bugün

15 eylül 1975 yılında raflarda yerini alan w.y.w.h albümüne "shine on you crazy diamond" partlar halinde albüme damga vurmaktadır.

ocak 1975 de abbey road stüdyolarında çalışmaya başlayan pink floyd albümü 7 ayda kaydedecektir.

Daha önce umma gumma albümünde "engineer" olarak çalıştıkları brian humphries ile bu albümde de yolları kesişir.

Albümün en önemli özelliklerinden biri de kapağıdır. Kapak Storm Thorgerson tarafından tasarlanmıştır ve kapaktaki fotoğraf Aubrey Powell tarafından California’da Warner Bros Stüdyoları‘nda çekilmiştir. (Pink Floyd’un neredeyse tüm albüm kapaklarını Storm Thorgerson tasarlamıştır.) Kapakta el sıkışan iki kişi yer almaktadır. Bunlardan birisi alevler içerisindedir.

ayrıca albümdeki "have a cigar" şarkısı grubu abbey road ta ziyarete gelen "syd barret" a roger waters tarafından ithaf edilmiştir. mastering odasında yaktığı sigarayı bir fırt çektikten sonra kültablasında kendi kendine yanarak sadece kül olarak kalması waters ı etkilemiş olacak ki tek cümle etmeden syd ortadan kaybolur.

görsel
benim için özel bir pink floyd şarkısıdır.
"How I wish, how I wish you were here
We're just two lost souls
Swimming in a fish bowl
Year after year
Running over the same old ground
And how we found
The same old fears
Wish you were here"

Bir anda yine dilime takıldı. Ailemi ne zaman özlesem bu şarkıyı söylüyorum.
gecenin siradaki pink floyd sarkisi. hadi dinleyelim.

https://www.youtube.com/watch?v=tiF-q2h7tSA
how i wish diye girdiğinde yüreğimde hissediyorum nasıl istediğini.
nothing else matters metallicacılarına her zaman sinir olurdum ama galiba ben de ben wish you were here pink floydcusuymuşum.
balloon.
Avenged Sevenfold coverı Pink Floyd versiyonundan bin kat iyidir. Albüm de bence baya tırt, progresif rock kadar overrated tür, Pink Floyd kadar overrated grup görmedim.
dinlediğim ilk yabancı şarkı olduğu için ben de yeri ayrı olan avril lavigne şarkısı. zamanında (2010 başları olması lazım) dayımın verdiği bilgisayarda gezerken winamp'ı açmam, play tuşuna basmam ve klibinin karşıma çıkmasıyla dumur olmamın bir olduğu güzel bir eser.
Pink Floyd'un sevdiklerimizden ölenlerin ardından dinleyip ağlamamız için yazdığı düşünülen muhteşem parçasıdır.

Her dinleyişimde babama selam çakarım.
And did they get you to trade your heroes for ghosts?
yürüyüşe çıkarken kulaklığımı takıp dinlemekten acayip keyif aldığım bir pink floyd şaheseridir.

"How I wish, how I wish you were here
We're just two lost souls
Swimming in a fish bowl
Year after year
Running over the same old ground
What have we found?
The same old fears
Wish you were here"
bunun filmi de vardı galiba.
evet, 1987 çıkışlı bir ingiliz filmiydi ama izlemediğim için hiçbir fikrim yok.