bugün

yapılacak tatil öncesi çekilmesi gereken eziyetin son perdesidir. bu son perde insanın gözünde öyle büyür ki , kimi zaman yolculuk tarihi bile değiştirilir bunun yüzünden. hep bir erteleme isteği yaratır kimi zaman sırf gözünüzde büyüttüğünüz için , kimi zaman da çabucak hazırlanıverir gidilcek yere bir an önce ulaşabilmek adına...

öğrenci insanı için bazen vizeler bazen finaller sonrası ritüelidir. o sınav haftasında hayali kurulan tatilin olmazsa olmazıdır. gidilecek yerde giyilecekleri depolayan işkence aletidir o valiz...

çok zor be valiz hazırlaması...
"buda lazım, hava soğuk olabilir hırkada alalım, 5 tane don şart" muhabbetleri arasında yapılan eylemdir. gerekli gereksiz ne varsa valize alınır. gidilen yerde valizi dolduran eşyaların bir kısmı geldikleri gibi geri dönerler.
gardolabı valize taşımakla eş anlamda olan eylemdir. başlı başına bir zevktir.
kazakların aralarına, saç tokalarının dişlerine, pantolon ceplerine bolca hüzün serpiştirilip, bunların valize konma sürecidir. belki de bir daha bu kadar kolay gelmeyecek olan eylem*.
(bkz: haftanın sonu)
okul bittiğinde sevdicekle farklı şehirlere gitmek zorunda kaldıysanız eğer; her bez parçasını valize yerleştirdiğinizde kollarınız en az 2 ton çeker...
okul tatil olduğunda memlekete gitmek için hazırlandığında en asil duyguların insanı olunur. tabi bunun dönüş için hazırlananı da vardır. hayat film şeridi gibi göz önünden geçer. genelde valiz hazırlamak kavuşmak manasına gelir. *
giderken hazırlaması zevkli, dönüşte boşaltması işkencedir.
ayrılacaksanız eşinizden ve ya sevgilinizden o ilk gidişte hazırlanan günlük ihtiyaçlar valizinden başka birşey değildir.!
planlı yolculuklar dışında, pek gerçekleştirilemeyen eylemdir. birisine kızıp evden ok gibi fırlamak da vardır. bulduğunuz ilk poşete, ne bulursanız tıkmak ve cep telefonunuz elinizde evden çıkmak kötüdür. hele poşete tıktığınız üç parça şeyden birinin masa örtüsü olması, iyice delirtir insanı.
yolculuktan önce insanların yapması gerekendir ama zor gelir. şimdi hazırlarım. 1 saat sonra... 2 saat sonra... devam eder gider. sonra alelacele toplanır, alınacaklar da unutulur.
toplarken beraber seyahate çıkılan insanlardan "yuh kaç günlük valiz bu böyle" laflarının işitileceği gerçeği hep unutulan olaydır. o elbiseyle o ayakkabı uymaz, siyah donla beyaz sütyen takılmaz vs. gibi önem arz eden konulardan ötürü biraz haddini aşar bu valiz denen meret.
pinhani'nin bir şarkısında ki benzetmeyi akıllara düşüren eylem;

"cuma günleri valiz hazırlamak gibi..."
kısa süreli yolculuklar için hazırlarken tamamen çileye dönüşebilen bir eylemdir. ay ne zordur kim karar verecektir gidilecek yerde ne giyilecek, ne alması lazımdır yanına. uzun süre olsa hepsini topla götürdür oh ne rahat da. yok efendim acaba bu pantolonlar yeter mi yok bir tane daha bir tane daha derken bir bakarsınız valiz dolmuş sizin almanız gereken elzem eşyalar dışarıda kalmıştır. bu sefer onu bırak bunu al süreci başlar bir bakarsınız ay o da lazım yok yok bunu kesin giyerim fikriyle valiz dolmuş siz üzerinde kapatmak için kan ter içinde kalmışsınız. yok efendim zordur valiz hazırlamak her türlü zordur.
şehir dışında okuyan öğrencilerin eğitim hayatı boyunca en iyi öğrendikleri şeylerden biridir. valiz hazırlanırken, eğer memlekete gidiyorsa bir sevinç, memleketten dönüyorsa bir hüzün dolar insanın içine. belki de valiz eşyalarımızla birlikle hava değişikliğine uğrayan duygularımızı da taşıyordur kimbilir.
Gidişlerde çok sevilen dönüşlerde ise eziyet haline gelen hadisedir.
genellikle yolculuk sabahsa tum gece uyumayarak yapilandir. bazi kizlar icin sadece makyaj malzemelerini organize etmek 1-2 saat alabilir. ayakkabi ve diger esyalari anmaya bile gerek yok. ayrica şuanda ve son 7 yilda neredeyse her 4 ayda bir yaptigim eylemdir.
nefret ettiren olaydır daha fecisi o valizi tekrar boşaltmaktır. valiz hazırlanırken olmazsa olmazlar şunlardır:
* hangi valizle yola çıkılacağına karar verilir(yanlış karar valizinizin patlamasına yol açabilir, yeterli büyüklükte bir valiz seçin).
* çok kasmayın düzgün yerleştiricem diye sizin katlayıp koyduğunuz kıyafetler üst üste binince birbirini kırıştıracak nasılsa. bir de valizi kaldırınca yattığı yerden, hepsi yerçekimine karşı koyamayarak yamulacak.
* pijamalarınızı saf gibi en alta yerleştirmeyin, gittiğiniz yerde ilk kullanmaya başlayacağınız pijamadır. en alta koymak saflıktır.
* son olarak kesinlikle bir şeyler unutacaksınız evde, varacağınız yerde valizi açtığınızda acı gerçekle karşılacaksınız.

PS: tecrübeyle sabit efenim.
hazırladığın valizin dönüşte hiç bir eşyanı almamsıı daha sinir bozucudur, ayrıca herşeyi almak istersin valiz buna yetmez elinde mutlaka valizden başka çantada olur bu daha da sinir bozucu olur.
öğrencilik yıllarında üniversiteyi şehir dışında okuyan öğrencilerin sıkça yapmış oldukları en berbatından bir eylemdir.**
sözlükten kopabilirsem yapmayı düşündüğüm eylem.
19'unda üniversitelere doluşma gereği nedeniyle birçoğumuzun karşı karşıya kaldığı durumdur.*
şu sıralar şehir dışında okuyan üniversite öğrencilerinin yapmakla yükümlü olduğu en sıkıcı eylemlerden biridir.
çok uzağa gidiyorsanız ve 8-9 ay gelmeme gibi bir düşünceniz varsa insanı soğutur.
(bkz: şırnak)
kıyafetleri yatay olarak basitçe ikiye katlayıp yayarsanız 1.5 kat daha fazla eşya koyabiliyosunuz sonra annekos dedi dersiniz.