamak bazen dostum deyip bagrimıza bastiklarimız tarafindan unutulmanin verdigi aci Unutulmuslugun verdigi sancidır yaşamak....