bugün

doğum gününde bara oturup tek başına içtiği andır.
birlikte olduğunuz insanın herhangi bir bahaneyle, karşınızda olsa bile susması.
facebookta amaçsızca karı kız kestiği andır.
birden sırtın kaşınmaya başlar.ama öyle bir yeri kaşınıyordur ki ne sağ taraftadır ne solda, ne aşağı kısımda ne de yukarıda.ne yaparsan yap ulaşamazsın bir türlü, son çare duvara sürtünmeye başlarsın.işte o an birden dank eder kafana bişeyler ( (bkz: kafaya dank etmek)), bir kez daha hatırlarsın bir an için de olsa unuttuğun yalnız olma durumunu.
bir sonbahar günü üşüyen elini sevgilinin elinde ısıtmak yerine diğer elinle sıvazladığın andır.
yatakta yanlamasına yattığında sana arkandan sarılacak birinin varlıgını özledigin andır.
sigaranı yakmak için ateş bulamıyorsan harbiden ya yalnızsın yada boş bi kalabalığın içindesindir.
kendini değersiz hissettiğin anlardır.
önemsenmediğini, tınlanmadığını hissettiğin andır.
otel odası, otel yastığı, otel banyosu, otel aynası.. yalnızlığın yansıması.
son sigarayı yaktığın andır.
yaz aylarında evde tıkılıp kaldığın anlar.
Geceler... insanın kendisiyle yalnız kalabildiği en sessiz zamandır gece.
yemek yapmaya erinmeye başlanılan anlardır. evet, tek olunca insan koca günü tek öğünle geçirmeye alışıyor. zaten öğlenin bilmem kaçında uyanıyosun, kahvaltı çakması bişey yapıyosun saat 4(pm) gibi sonra acıkır gibi oluyosun, ulan ne yapsam ki diyorsun ve ne yapacağım yahu otur şurda zaten ekmek var yanına kola al tamamdır diyorsun ve o anda vay amk(bu aslında kendime yönelik ağır argo ve küfür içerikli moderatör silme) ne hale geldim diyorsun. yani ha sen ha ben.
el ayak çekilip, saatlerin gece yarısını gösterdiği geçmek bilmeyen zamanlarda baş gösteren, ordan oraya sürekli zihinde kurmaya sebep tek kişilik haller.bir avuntu biçimi olarak, "düşündüm, dünyaya gelirkende tektim".avutmaz efendim geçiniz.özetle, dokunursan ağlarım, ağlarsam dokunma edaları.
kendi sesini duyduğun her andır.
anahtarla eve girdiğinizde sizi karşılayan derin sessizliği farkettiğiniz andır.
kapınızın önünden kahkalarla geçip giden insanları sadece duyuyor ve onlara katılamıyorsanız işte yalnızlığın dibine düşmüşsünüzdür.
(bkz: kör kuyularda merdivensiz kaldım)
gecelerdir.
parasız kalıp köşe bucak para aradığında kimsenin yüzüne bakmadığı o an işte
hergün iş çıkışı doğru eve gitmek
hafta sonu tatillerini evde geçirmek
tatil günlerini sevmemek
cep telefonunun hiç çalmaması
sinemaya yalnız gidip film izlemek
bara yalnız gidip bira içmek
geceleri içip içip sarhoş olmak
sırf yalnızlığını paylaşsın diye kız arkadaş arayışına girmek
sırrını, sorununu , derdini tasanı paylaşacak kimseyi bulamamak
eski günleri özlemek, eskiye dönmek istemek
evlenecek olsan düğününe çağıracak kimseyi bulamamak
tanımadığın kişilerden medet ummak.
delirmeye yakın olduğun anlardır.
#8917253
evde duyulan tek insan sesinin de televizyondan geldiğini anladığın zamanlara tekabül eder...
akşam ekmek almak için fırına gittiğinde "bi ekmek alabilir miyim?" dedikten sonra,hemen o an bi farklılık hissettiğin,sonra bunun sabahtan beri ilk kez konuşman olduğunu anladığın zamandır.