bugün

Işıkları sönmüş deniz fenerinden, ruhumuzu okşayan ağlak şiir kasetlerine ve sonrası SSayan'ın yamacına evrilenlerin taverna sanatı. Çöpü karıştıranı göremeyip villasının önüne koyduğu kedi-köpek maması ile vicdanını rahatlatan insanların insanlığı. Bu ülkede sanatta, vicdanda, mizah da zor iş velhasılı. Herbiri birer vak’a ve vâkıâ. Bize kalansa siret ve suretimizin aynadaki yansıması vesselam.
yine ölmüştür.

(bkz: köpeği motorun arkasına bağlayıp sürükleyen adam)
Günümüzde bir çok kişide bulunmayan durum.
Ne olursa olsun çoğu kişide şaşmayan terazi. Yoo basbaya şaşıyor diyorsan elbet bi gün devreye girecektir. Hiç girmiyorsa belasını peşinen bulmuştur zaten herkes rahat olsun..
eksikliği insanı insanlıktan çıkaran duygu.
kimisinde bulunmaması başkalarına zarar verendir.
Sahip olmayanların dünyayı yaşanamaz bir yer haline getirdiği..
görsel

sevgili türk dil kurumumuzda yer almayan kelime.
ülkece insanlarımızın kaybettiği bu hissiyatı kelime dağarcımızdan çıkaralı epey olmuş belli ki. 2005'dan beri 570 milyon insanımız bu kelimeyi aratmış ve tdk cevapsız bırakmış.

vicdan sızlar(!)
balzak’ın tarifini severim: yumuşak bir yastıktır!
altın bir madalyon gibi taşınmalı vicdan.
Her insanda bulunmaz.
artık kimsede kalmayan bir şey.
“Allah’ın tatlı fısıltılarıdır.”
insanın en büyük yargıcı, terazisidir.
Ne islamın allahı, ne yahudilerin yehovası ne de jesus christ bir Tanrı varsa vicdanımdır. Yalnızca ona hesap veririm.
insanın en büyük referansı.
(#26351524)
Bazı insan(!)larda akıldan fikirden önce olması gerekendir. Vicdan yoksa müthiş Bi zekan olsun ne işe yarar?
Vicdan ile korkaklık aslında tümüyle aynı şeylerdir, vicdan daha ticari bir isimdir, hepsi bu.

Oscar Wilde
içimizdeki yargıçtır. huzur bulmak için vicdanımızın rahat olması gerekir. yoksa ondan kaçış yoktur.
vicdansız olanlar da var elbet. onlar, kendi vicdanlarını yok ederek yaşarlar. hatta mutsuz ettikleri kişi sayısı ile övünürler. onların mutlulukları, başkalarının mutsuzluğuna bağlıdır çünkü. ama gün gelir, vicdanları dirilir. işte asıl mutsuzlukları o zaman başlar.
En degerli 3 duygudan birisidir.
Diger 2 si,
Merhamet ve empati yetenegidir.(kendini karsindakinin yerine koyabilme).
insanın esas mahkemesidir.
Çok enteresandır. Ne zaman vicdanlı insanlar görsem tıpkı Tolstoy kitaplarındaki karakterler gibi hissediyorum kendimi. Nasıl söylesem hani, insan Neyle Yaşar kitabındaki melek Mihail nasıl ki Matryona' dan gördüğü vicdanlı davranış neticesinde Allah' ı hatırlıyorsa , Tanrı' yı etiyle, kemiğiyle her şeyiyle hissediyorsa. işte ben de nerede merhamet görsem, nerede iyi , güzel, düşünceli bir yürek, sıcacık bir vicdana şahit olsam inanç duygum kabarıyor. Bence bu duyguların ve vicdanın farklı bir büyüsü olmalı.
Olmayandan uzak durmalı.

Benim kıblem vicdanım.
Çok şükür..
Arapçada bulmak anlamına gelir, insan içinde bulur vicdanı.