bugün

kendini pek bi müslüman sayan yavşakların rahmetlinin ölüsüne bile sövdüğü insan.
ulan o kadar müslümanım diye üfürüyosun da ölünün arkasından konuşulmıyacağını bilmiyormusun.
müslümanlığın çıkar karşılığı ağzında değil kalbinde olsaydı eğer, rahmetlinin doğru veya yanlış yaptıklarının hesabını
ahirette sorulacağını bilir ve keserdin sesini.

doğrularınla yanlışlarınla allah rahmet eylesin hocaların hocası.
insanların ne kadar çirkinleşebileceklerini görebilmemizi sağlayan güzel insan. tıp alanında yaptığı devrimler bile saygının kralını hakettiğini gösteriyor, görmek isteyene tabi. inancı ve bu saatten sonraki akibeti konusunda yorum yapmak hangi dine, hangi inanca yakışır bilemem. bildiğim tek şey kardelenlerinin dualarının onunla olduğu. nur içinde yatsın.
birçok genç kıza yaşama hakkı tanıyan nadide insan.
yeri doldurulmayacak insan.
ölümünün üzerinden 13.5 saat geçmesine rağmen kendisine hükümetten bir taziye açıklaması bile yapılmayan ancak insanların gözünde ölümsüzlüğe uzanan insan...

nur içinde yat hocam.
ölerek ölümsüzleşen insanlardan biridir.. unutulmayacaktır, unutulmamalıdır.
Allah rahmet eylesin...
eğri oturup doğru konuşmayı bir türlü beceremeyen insanlar kalabalığı olarak yine her zamanki alışkanlıklarımızı sergiliyoruz, merhume ile ilgili olumsuz yorumlara tepki gösterenlerin bir R.T. Erdoğan öldüğünde, bir N.Erbakan öldüğünde veya herhangi bir islam ile adı anılagelmiş bir kişi öldüğünde* arkalarından ne tür yorumlar yazacağını çok merak ediyorum.
siyasi görüşü, ideolojik duruşu bir yana bir insan ölmüştür. görüşün ne olursa olsun eğer sen bir insan öldüğünde onu görüşleriyle, kininle yargılayarak 'allah rahmet eylesin' bile diyemiyorsan sende insanlık falan kalmamıştır arkadaşım. boşuna burada bu insanın arkasından sırf siyasi görüşün uyuşmuyor diye olumsuz sözler sarfediyorsan sadece insan olmadığını gösteriyorsun. insanlıktan nasibini alamamışlara inat:

allah rahmet eylesi, mekanı cennet olsun.
vakitçiler ve sözlükteki yansımalı rahat olsun. her zaman vardınız hala da varsınız . kurtuluş savaşında da din iman diye diye memleketi ingilize, fransıza peşkeş çeken, uçaklardan ilan attırıp ingilizlere direnmeyin diyen padişahların, halifelerin müftülerin torunlarısınız. bu günde aynı görüşte olmanız çok normal. zaten görüşünüz de bunu emrediyor; sorma, koşulsuz kabul et, moderleşme, aydınlanma 1500 yıl önceki gibi yaşa, cennette memelerini sıkacağın yaşıt kızları düşün!

tekrar başa dönelim;

ratat olun ey vakitçiler ve sözlükteki yansımaları yobazlar;

evet türkan saylan öldü ve şimdi gerçekle karşılaştı. eminim ki türkan saylan cennete git-me-di. hüseyin üzmez lerin, fethullah gülen lerin, hırsızların, dolandırıcıların, sübyancıların cennetine gitmedi o. gitmeyecek te. ve inanıyorum ki o başka bir cennete gitti. o gandhi lerin, teresa ların, mustafa kemal lerin cennetine gitti. inanıyorum...
son günlerini gereksiz ve kurmaca bir soruşturma * yüzünden huzur içinde geçirememiş kelimenin tam anlamıyla atatürk kadınıdır kendisi. adının bu şekilde lekelenmesi en az vefatı kadar üzmüştür sözlük bizleri..
elli bin öğrenciye maddi, bir o kadarına da manevi destek sağlamış olması bütün övgüleri haklı çıkarmıştır.

nur içinde yatsın! daha fazla üzerinden polemik yaratılmasın, siyasete alet edilmesin dileklerimizle!
tam bir dava kadınıydı. davasını ölünceye kadar savundu.
Türk gençliğinin örnek alması gereken saygı değer insan.
bale sevdalısıydı kendisi.

kendisine yapmak nasip olmadı. gittiği yerde yapar mı? biraz zor. *
http://www.haberalemi.net...inlar-Bale-Yapsinlar-.htm
hiç vazgeçmediği kırmızı ruju; hayata olan saygısının simgesi diyorlar; bir de..

kalbi böylesine kırmızıyken hem; kiş'ilik kanseri olanlara bile verdiği kanı sağolsun..
türkan saylan'ın aleyhinde girilen kin ve nefret dolu entryler beni nedense hiç şaşırtmadı. bu ülkenin sıkmabaş, düşünmekten, ve sorgulamaktan son derece uzak, itaatkar kul yığınlarından oluştuğunu görmedi, belki de görmek istemedi. kendisine iftiralar atıldı, yok yere -üstüne üstlük ölümcül hastayken- sorgulandı. sen rahat uyu türkan hocam, birileri anlamasa da, biz gösterdiğin her çabaya müteşekkiriz.
ömrünün son demlerinde üstelik bariz hastalığı herkesçe bilinirken "çete" ve "çetecilik" yaftaları yakıştırılan, çağdaş türkiye cumhuriyetinin hamilerinden biri idi. bu tüp iğrençliklere maruz kalmasa son günlerini daha bir huzur içinde geçirebilseydi keşke. ah keşke... kaybettik. başımız sağ olsun, nur içinde yatsın...
Türkiye'de her öleni "dava insanı" iltifatlarıyla uğurlama geleneğinin son halkasıdır. Keşke şu "dava"sından dolayı gereken yargılanma sürecini yaşasaydı da neymiş bu "dava" türkiye açık açık öğrenseydi. türkiye'nin büyük kaybıymış kendileri. nerelere gelmiş güzel ülkem siz düşünün.
allah arkada kalanlarına sabır versin ve rahmet eylesin.
görüşlerine taban tabana zıt olmama rağmen arkasından konuşulmasını hazmedemediğim insan. tekraren hatırlatırması gerekir ki islamiyet'teki en iğrenç şeylerden biri de kim olursa olsun ölü arkasından kötü söz söylemektir.

toprağı bol olsun.
ölümüyle türkiye nin neler kaybedeciğini anlayamamış ve hala anlamamakta direnen hödüklerin kıçlarına kına yaktığı, ilim insanı.

(bkz: umut)
(bkz: ışık)
hükümet aleyhtarı olması ve ergenekon davasında taraf olduğu düşüncesiyle doğan medyasının göklere çıkardığı,övgüler yağdırdığı 18 mayıs 2009 tarihinde son nefesini veren şahıs.

"çocuklar Namaz kılmasın,bale yapsın","biz türkler yıllarca yakmışız yıkmışız","Gençlik Orkestrası'nı yaratan ve yöneten kişinin adı Muhammed. Düşünebiliyor musunuz buradaki ironiyi?" gibi muhteşem vecizelerin sahibi.

birileri gibi arkasından üzülüyormuş gibi yapmayacağım.bu milleti millet yapan değerlere açıktan düşmanlığını ilan eden ve moderniteyi tapınılması gereken bir put haline getiren,çarpık bir düşünce sisteminin yılmaz savunucusu,çydd'nin burs talebinde bulunan çocukları "ailesinde başörtülü var"gibi inanılmaz mazeretlerle reddeden başkanı.
(bkz: kör ölür badem gözlü olur)
(bkz: profesör)
zamanında doğru işler yapmış olması, kendisinin yanlış yapan, hoş görülmeyen bir insan olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
malum olduğu üzere bozuk saat bile günde 2 kez doğruyu gösterir zira.

gel gelelim kraldan çok kralcı olan destekçileri ise kendisine toz kondurmamak adına ellerinden gelen her türlü eylemi yaparak insanlara bakın ölü üzerinden nasıl popülist siyaset uygulanır konu başlıklı dersi çok güzel icra etmektedir.
açıkçası evi aranana kadar kendisi hakkında fazla bir bilgi sahibi değildim. malum dava üzerinde ilgisi olduğuna dair söylemler ortaya çıkınca, bulabileceğim tüm kaynaklar itibariyle kendisi hakkında bilgi edinip fikir sahibi olmaya çalıştım. keşke bilmeseydim diyorum. en azından üzülmezdim kendisi adına. belki de doktorluğu icra ettiği esas zamanında gayet iyi işlerin altına imza atmıştı, binlerce hayatın kurtulması adına kimsenin göstermeyeceği özveriyi göstererek ülke insanını bilinçlendirmişti lakin, aynı kişi tutup ülke bölünmesi adına gizli işler çevirmekten geri durmamış, darbe çığırtkanlığını tüm imkanları ile ortaya koymuş, islam çoğunluğuna sahip bir ülke içerisinde insanları ve özellikle genç yetişen nesil üzerinde islam karşıtı görüşlerini benimsetmek adına elinden geleni ardına koymamıştır.

buradan hareketle tüm hamasi duygularımla diyebilirim ki, zamanında yaptığı cüzzam mücadelesi de esasen toplum nazarında kendisine sağlam ve yıkılamaz bir onur mertebesi edinmek adına, hatta son yıllarda bununla da yetinmeyip çydd üzerinden genç kızların eğitimine önem vererek, toplumun kanayan yaralarından birini dekoratif amaçla kucaklamış, esas amacı üzerinde göze batan herhangi ofsayt söylev yada eylemini unutturma amacıyla bunu matah birşey olarak lanse etmiş olabilir.

dediğim gibi nasıl baktığınıza bağlı olarak değişir kendisinin nazarınızdaki yeri. olaya bir de yukarıda anlattığım gibi, misyonerliğini kamufle etmek amacıyla yapmış olabileceği toplumsal -özellikle geniş kitlelere hitap eden- eylemler olabilir. zira inkar etmediği geçmişi tastamam misyoner profili ile uygun düştüğü gibi, kendisi bütün bu yaptıklarına rağmen misyoner sayılmıyor? ne tesadüf.*
allah bildiği gibi yapsındır. bu ülkede yaşayan müslüman insanlara doğrudan yada dolaylı olarak yaptığı ve çektirdiği eziyetlerden ötürü kimsenin hakkını helal etmeyeceği insandır.

kamuflaj amacıyla cüzzam'la mücadele edip halkı bilinçlendirmiş midir? Evet, bu konuda devletten daha fazla özveri gösterdiği için, yurdum genç kızlarının okuması adına da gösterdiği ulvi çabalar için kendisine teşekkürü borç bilirim.
Lakin yaptığı yanlışlar ve doğrular kıyaslandığında kendisi hakkında sahip olduğum menfi düşünceler değişmemektedir.
bakıyorum minik yüreklere, heyecanla çarpıyor...
ben de gecenin vakti ne yazsam diye düşünüyordum... e ama zorla önüme atıyorsunuz kendinizi...
ölünün arkasından konuşulmaz diye bir lâf var... bence bu lâf palavra... ölünün arkasından konuşulur... ama nasıl ve ne şekilde ? işte bu önemli...
minik tosuncuklar, kendilerini haşa, '' allah '' zannetmeye başlamışlar ki, bu taze ölüye cehennemden arsa beğenmekle meşguller...
hesap gününe iman ediyor musun horaçyo ?
o zaman beni iyi dinle...
bu kadınla hesap gününde karşılaşmak ister misin ?
e ulan belki okuttuğu çocukların biri, öylesine razı oldu, öylesine af diledi ki bu kadın için, kurtuldu !
hristiyan olsa ne çıkar ?
allah bir değil mi ?
ben sanmıyorum ki içinde allah' a iman olmayan bir kadın, genç çocukları okutmak için bu kadar mücadele versin...
ki ben, zamanında türkan saylan' a en ağır küfürleri etmiş kişiyim, görün naifliğimi... öldü diye mi yapıyorum ? hayır... hastalık kefarettir derler...
siz nereden bileceksiniz ?
bu taze ölü, şuydu, buydu ama en nihayetinde davasına inanmış bir kadındı... ve bilirsiniz, hastayken dahi el etek öpmedi, isyan etmedi, televizyonlarda kin kusmadı...
sessizce öldü gitti...
şimdi bu kadın, yarın öbür gün karşınıza çıkar da, imanını içinde saklamış bir ruh bulursanız karşınızda, çok hayıflanırsınız...
kerkük' lü bir şeyh demişti ki;

'' sen allah mısın ki insanların günahkâr olup olmadığına karar vereceksin ''

o günden beri, insanları yargılamayı bıraktım...
hırsız mı bu kadın ? hayır...
fahişelik mi yapmış ? hayır...
hortumculuk ? hayır...
katil ? hayır...
yüz kızartıcı bir suç ? hayır...
e ulan sikerim ergenekonunuzu...
yeter da ! akbabalardan farkınız olsun biraz !
illa tiftikleyeceksiniz ama ölü etini... buna alışıksınız çünkü...
ölü eti yemeyin... mideniz kabul etse dahi, ruhunuz kusar...
önce cüzzamla, sonra cehaletle savaştı. ölümünün ardından anladım ki, cüzzam'da başarılı olduğu kadar başarılı olamamış cehalet konusunda.

vakit gazetesini okuyup okuyup, "hmmm ingiltere'de doktora yapmış bu kesin misyoner, annesi de hristiyanmış aman allah'ım kürdistan'ı kuracaklardı, iyi ki öldü" diyen yazarlar var burda ve sana hakkını helal etmiyorlar.

görüyorsun hocam, üzülerek söylüyorum ki başaramadınız.
güncel Önemli Başlıklar