bugün

sınav olurken uyuya kalmak.
yerde ütü yaparken yanında çalan telefon yerine ütüyü kulağa götürerek bütün suratı ve kulağı yakmak.. * *
cezvede haşlanmakta olan yumurtaları ocakta unutmak. akabinde, cezvede su kalmaması ve yumurtaların c4 gürültüsüyle patlayıp mutfağın tavanını sarıya boyaması.**
ben öleyim ben.
sınıfta oturmaktayım. kafa olmuş bir dünya. başka alemlerdeyim yani. bir yandan sınıftan geveze bir kız geçmiş bir yazılıyla ilgili bir şeyler anlatmakta, diğer yandan kafam sıraya yatık vaziyette kitap okumaktayım. son derse girilmek üzere. sınıf boğucu, dışarıdan soğuk geliyor. iyice kabanıma sarılıyorum.
sınıftan bir kaç erkek maçı tartışmaktalar. 3 fenerli bir galatasaraylı hararetli bi şekilde tartışmaktalar. bir ara konu ilk kavgayı kimin çıkardığına geldi. tartıştılar bir şey bulamadılar.
aniden içlerinden en sinirlileri bana döndü ''ne diyorlar bunlar kızım yaa' dedi. ben de ''maç falan işte' dedim.
''sen izledin mi'' dedi
''evet'' dedim ki, maçın bir dakikasını bile kaçırmamıştım.
''inanmam'' dedi.
''izledim git emreye sor'' dedim. diğerlerine bakıp güldü.
''peki o zman gol kaçıncı dakikada oldu?'' dedi
''ne bileyim sonlara doğrudur herhalde'' dedim.
birden bir kahkaha atıldı hala ne olduğunu anlayamamıştım, birden çocuk bağırdı;
''salak, maç 0-0 bitti'' diye.
kitabı aldım iki saattir bişeler anlatan kıza fırlattım, ''iki dakika sus be yetti kafamı ..'' diye bağırdım, çocuklara da küfrettim güle güle sınıftan çıktılar.

ağlamak istiyorum sözlük. benimki dalgınlık değil salaklık resmen.
*
özet: erkeklerle maç konuşmak.
iş çıkışı biraz yorgunluk birazda havanın karanlık olması sebebiyle, arkadaşının arabasına değil, yabancı birinin arabasının arka koltuğuna oturup, hadi gidelim demektir.
vize haftasının son sınavına gitmek üzere; uykusuzluktan gözler çökük, yorgunluktan adım attacak hali olmadan evden çıkılır. çıkarken de beş gündür biriken çöplerden kurtulmanın zamanının geldiği fark edilir. bir elde çöp torbası, bir elde sınav notları çöp kutusuna yaklaşılır, atılır... arkanı döndüğünde yaptığın salaklığın farkına varırsın: elde çöp, notlar ise çöpten sana bakmakta... *
ortaklardan mecidiyeköye yürüyorum zannederken, taksime yaklaşmak. öyle dalgın dalgın yürüyorum ki ters yöne yürüdüğümü bile farketmedim.
sabahın 6 sında kalkıp staja gitmek üzere giyinilir. nasıl olsa spor ayakkabı giyeceğim diyerek bileğe kadar gelen kısa beyaz çoraplardan giyilir. otele varıp üst değiştirilirken anlaşılır ki; siyah kumaş pantolon, altına kösele ayakkabı giyilecektir. sonuç; oturup kalkarken her taraftan beyaz bilek çorap fışkırması, üstüne bütün gün çalışanların benle ta..ak geçmesi.
aslında haklı bir mazeret olabilir aradan uzun zaman geçmesi ama aynı entry'i aynı başlığa 1.5 sene sonra tekrar girmek.

(#2156143) (#5063249)
Misafir olarak gittiğimiz evden kalkmış evimize giderken. Çok güzel bir akşamdı yine gelin yine bekleriz demek helede bu kayınvalideniz ise .
sınav kağıdındaki ilk sorulara bakıp siktiri çektikten sonra daha önceden yazılmış kopyayı nasıl olsa işe yaramaz, zaten asistanlar efil efil dolaşıyor sınıfı görüp de bi bokluk çıkarmasınlar diye silmek. sonra takriben 5. soruda sizin az önce sildiğiniz caaanım kopyanın sorusuyla karşılaşmanız. ha bu dalgınlık mı aptallık mı orası da ayrı bir siyaset meydanı konusudur.
hangi birini anlatayım ki.

bir gün babam ile otumuşuz. ben playstationda pes oynuyorum. babamın çocukluk arkadaşı geldi. beraber oturuyoruz ama ben oyuna devam ediyorum bir taraftan onları dinliyorum. bu adamın çocuğu evleniyomus bize davetiye falan getirmiş. neyse adam gidiyor ben de pek düğünlere falan gitmem bu adam banada dedi işte ''deli seni de bekleriz'' bende gole gidiyorum bir taraftan adamları sol kanattan yardırmış gidiyorum bir taraftan cevap vereceğim. şimdi ben iki işi bir arada yapamayan birisiyim. kafam karısır. neyse adam bana ''deli sende gel'' dedi tabi bende ''ayıpsın ahmet amca gelmem mi allah rahmet eylesi..'' bu söz zamanın durmasına neden oldu babam ve ahmet amca cins cins bana bakıyor lan geçmiyor zaman durdu mına koyim. ben karıstırdım acıklama yaptım tabi ''şey allah bir yastıkta kocatsın diyecektim ya off'' diye ama yok ahmet amca gitti babamda surat iki karış.

götürmedi tabi beni düğüne çelenk yolladım onun yerine. eheh
sınav kağıtlarını değiştirdikten sonra arkadaşın adını silmeyi unutmak ve iki tane aynı isimli kağıdı açıklamaya çalışmak. * *
Ben bir ara insulin pompasi kullanmaya karar vermistim (bir diyabetik olarak) ve bana bu aleti nasil kullanacagimi ogreten ve aksesuarlarini falan elde etmeme yardimci olan bir gorevli vardi. bu adamla iyi geciniyorduk, insulin pompasindan memnundum. adam birgun ogle yemeginde bulusmayi teklif etti. yikici kisim kalabalik bir kafede, arkadaslarimla geciyor:

ben: yahu, pompacimla yemege ciksam garip mi kacar?
arkadaslar: öeüh? (şok)
masaya tum iyi niyetiyle yaklasmis olan garson, geriye dogru adimlar atar.

arkadaslarim bana "pompaci"'nin anlamini anlattilar ve ben o gunden itibaren, hayatimi argo kelimelerini ogrenmeye adadim. hani o gune kadar, adama "pompacim" demek gayet dogal ve tatli birsey gibi gelmisti. garsonu da anliyorum, insan fuck buddy'siyle yemege mi cikar allah askina?
boş bulunup elmayı yemek. yaktın bizi havva.
herşey dahil bir otele gidersiniz. tatlı alacaksınızdır. tabağınıza bir parça tatlı koyarsınız ve meyve bölümüne doğru gidecekken tabakta olan tatlıyı unutup tabakla akrobatik hareketler yaparsınız. tatlı dökülmüştür farkında değilsinizdir ve bir de o tabağa sarılırcasına tutup bir de tatlının şerbetini üzerine sürersiniz. sizi gören ecnebi konaklayanlar da yarılmaktadır.
Yanan sigaranın diğer eldeki çubuk kraker ile karıştırılması durumu.
bir kahvelik suyu kaynatmak için çaydanlığa koymak, msn muhabbetine dalıp, 2 saat 15 dakika boyunca kaynatmak!

sonucunu merak edenler için;

1-su diye bir şey kalmamıştır artık, hatta buharlaşma izlerine bile rastlamadım ben!
2-ortalık müthiş bir duman içerisinde..
3-iğrenç koku evden çıkmadı hala..
4-çaydanlıkta oluşan siyah, kahverengi gibi çok değişik lekeler var, çıkar mı bilmiyorum..
5-merak edilecek bir şey değil pek sanki..
diş fırçasına diş macunu yerine tıraş kremi sürmek ve akabinde kısa bir süre bu şekilde dişleri fırçalamak.
aile fertlerinin sigara içtiğimden haberi olmadı bir süre.
kaldı ki ben 15 yaşımda başlamıştım sigaraya, gelişme çağı dedikleri 20 yaşına kadar uzar gider. o cahilliğimi söyleyemezdim doğal olarak, korkuyordum açıkçası!
neyse yaş 16 tuvalette tüttürüyorum. gizliliğin verdiği o heyecan ve o tat. içime çekiyorum sigarayı derken teyzem zaaarrtt diye içeri girdi (teyzem çok large,ben senin doğumunu bilirim diyip ne sapıklıklar yapar bana) neyse bende o heyecanla sigarayı eşofmanımın cebine soktum ve yandım! evet evet abartısız mallıktı bu. ayrıca o hemen dışarı çıktı benim kalbimin atışları o kadar yükselmişti ki cebimde sigara bacağımdaki acı umrumda değildi. öyle ya hala izleri vardır yuh bana.
allahım ne kadar salağım diye düşünmenize sebep olan dalgınlıklardır.

karnım acıktı pideciyi aradım. ilk denemelerimde telefonu açmadı en sonunda telefonu açtı bünyede bir sevinç oluştu tabi. telefondan dahi pidelerin kokusu burnuma geldi. gözüm dönmüş.

+selamın aleyküm usta
-aleyküm selam buyrun
+abi 2 lahmacun 2 ayran
-ya şimdi trafik çok yogun
+abi ben beklerim sorun değil getirebilicek misiniz?
-he tabi tabi getiririz ama işte trafik yogun biraz geç kalır.
+önemli değil abi ben beklerim
-tamam o zaman
+ben kapının önünde bekleyim abi kapı kilitli çocuk içeriye giremez
-tamam oldu

dışarıya çıktım tam 1 saat geçti ne gelen var ne giden. halüsinasyon falan görüyorum bir adam elinde lahmacunlar bana koşturuyor falan. arada kendime tokat neyim atıp kendime geliyorum.

allahım nerede kaldı bu adam yahu 1 saat lan bu kadar da gecikilmez ki diye düşünüyorum. sonra konuşmalarımız aklıma geliyor ve ''lan amuna koyim ben adresi vermedim ki sikeyim böyle işi'' diye sarılıyorum telefona

+abi selamun aleyküm demin aramıstım 2 lahmacun istemiştim adresi vermedim ben
-evet abi bizde bekliyoruz öyle adres yok
+tamam abi veriyorum adresi yaz....

1 saat gecti hala gelmedi amuna koyim bu pideci bana taktı galiba ölmek üzereyim lan !
yolda adres sordugun kişiye, tesekkür ettikten sonra görüşürüz demek.*
bazen, hayatın belli bir dönemini tamamen değiştirebilir...

misal; yakın bir erkek arkadaşınıza atacağınız mesajı, gidip sevgilinize atmanız.
otomatik damga: "sen beni aldatıyorsun.."
geçmiş olsun...
öğrenciliğimin başladığı günden beri abartısızı her gün iddaa oynayan şahsımın çok nadir de olsa tutturduğu kopanlar olmuştur... lakin az önce uykusuzluğunda vermiş olduğu dalgınlık ve 5 maçtan 4'üne MS:1 diğer 1'ine MS:2 verdiğimi farkedemeyip hepsini MS:1 sanmam itibariyle kuponu bir hışımla parçalamam.

kaybım:369 tl

çok üzgünüm lan sözlük...
belki dalgınlık değil ama alkolün vermiş olduğu bir akıl tutulmasını yaşadım. gebze de oturmuş müzikholde içerken kadıköy de barda çalışan arkadaşın telefonda abi ortam şahane demesi sonucu alkollü kafayla 50 km yol gidilip bahariye deki shaft bara girilir girilmesiyle dumur başlar. bulutsuzluk özlemi sahnededir ve dinleyici kitlesi siyah tişörtlü keçi sakallı gotik tiplerdir, içeriye deri montlu 2 elemanın girişini uzaylıların dünyayı istilasını izler gibi izlerler. o kadar yol gelinmiştir elbette devam edilir içmeye bir köşeye sotelenip. gecenin sonuna doğru kafa iyice dumanlanmıştır ve çıkışta nejat yavaşoğulları hayranlarıyla sohbet etmektedir. ayıp olmasın bari diye adamı tebrik etmek isterken adamın yanağından makas alınır ve harikaydın denilir adam suratıma bir boka bakar gibi bakmaktadır. ayıldıktan sonra ne halt yediğimi anlayıp utanca girmişimdir. evet nejat abi o denyo bendim.
not: çok önemli değil tabii ama birisi eksilemiş bu yazımı, nejat abi sözlükteysen eksileme mesaj yaz özür dileyeyim senden.