bugün

bütün pencerelerde kimseyi beklememek,calmayan bütün telefonlarda kimseyle konusmamak.
Yatağa tek girmek.
Aylar önce satın alınan iskambil kağıtlarının ilk günkü gibi taze durduğunu fark ettikten sonra tek başına batak oynamaya çalışmak.
kahvaltıda pişirilen bir yumurtanın yarısını yiyebilmek.
" allah kimseye muhtaç etmesin " duasını sıkça söylemektir.
edip cansever'in ruhi bey'i vardır. şu, mısır çarşısındaki baharatçı dükkanlarına benzetilen, tepebaşı'ndan pera'ya yürüyen, kürk tamircisi yorgo ile küçük bir olay yaşayan ruhi bey.

edip cansever öyle der ki, 'bir ayakkabı çivisi gibi batarmış kendisine' ruhi bey. gülmesi hüznüne, konuşması susmasına batarmış.

--spoiler--
Sanırsınız ki işte çok uzaklarda bir Ruhi Bey daha var
Bana öyle gelir ki durmadan geri çağırır onu
Ama durmadan
Ve alır karşısına -neden bilinmez-
Suçlu bir çocuktur da sanki o, gizli gizli azarlar.
--spoiler--
Banyo yaparken kapıyı açık bırakmaktır.
elindeki kalemi yemektir.
görsel
kapı çaldığında irkilmek ve tedirgin olmaktır.
yalnızca selfie çekinmek.
Yalnızlık tıpkı bir olric gibidir.hayali ve içten...
tek oturgaçlı götürgeç.
aynanın karşısına geçip kişinin kendisiyle konuşmasıdır.
telefon şarjının yüzde 60 in altına düşmemesi.
kendi kendine öylece yalnız olduğunu hissedersin, aşırı yalnızsan özgüven eksikliğinden bahsetmiyorum bile kendinden bile umudun kalmamıştır artık, bi zamandan sonra kimsenin gelmiceğini anlarsın, telefona boş boş bakmayıda bırakırsın, artık telefonada bakmazsın bilirsin kimseden bi mesaj gelmiceğini kimsenin aramayacağını..
Ay'ın doğmadığı bir gecede sakin bir denizdesin.. süzülüyorsun.
(bkz: ardwen)
görsel
(bkz: tek başına langırt oynamak)
Her zaman şikayet edilecek ama ondan asla vazgeçilemeyecek ruh hastalığı.
https://www.youtube.com/watch?v=WvIEcOPMYdE
görsel
Tavanı izliyom.