bugün

tanımlaya tanımlaya, benzetile benzetile bitirilemeyen şey.
akla geldiği ilk anda içine düştüğün şeydir.
emre aydını ve 9 yıldır sevdiğim kızı aklıma getiren söz. (bkz: emre aydın afilli yalnızlık)
hayattan zevk alamama halidir. gelecek planları olmayan insan hadisesidir.
yaşayan ölü olma durumudur. (bkz: zombi)
güzel havalarda ortaya çıkan zamazingo. hani orhan veliyi mahvetmiş ya güzel havalar, keşke yalnız olmasam da beni de mahvetse. ah ulan ah çok dertliyim sözlük. soğuk bir kış bitirdiğimiz şu bahar pazarında yalnız olmak ne pis koyuyo adama ah bi bilsen. ulan bunca yıllık delikanlıyım ben böyle güzel bir pazar günü bu kadar yalnız kalmadım lan!
çok basit tarifleri yapılabilen, ağır bir durumdur. öyle yüce manalar katarak tariflemeye gerek kalmadan günlük hayatın makaraları ile de gayet acıklı anlatılabilir. evinin kapısında anahtarsız kalakaldığında çilingirden başka arayacak kimsen yoksa, ensende hissettiğin buz gibi esintidir, misal.
öncesinde parasızlığın sonrasında açlığın olduğu durumlarda işsiz güçsüz halde içinde bir şey olmadığını bile bile gidip gelip buzdolabını açmaktır.
o kadar acıdır ki yalnızlık yediğiniz, içtiğiniz hiçbir şeyden tat alamazsınız. tek şükür dayanağınız sağlığınızdır. bunun dışında hiçbir şeyden zevk almaz, her gün dua edersiniz bu durumdan kurtulmak için...
eskilerden;
''yalnız olduğum için mi pişmanım,''
''pişman olduğum için mi yalnızım''
yıllarca nasıl yazıldığını öğretmek adına bir çok derse konu oldu. türkçe yazım kuralları, dil bilgisi, güzel konuşma ve yazma dersleri tüm bunlarda en az bir kez değinildi bu kelimeye.

herkes yanlızlık dedi, onlar düzeltti. o zamanlar çocuktuk. o zamanlar yanlızdık. o zamanlar yanlızlık demek, anne babanın akşam akrabalara çay içmeye giderken çocuğu evde bırakmasıydı. evde yanlız kalabilmek demek, büyümek demekti.

herkes inatla yalnızlık olduğunu anlatmaya çabalarken, mutluydu insanoğlu. yalnızlık ya da yanlızlık ne farkederdi ki? anne baba evde olmayacaktı.

sonra büyüdü çocuk, bunun bir yazım kuralı olduğunu öğrenmesi gerekti. ne zaman bir yanlızlık yazmak istese kalem "ya" dan sonra bir tık bekler. l ile devam eder. işte o l yazma eşiği yalnızlığın insanoğlunun içine işlediği eşiktir.

yalnızlık eşiği. artık anne baba akrabalara çay içmeye gitmese de, onca kalabalığın içinde, bir başınalığı öğrenme eşiği. asıl büyümek eşiği.

doğrusunu yazmak demek bu yüzden önemliymiş bu kadar. bir gün herkes, yalnızlıktan yakınıp doğru halini cümle içinde kullanacakmış.

dilerim yalnızlık, hep yanlızlık zannetiğiniz bir yazım yanlışı olsun hayatınızda.
yalnızlık, her üç kişiden birinde görülen bel fıtığı hastalığında ortamdaki üç kişiden biri olmaktır.
Senle beraber olsamda sevgilim
Hiç görmesek birbirimizi, özlesek
Ömür boyu bağlansakta
Sevinsekte üzülsekte
Yalnızlık ömür boyu.

http://www.youtube.com/watch?v=DrL_Gdh5scQ
varlık içinde yokluk çekmektir.
göğüs kafesini sıkıştıran en boktan duygu. etrafında birileri varken bile hissedebilirsin. hele bu duygu arkanda bir şehir dolusu arkadaş bırakıp döndüysen ve geldiğin yerde doğru düzgün arkadaşın yoksa doruk noktasına ulaşır. bu duygu bünyeye düştüyse ötesi yok, çaresi yok, kurtulamazsın canın yanar da yanar...
yalnızlık, her zaman olunan ya da kalınan bir durum değil, bir seçim de olabilir.
yok sayılmak. Varken yok olmak. Hiç kimsenin hatta canım dediğin insanın bile umurunda olmamak.
''yalnızlık müziğin bile seni dinlemesidir''

özdemir asaf.
sürekli bi hal aldıysa kalabalıklar yorar.
çoğunun eften püften sokaktaki ahmet amcanın da biryerinden çıkarabileceği tarzda entrylerle işi götürürken, senin bilişsel şaheseri entrylerine sümük bile atılmamasıdır.
gece vakti bardan çıkmış porsuk çayının önünden geçerken biraz durup o yakıcı soğuğu içine çekmek istemektir.
Ben bu sahneyi daha önce de oynamıştım. Bu üzüntüleri ezbere biliyorum. Hayallerimin kırıklarını toplamaktan bıktım. Moralimin bozukluğunu tamir etmeye çalışmaktan yoruldum... Mutluluğu aramaktan vazgeçiyorum bundan böyle. Birakiyorum her bir şeyi öylece. izin veriyorum hayatin beni yenmesine. Tepkisiz kaliyorum yalnızlık denilen ucubenin beni ele geçirişine. Ve sessizce akıtıyorum göz yaşlarımı kalbime. Tebrikler hayat... Kazanan sensin.
dünyadaki her canlıya en büyük acıyı verecek ceza.
Yalnız olmak, yanlış bir kalpte olmaktan iyidir
tanım: yalnızlık candır. *
her gece torrent'ten indirilen filmi, çaresizce izlerken yeter ki "ne dedi orada, ne dedi orada?" diyen biri olsun, valla "amk bi sus film izletmedin " demeyeceğim.

(bkz: wilson)