yalnızlığın dorukları

kimselerin size ulaşamadığı yerlerdir... zaten kimse ulaşmasın diye çıkılmıştır oralara, hiçbir el dokunmasın diye, hiçbir sevda diriltmesin diye, hiçbir göz değmesin diye gözlerinize kişinin bilerek ve isteyerek ulaştığı noktadır...

sonu varmıdır bilinmez, dönüşü ya tepe taklak bir düşüştür boğaz köprüsünden atlayan insan düşüşü gibi ya da usul usul uzatmaktır parmakları yeniden hayat denilen o orospuya...

--spoiler--
Yasaktı bizim evde
bir intiharı denemek bile

Karlar da üşürmüş meğer
yalnızlığın doruklarında
--spoiler--

şöyle bir şeydir:

--spoiler--
sayıklamalar

"Kimseye yar olamamış"lığı, birçok kimsenin kendisine yar olma talebinde bulunup da yar edemediği ile değil, hiçbir kimsenin kendisini yar olmaya layık görmemesiyle alakalı biri için aşk ne anlama gelir? Bütün seslenişleri, kendisine hüzünle geri dönen birinden bahsediyorum! Bütün intihar girişimleri şans eseri gerçekleşmemiş, varlığı ve yokluğu arasındaki fark sadece bir nüfus cüzdanı kadar olan, Repertuarında hep kederli türküler, hep gurbet şiirleri, hep "Mona Rosa", hep seni beni, "ellerin olsun diye mi sevdim"...

Bütün bağları pamuk ipliğinden, bir başına kalması an meselesi, verdiği kadar var, aldığı kadar yalnız olan biri için hayat nedir ki? Çocukluğu yalnız! ilkgençliği yalnız! Yetişkinliği yalnız! Bunca yalnızlık içinde etrafı insanlar, kalabalık mı kalabalık! Bir yağmura bir de uçsuz bucaksız vadilere dost, bir de

En zoruna giden, zıkkım gibi, yangından sözlerin günü bugün. Bugün nezaket ve palyaçoluğa revaç yok!;istemeden kırdıysam; yok! Yanlış anladınız; yok! Hakikat bunlar kırılabilirsiniz de. Hem her zaman tek parça mı kalacaksınız! Yanlış da anlamadınız aynen dediğim gibi. Herkese verilen benden esirgendi yalnız bırakıldım

Bazen yıkılır ya tahammül bendi. Hani bir karanfilden başka hiçbir şeye kaynamaz kanın. işte böyle bir ahval üzreyim. isterdim ki beni ama-sız anlayacak bir dostum olsun. isterdim ki

Anla beni: Dayanamıyorum!

--spoiler-- *

bazen kalabalıktan sıkılp da kaçılan yerdir, bazen de kişinin başkaları tarafından itildiği yerdir. ama ne itilmedir o... hani yalnızlığın eteklerine değil de doruklarına vardıracak kadar ivmeli bir itiliştir.

ayrıca (bkz: ucurumlarin karsi konulamaz cekiciligi)

bir de (bkz: kıyıda köşede kalmış değerli başlıklar)