bugün

haluk levent ve simge geliyor önümüzdeki 2 gün içinde ama sanırım ikisine de gitmeyeceğim. festival alanı ve her şeyi kalitesizlik kokan satıcılar beni iyice soğuttular kendilerinden. türkçe şarkı dinlemeyi de azalttım yine zaten. hiçbir önemi yok. geçen yıl da olmuştu ve ben irem ile ceza'nın konserlerinde biraz kalmıştım. geçen yıl daha hevesliydim her şeye. bu yıl ise her şeyi görmüş gibi hissediyorum. her geçen gün daha iyi hissettiğim söylenemez ama ortalama olarak her geçen 365 günde daha da iyi olduğum söylenebilir.

edit: 2isine de gittim.
bana kalsa bu ilçede yaşlanıp ölürüm. ama ailem beni farklı şehirlere göndermekte kararlı.
yaşadığım yer. üniversiteler online olunca kırklareli'de değil burada geçiriyorum zamanımı. kahve durağı, kahve deryası, çatı gibi kafeleri olan ve bu kafelerdeki fiyatların büyük şehirlerdeki lüks kafelerden hiçbir eksiği olmadığını göreceğiniz yer. devlet hastanesinin kantini, muharrem abinin yerininse ayrı bir albenisi vardır sakin ve ucuz. zaman geçirmelik yapılacak şey fazla olmasa da fark ettiğim bir diğer şey çok fazla değişmiyor olması buranın. otogarın yeri değişti anca. geçtiğimiz yaz 2022'de irem derici, yaşar, ceza filan konser yaptılar güzel bir festival havası esti. alkolün sık tüketildiği ise bir gerçek. özellikle de genci yaşlısı alkole vuruyor kendini.
ismini merkezinde bulunan dünyanın en uzun taş köprüsünden alan edirne ilçesi.
Rumeli yakasında kurulan ilk Türk kenti.
köklü bir yerleşim, Edirne ilçesi.
insanı bizim trakya insanıdır, rahat adamlardır.

her yer pirinç ve çeltik tarlasıdır. o yüzden sineği bol bir yerdir.

tarihi köprüyü asfaltlamışlar cidden.

ulaşım berbattır. edirne'ye veya keşan'a gitmeniz için dandik minibüslere binmeniz gerekiyor. ve ağzına kadar doluyor o minibüsler. yolda çok kaldığım oldu. istanbul'a daha rahat gidiyorsunuz.

geçen sene tren seferleri başlattılar halkalıya. fakat en son çorludaki tren kazası bu trende yaşandığı için insan 1 kez olsun düşünüyor.

anadolu'daki iklim vardır. gündüz kavrulur, gece donarsınız. o yüzden hazırlıklı olum derim.

sisi çoktur. özellikle kışın sabahları 5 metre ötesini göremeyecek kadar sis olur.

ama sakin bir yerdir. medenidir. insanları cana yakındır.
edirne’nin değişmez ilçesi. yani en azından, benim gözlemlediğim kadarıyla 13-14 senedir değişmedi. ki değişmesin de bence.

terminalin arkasındaki pazar yeri çok kötü kokar. onun az ilerisindeki çay bahçesi iyidir, işletmecisi daha da iyidir. köfteci niyazi’den köfte, mustafa’dan yemek yenmeli. sosyalleşme ağı garden ve cazgır arasında gidip gelir, iğrençtir. ha ama bak cazgır’ın dondurması çok iyidir. çarşısı tek bir caddedir, akşam belli saatten sonra aç kalırsınız. (bkz: stokçuluk) bir de myo’da okuyan, şehir dışından gelmiş vasat tipler çoktur. her küçük ilçede olduğu gibi ‘üniversite öğrencileri geldiyse biz de düdükleyelim’ kafasında esnafları çoktur, mesela öğrenci nüfusundan dolayı kiralar ciddi anlamda yüksektir ya da daha doğrusu öğrenciye yüksektir.

tarihi köprüsü asfalttır.

ergene pistir. yaz sıcaklarında daha bir beter kokar.

sivrisinekleri boldur.

dört bir yanı çeltik tarlalarıyla çevrilidir.

insanları iyidir.
gidenin geldiğinde hep aynı halde bulacağı ilçe.
Bir Vezirköprü değildir.
4 yıl görev yaptığım ilçe. ilk görev yerimdi. o yüzden hiç unutamam. güzel günlerim geçti. tek kötü yanı lağım kokuyordu.
tarihi eser ve dünyanın en uzun köprülerinden biri olan taş köprüye asfalt dökmüşler mına kodumun vizyonsuzları. neden? araba geçecek diye. yap yanına bir köprü geçsin arabalar. tarihi köprüye asfalt dökmek nedir?
bu kadar ac ve kiskanc insanlari bir arada baska bir yerde gormedigim ilce.
ülkenin belki de en lezzetsiz lahmacunlarının yapıldığı yerdir.

köftesi fena değil. trabzonlu olduğum için pek etkilenmedim köftesinden.

durak döner sanırım en lezzetli dönericisi.

simit tüm edirnede aynı mı bilmiyorum ama baya güzel.

köyleri çok güzel uzunköprünün. yemyeşil buğday tarlaları var hep.

edirneye minibüsle yaklaşık 1 saattir. kendi aracınızla 30 dk da gidersiniz.
Memleketim olan edirne ilçesidir sudan çok alkol tüketilen tek yerdir.
Şu an bulunduğum trakyanin nadide ilçelerindendir.
Memleketimdir. Türkiye'nin en iyi köftesi burdadır, pek bilinmez ama yiyenler bu konuda hemfikirdir. Çeltik tarlalarıyla çevrilidir. Yazın Ayçiçeği fabrikalarından etrafa kokular yayılır. Ergene nehri maalesef endüstriyel atıklar yüzünden ölmüştür. Kışları çok çok soğuktur. tren istasyonu merkezden 4-5 km. dışardadır ve sinemagrofik, hüzünlü bir havası vardır.
Edirnenin askerliğimi yaptığım ilçesi sivrisinekler cirit atar. Ufacık bir yerdir. Askerlik zordur burda çünkü disiplin hat safhada. Halkı askeri sever. Ama askerlerin çıkış saatinde kızlar dışarı çıkmaz çok fazla.
çorlu tarafındaki fabrikaların ergene nehrine bıraktığı atıklar ve denetimsizlik nedeniyle bu güzel ilçedeki çeltik tarlaları harap olmakta. ayrıca son 15 yılda kanser vakalarındaki hızlı artış da ilçenin fabrika atıkları nedeniyle yaşadığı bir diğer büyük problem.
kendi halinde güzel bir trakya ilçesi.
istanbul'da Bağcılar,Sultanbeyli,Gaziosmanpaşa vs. gibi semtlerde oturup, Uzunköprü'ye MYO okumaya gelen başarısız öğrencilerin ne yazık ki karaladığı memleket.
Bu sayılan varoş semtlerden katbekat entellektüel insan barındıran, şirin ve refah seviyesi yüksek trakya ilçesidir.
dur şimdi kahvaltı yapıp fotoğraflarını çekeceğim ilçe. güzel bir börekçisi varmış. oraya bir gitsek bir an önce. açlıktan ölüyorum. gece köprü de içtiğim işkembe çorbayla duruyorum. düğün mü var derdin var abi.
Senelerdir gelişmesi için dört göz beklediğimiz küçğk ilçe. Bu güzel ilçemiz-her ne kadar liseye geçince gerçek yüzüyle karşılaşsakta- sonunda gençlik merkezinin yapımıyla bizi heyecanlandırmıştır.
Cazgırın pizzası sanki bozdu ilçesi.
Lakin cazgırın pizzası makarnası iyidir, esasında dondurmacıdır da dondurması iyidir, garson butonların da bazıları bozukmuş, nedense hep size denk gelir,
Gayet düzgün türkçe ile Hoş geldiniz hanım efendi buyrunuz, te böyle alayım sizi... trakyalım canım, hep bizim çocuklar.
Masada ki garson uyarı düğmesine basmadığın zaman hiçbir garsonun mütemadiyen ilgilenmediği, kendi sınırlarını zorlayan bir cazgır cafesi olan edirne ilçesi. Yazları caddebostanı aratmaz, gurbetçilerin mercedesleriyle dolup taşar.Kışınsa ayri zevklidir. Örneklemek gerekirse;

(bkz: the silent hill)
ben hayatımda başka böyle biryerden nefret ettiğimi hatırlamıyorum, cazgır ve limosu hariç lanet olası bir iticiliği vardır.