bugün

Verilen her şehidin her kayıbın ardından söylenen sözdür.

"vatan sağolsun"
bu ne acıdır dercesine bir isyan ve başkası da yaşamasın dercesine edilen bir duadır.*
(bkz: komando olmak onurumdur)
artık duyulmak istenmeyen,bugüne kadar ölenlerinin ardından bu lafı söyleyenler için birşeyler yapılması gerektiğini hatırlatan vatan sevgisini belirtir sözcük.
(bkz: Hakkı dır hakka tapan milletimin istiklal)
(bkz: kalan tek dişi de çok yakında sökülecek olan canavarlar)
çocuğunu askere düğün dernekle gönderen tek millet olan türkler'in ciğerden gelerek söylediği söz.

(bkz: vatan vatan tabi vatan vatan da esrar satan da var kadın satan da)
icinde bir kamyon yükü anlam tasır,her kahraman türk evladına yakısan yegane sözdür.
"DUYGULAR ANCAK BU KADAR GÜZEL ANLATILIR........
aynı fikirde oldugum icin sizlerle de paylasmak istedim. Anne olmak baska birsey tarifsiz bir duygu.................
Kanaltürk yazarı Melike ilgün'ün yazısı,

Hangi vatan sağolsun?
Pamuklara sarıp yetiştirdin çocuğunu. Bebekken geceleri kalkıp ayakucunda nefesini yokladın, içinde her anne gibi hep bir garip korku, ya ölürse ...
Önce okul kapısında bekledin, sonra "arkadaşlarım dalga geçiyor" dedi, pencere önünde gözledin dönüşünü... 5 dakika gecikse ruhun sıkıldı hep, araba mı çarptı, biri mi sataştı, düştü dizi mi yarıldı.
Sonra büyüdü, "aman okusun" dedin, binbir zorlukla bir üniversiteye girdi, hiç bir şeyini eksik etmedin. Evde, malda, mülkte değildi gözün. Yemedin yedirdin, giymedin giydirdin. Oğlunu üç kuruş "helal" maaşınla adam ettin.
Ve birgün askerlik geldi dayandı kapıya... Senin gibilerin evladı nerelere giderse o da oralara gitti. Otobüs terminalinde arkadaşları " En büyük
asker bizim asker" diye omuzlarına aldığında bile için titredi. "Aman düşeceksin oğlum, bir yerin incinecek, aman oğlum" O nöbetteyse sen de nöbette, operasyondaysa tetikdeydin. Bebekken nasıl dinliyorsan öyle dinledin nefesini kilometrelerce öteden. içinde hep bir garip korku, ya ölürse...
Bir Eylül günü kara haberi geldi oğlunun subaylar eşliğinde. Sonra kameralar yığıldı kapının önüne.. Haberi duyan geldi, duyan geldi... Ertesi gün cenazede tanıdığın, tanımadığın bir sürü insanın önünde, için taş kesmiş, damarların koparılmışken, son bir kez saramadığın oğlunu buz gibi çerçevelenmiş bir resimde arıyorken, herkes senden aynı iki kelimeyi bekledi. Sen demedin, diyemedin, "vatan sağolsun" diye.... "Hakkımı helal
etmiyorum" diye haykırdın, "etmiyorum, hakkımı helal etmiyorum" Hakkını helal etmediğin kendi çocukları Amerika'da okurken seninkini ateşe
atanlardı. Hakkını helal etmediğin senin oğlun çelik yeleksiz kimin eliyle beslendiği belli düşmana koşarken, uğruna savaşılan vatan toprağını pazarlıkla satanlardı. Hakkını helal etmediğin "haram" yiyip "helal" üzerinden politika yapanlardı. Şimdi "Vatan sağolsun" demeni bekliyorlar senden. Yarın Lübnan'da muhtemelen üzerinde made in USA yazan bir kurşunla "yanlışlıkla" öldürülen bir başka evladın annesinden de aynı şeyi bekleyecekler. Sen oğlunun hasretinden bayram sabahları şehitlikteki taş mermerleri severken, onlar havaalanında Amerika'dan dönen oğullarını bekleyecekler. Akşam haberlerinde onların oğullarının açtığı pastörize yumurta fabrikalarını göreceksin. Onların oğulları Amerikan bankalarında çalışacak. Onların oğullarının yaptığı ölümlü trafik kazaları usta ellerce örtbas edilecek. Sen hergün taş keseceksin, biraz daha, biraz daha...
Analar uyanıyor, anaların isyanından korkun beyler. Siz ki hak üzerinden politika yaparsınız hep, anaların haklarını helal etmemesinden korkun, hiçbirşeyden korkmadığınz kadar.
Çünkü artık inanmıyorlar size. Sizin vatan bildiğinizle onların vatan bildiği aynı değil, biliyorlar. Ve artık yüksek sesle soruyorlar. Hangi vatan sağolsun, sizinki mi, bizimki mi? Siz ki kanundan, kuraldan, halktan, haramdan korkmazsınız. Ama anaların isyanından korkun. Onlar ki Riksos Otel'de bir gecelik konaklamanın bir çelik yelekten daha pahalı olduğunu bilirler. Teşvikiye Camii'nden hiç şehit cenazesi çıkmadığını bildikleri gibi...
Onlar ki Lübnan'a neden asker göndermek istediğinizi de bilirler, vatana ihanetin ne olduğunu bildikleri gibi....
Onlar ki sıksan şüheda fışkıracak toprak için yıllarca oğullarını başlarına kına yakıp yolladılar askere. Artık "vatan sağolsun" diyemiyorlarsa bir bildikleri vardır." *
(#607108)
bu memleketin ilk şehitleri ile birlikte literatümüze girmiş cümledir. öyleki sanki kazık kakmıştır dilimize vatan sağolsun. birleştiricidir. fedakaranedir. yine olsa yine yaparımcıdır, bir daha doğursam bin defa gönderimcidir. memleketçidir, milliyetçidir, ulusçudur vatan sağolsun. dağlarda bayırlarda gezen, it sürüsünü tepelemek için kayalardan kayalara atlayan, yeri geldi mi günlerce değil banyo yapacak içecek temiz su bulamayan şehit askerlere ve onların analarına, çanakkalede çarıksız savaşan, kurşunu bitince top mermilerine, bataryalara süngüsüyle saldıran, sabahları tayın olarak verilen yarım yavan ekmeği öğlenki tayını olan üzüm hoşafına banarak yiyen, hani şu gazetelerin poster olarak resimlerinin dağıttığı gururumuz iki askerden miras kalmıştır.

bu ülkede alınan nefesi borçlu olduğumuz insanlarımız dahi terketmemiştir bu cümleyi dudaklarından ve vatandan sonra yarimiz olan sevdiğimiz insan da öyle. bu cümlecikteki ruhtur beşparmak dağlarına bile türk tankını çıkartan ve bu cümledeki ruhtur seyit onbaşıya yüzlerce kiloluk bombayı tek başına kaldırtan. çanakkalede mayın döşeyen nusret gemisini yürüten bu cümlecikti ve atatürk'ü samsun'a götüren bandırma vapuru da aynı güçle ilerledi karadeniz'de çılgın dalgalarda...

bana kimse demesin vatan sağolsun demekle iş bitmiyor ölmesin çocuklarımız. elbette verdiği acı büyüktür, elbette kör bıçağın kesişi gibidir evladın şehit oluşu, babanın, kardeşin sakat kalışı. elbette devlet daim olsun, elbet bayrak dalgalansın gökyüzünde nazlı nazlı. tabutumuza örtülecek bayrağa kan değmesin elbet ama zaten rengini almamış mıydı o bayrak bu kandan. eğer durduracaksa bu pusuları bu çağrı vatan sağolmasın. ama bir silkelenelim de düşünelim...bu söz nereye gider, ucu bucağı nereye hizmet eder... terör budur zaten, vatandaşı yıldırmaktır ilk adımı. bugün can yangınıyla vatan sağolmasın dedirtecek, sonra da gerisi gelecektir.

kore'ye giden de bu sözü peşin peşin söylemiştir, kıbrısa giden de, lübnan'a giden de söyleyecektir eğer başa gelirse. budur bizi ayakta tutan güç, budur bizi zillet içindeki insanlara karşı alnı ak, gözü kara tutan.elbet tedbir alınmalıdır. asker kör kurşuna siper değil düşman yapılmalıdır. ama söz biter duygular kalır nihayet. o yüzden önce vatan sonra vatandır.*
ülke'nin bugünlere gelmesi için aramızdan hep birileri kanını, canını verdi seve seve, yine verecek, çünkü vatan sağolacak, hep olduğu gibi..
kanımca deli gönüle tesellidir.
çocuklarını, eşlerini, torunlarını türkiye cumhuriyeti topraklarında veya ülke sınırları dışında vatani görevini yaparken şehit düşmeleri sonucunda yakınlarının safettiği cümledir. * *
bir abraxas parçası :

just a fuckin' nightmare
dead bodies on the wall
can't gain against my phobia
'cause i have killed them all

soldiers' fate is on the barrel
written by vampires not by god
i won't be a winner
killing or dying is my defeat

the lesson's how to kill
keep an eye on the hill
noone see what you feel
fight to stay alive 'cause it's real

dark of death waits for me
when i fight my false enemy
every step forward or backwards
makes me approach to defeat

soldiers' fate is on the barrel
written by vampires not by god
i won't be a winner
killing or dying is my defeat

met guns instead of life
wailing to your brothers
vampires saying vatan sagolsun!
son günlerde sıklıkla duydugumuz şehit yakını sözü keşke hep yanımızda olsalarda kimse bu sözü kullanmasa.
türklüğün onurunu yüreğinde taşıyan her ana babanın, damarlarında dolaşan asil kanı namerdin yüzüne vuruş kelamıdır. başın sağolsun der komutan, "vatan sağolsun" der ana-baba. gözünde yaş, yüreğinde onurla.

bu vatanın toprağına verilebilecek en muhteşem hediyeyi; evladını verenlerin duasıdır aynı zamanda. 3-5 köpeğin, şerefsizin ettiğiyle batar mı bu vatan? 20 yaşında gencecik evladının acısını bağrına basıp vatan sağolsun diyebilen analar varken bu topraklarda ? çok şükür o vatan anadolu, sağolsun.
ne der tevfik fikret bilir misiniz?

--alıntı--
Yeryüzü vatanım, insansoyu milletimdir benim,
ancak böyle düşünenin insan olacağına inandım.
--alıntı--

boş laflarınızı sokun bir tarafınıza,
ırkınızın onuru varsın sizde kalsın,
körpecik bedenleri ölüme yollayanlar cehennemi bu dünya'da tatsın,
savaşınızı da alın başınıza çalın.

ama koltuk sevdanız için kullanmayın daha fazla insanları,
alet etmeyin onları kendi pisliklerinize,
kendi savaşınız için yollamayın ölüme,
zehirlemeyin o tazecik beyinleri sözlerinizle.

bir savaş olacaksa insanlığın savaşı olsun,
tüm insanlar savaşalım düşmana karşı,
çünkü Yeryüzü vatanım, insansoyu milletimdir benim,
ancak böyle düşünenin insan olacağına inandım.
ve işte evet, o zaman vatan sağolsun...
*
kimse doğucağı yeri seçemez..bundan kelli ne doğduğu yeri sevmek zorunda ne de doğduğu yer için ölmek zorunda..ben ki kendimi sağa yakın bi insan hissederim mevzu bahis ülkelere gelince , genetik bilimini inkar etmem , edeni de sevmem her ülkenin belli kültürü olduğunu ve her insanın aidiyet duygusuna , milleyete ihtiyacını olduğunu söyler dururum , benim için bile manasızlaştı bu laf..
vatan sağ ama nasıl sağ ,

ülkenin bankalarını sattılar ,
çiftçiyi batırdılar , hakaret ettiler , zaten anasını alıp gitmekten başka çare bırakmadılar ,
orta sanayici battı hep korku hep krizin k'si dillerde,
öğrenci desen , en boktan en kuzu olanı ,
ev hanımı anca seda sayan'nın şakşakçısı ,
elit kesimi de fransa'da parfüm seçiyor..

bu mudur sağ olmak , bitkisel hayattaki hastayız eğer hala sağsak..elimiz kolumuz tutmuyor , savaşmak için izin alamıyoruz , koşamıyoruz yürüyemiyoruz yatalağız..

hasta türkiye cumhuriyeti.ne acı ne acı "hasta adam"dık düzeldik şimdi daha beter hastayız..

neyse yılmaz odabaşı'nın bi lafı vardır kan dökülüyorsa istemem o bayrağı mealli katılıyorum..kan dökülüyor , dökülüyor , dökülüyor..kan kaybı sebebimiz olucak..
bir binbaşının yayımladığı ve şehit ailelerine para toplamak bahanesiyle 5 ytl'lik dergiyi 5000 ytl'lere varan fiyatlarla sattığı dergi. umur talu'nun bugünkü yazısında bahsettiği üzere bu dolandırıcılık olayı 21 kişinin tevkif edilmesiyle ortaya çıkarılmıştır. bir nevî ulusalcı deniz feneri olayı olarak "ortak değerler"in kimi insanlarca nasıl sömürülebildiğini ortaya seren olaylardan birinin baş kahramanı olmuştur.
yitirilip giden her bir şehit sonrası söylenen cümledir. şu sıralar duydukça sabırları taşırır.
şehit anası, babası söylüyorsa üzerina laf söylenemeyecek cümle.
devletin gittikçe vatandaşlarınının boynuna tasma bağladığını gösteren boş lakırdı. ölüm mottosu.
bir kez daha sağ olsun, bazı dallamalar açılım peşinde koşsunlar. biz evlatlarımızı şehit veriyoruz.

edit : eksileyen dallama, sen vatansız bir köpeksin. kaybol!
genellikle verilen şehitlerden sonra söylenen çaresizlik cümlesi.

çünkü elden başka bir şey gelmez. şehit vermekten başka.
Kanımızı, canımızı, evlatlarımızı bile versek bu kara toprağa tek bir laf söylenir arkasından '' vatan sağolsun ''. Mustafa Kemal Paşa bizlere emir etti, bu vatanı korumamızı ve onun için canımızı, kanımızı vermemizi. Artık Ulu Önderin bu emirinden sonra bize sadece '' vatan sağolsun '' demek düşer. izindeyiz atam.
vatan uğruna ölen varsa vatandır.
ama b*k yoluna değil hak yoluna.
çaresi varken soluyor körpecik bedenler ya. içi sızlamaz mı insanın.
bela okuyası gelir insanın lakin zaten verilmiş belaları.