bugün

sevgili olduğun zamanın kısa sürmesiyle sonuçlanan aşktır. hayallerin varken ayrılık zordur. *
belki tamamlansa bitecek olan aşk türü. ******
Karanlık gecelerden biri gene, aydınlanmak üzere başlayan...Ekim'in bilmem kaçı...
Ben bu gece sonbaharın hatrına, yeni yaşımın hatrına ödül veriyorum kendime.
Kendime seni veriyorum.
Hata yapma izni veriyorum kendime ömrümde ilk kez, seni hatadan saymayacağımı bile bile...
Her şeyin sorumlusu sensin sonbahar... Her şeyin sorumlusu sensin aşk...Her şeyin sorumlusu sensin...

Sıkı tut beni hayat...

Tanımadığım bir otel odasındayım. Üzerinde daha önce kaç kişinin yattığını bilmediğim o kıpkırmızı yatakta. Ne işim var burada diye düşünmeme fırsat vermeden tutuyor düşüncemi o esmer eller. Riskin, aşkın, tutkunun, heyecanın kanıma karıştığı halimle bırakıyorum kendimi hiçbir şeyimin kollarına. Bir sevda ayazı gibi çırpınıyor nefesim. Aşkın şefkatini, yalanını, hırçınlığını, sıcaklığını alıyorum nefesinden. Tenin siliyor hafızamdaki tüm geçmişi, tenin miladım oluyor... Düşüncelerime zıt bir seçimle kalbime kaçamak yapıyorum bu gece seninle ve sen şimdi uykuların en titreğindeyken ben seni izliyorum. Sen duymadığın sırada aşkların en güzelini fısıldıyorum kulağına. Biliyor musun sevgilim, sen benim şair tarafımsın, yalanımsın... Olmayacağını bilerek yandığım acımsın...

Aşk sevişmek mi bizim için? Böyle uzak böyle bedensiz böyle yırtıcı gecelerde özlemek mi seni aşk... Hiç sahiplenilmemişken hem de...

Aşk imkansızlığımız mı? Ya da imkan varken bizim yarattığımız imkansızlık mı?

Biliyorum imkansız aşk bu ama hükmedemiyorum kendime demiş ya yazar, işte durumun özeti... Biliyorum imkansız ama hükmedemiyorum kendime, hükmetmek istemiyorum kendime...

Yarım kalmışlığınla siliyorum ben şimdilerde seni...Hiç olmamışsın gibi...*
taraflardan birinin korkakça kaçması neticesi ile kemale erememiş aşk. semi-aşk da denebilir. aslında ortada bir bok yoktur. olsa yarım kalmazdı. belki biraz tutu, biraz göt korkusu falan birleşmiş ve aşk taklidi yapmıştır.
benimseyemedim döndüğümde... kokusu değişmiş bir oda vardı dışımda ve ben alabildiğine yabancıydım içinde
oysa ana rahmim gibi benimsemiştim daha düne kadar.
sıkılganlık doğamın bi parçası tıpkı unutkanlık gibi... eğer bana senden sıkıldığımı unutturacak kadar zaman
verirsen eminim ki daha uzun süreler paylaşacağız, ama şunu unutma bunları yalnızca sen hatırlayacaksın
kafamın içindeler, sadece bir an gerimden geliyorlar yada bir saat yada bir gün ne farkeder....
gerimden geliyorlar ama kafamın içindeler; senin sizin herkesin ve herşeyin kaldığı yerdeler.
hatırlıyorum... neler olduğunun farkındayım, alışkanlık kalır sadece geriye bir tek o koyar. hala aynı
ipin peşinde saatlerini harcayan hiç aç kalmamış bakışların aç kalmış bakması koyar.
aşık olursun. aşık olduğun kişi uğruna boşanırsın sana aşık olan kişiden, hayallerin vardır, kız senle evleneceğim demiştir, çocuk doğuracağım demiştir, evliliğin engel buna demiştir, evlilik engelini sana aşık olan eşini düşünmeden kaldırırsın ortadan. canını yakmışsın, yuvanı darmadağın etmişsin umurunda olmaz. ve aşkı uğruna boşandığın kişi, sen olmasan eşimden ayrılmayı düşünmezdim dediğin kişi, seni pat diye bırakıverir. yarım kalmış aşk mı bunun adı ya da; ilahi adalet mi düşüne durun artık.
kalp ağrısına sebep olur.
içinde hep bir acısı mevcuttur. Aklına geldiği vakit sızlar o acı. Böyle bitmemeliydi dersin kendini de onuda suçlarsın. Berbat bir hissiyattır.
Tamamlanmış olandan daha çok can yakar eminim.
Aşkların en güzelidir. Geriye dönüp hep bir tebessüm bırakır sende.
Tamamlamamış her şey insanın aklında kalır.

Bu da öyle bir şey.