bugün

Rutubeti ben yazcaktim.
(bkz: taşşak kokusu)
mandalina kokuyor şu an.
bok kokar. evi temizleyecek bir anne olmadığından. edebiyat kasmayın şimdi.
Soğuk , ayaz kokar. Üşürsün.
yalnızlık,

buzdolabında bozulmuş ezine peyniridir,
demlikte çürümüş çay yapraklarıdır,
tozlanan ev, yıpranan bağlardır,
son kullanma tarihi geçendir,
hayatı ertelemektir,
soğuktur, üşümektir,
yarım kalandır.
Kar soğuğu kokar . Üşütür.
fırına verdiğiniz ekmek gibi kokar yalnızlık. ne kadar uzun sürerse o güzel koku yanık kokusuna dönüşür. kokuyu sağlayan ekmek ise kap kara olur fırının sıcaklığı ise artar. yalnızlık yanık kokusu, siyah ekmek biz, fırın ise O'dur..
eski kaşar.
Yumuşatıcı kokar.
insan kokuya alışabilir. Ben de sanırım yalnızlığın kokusuna alıştım ki fark etmiyorum nasıl koktuğunu.
Soğan kokar.
Edit: sarımsak.
Şizofren değilseniz yalnızlığın kokusunu alamayacağınız için bir cevabı olmayan sorudur.
Şairane, edebiyatlı da bir sorudur bu soru..
Yalnızlık bana kitap, defter kokularını anımsatmıştır her zaman.
Yağmurla ıslanmış toprak kokusu aldığımda sanki sevdiğim dostlara (şair burada doğanın partiküllerine erdiğini ima etmese de varoluşa dost olmayı çözdüğünü de çaktırmaya çabalamaktadır. ) kavuşmuş gibi hissederim.
Bok kokar diyecektim herkez demiş.
Göz yaşı kokar. Yalnızlık budur.
sonbahar kokar. biraz hüzün, biraz kasvet, biraz hazin, biraz da soğuk.
hangi parfümü kullanıyorsa o kokar.

neden soyut kavramlardan somut bir şey bekliyorsunuz anlamıyorum.
Rutubet.
Toprak kokar. Berrak ve temiz.
fırından yeni çıkmış taptaze ekmek kokar, bilmiyorum yağmur sonrası toprak kokusu da olabilir. bilmiyorum ulan işte, geç.
karşılıksız sevgi kokar. canım yanıyor laynn.
boş ev kokusu...
Yalnızlık gözyaşı kokar, hasret kokar, özlem kokar.