bugün
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- anın görüntüsü16
- hemşire kızlar nasıl oluyor24
- erkek çocuk için isim önerileri8
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi28
- iğrenç bir his tarif et44
- sözlük yazarlarının abileri11
- japonyada düşen insana yardım edenler8
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz43
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- yakışıklı ama zengin erkek12
- icardi190520
- özgür özel10
- suriyeliler suriye'ye dönsün13
- fake hesabım için nick önerileri9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız9
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- insana kendini kötü hissettiren şeyler11
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması8
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması15
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı13
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- ahirette sorulacak ilk soru8
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması11
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
entry'ler (735)
gezi parkı direnişi sebebiyle hükümetin son günlerde aldığı tavırdır. biri çıkar "yavrularımız" der, biri çıkar "ağabeyleri olarak söylüyorum." der. siz bizim hiçbir şeyimiz değilsiniz lan, bizim kanı bozuklarla herhangi bir kan bağımız olamaz.
gezi direnişi nin bir kez daha kazandığı gündür. bugün halk çocuklarına sahip çıktı.
diren gezi parkı, diren türkiye !
diren gezi parkı, diren türkiye !
gözünü kaybeden insanların gözünü kim geri verecek? sorusuyla merakla cevaplandırdığımız, belki de son zamanların en basit ve çözüme yakın sorunsalı.
gün geçtikçe artan yanlışlardır.
istanbulluyum, yorumlarımı genel olarak istanbul üstünden yapıyorum ama tespitlerimi genele de vurmaya çalışıyorum haberlerden takip ettiğim kadarıyla.
istanbul'daki direniş müthiş haklı başladı, daha sonra beşiktaş'a saldırılarak bence yarı-haksız bir duruma düştü. savunmadan saldırıya geçildi çünkü, başbakanlık binasını diretmek gereksizdi. o zaman insanlar dediler ki:
"eğer polisle çatışmazsak, direniş biter."
haklılarmış. taksim'deki direniş şu an direniş falan değil. şu an dediğim, beşiktaş saldırıları bittiğinden beri. önce piknik moduna geçti insanlar, gidip iki gözükeyim, bi profil fotoğrafı çekineyim kafasına girdiler. şimdi de mülkleşme! evet. gezi parkı'nda şu an mülkleşme var. her grup, her parti kendine ait bir alan yaratıyor kafasına göre ve bunu şeritlerle barikatlarla kapatıyor. taksimdeki özgürlük alanımızı kimsenin kısıtlamaya hakkı var mı?
çadırlar da işin daha masum bir yanı olsa da, o da ortamın içine etmekten başka bir şey yapmıyor. 10 kişinin oturabileceği alana çadır kuran 2 kişi uzanıyor, keyif yapıyor. insanlar kilim serdiğinde "oturabilir miyim?" diyen bizler, insanların çadırına girip "kaydır bakayım popoyu" diyemiyoruz. taksim özgürlükten uzaklaşıyor ve tembelleşiyor.
bir diğer yanlış zaten diğer bölgelerdeki çatışmalar sürerken (haklı veya haksız olsun) taksim hep "taksim'i geri alma"yı kutladı. halbuki hem türkiye'nin hem dünyanın gözü bizim üzerimizdeydi. biz bayramsak her yer bayram, biz direniyorsak her yer direniyor algısı vardı. özellikle kızılay meydanı'na polisin yaptığı son iğrenç ve sebepsiz saldırı olduğunda, şarkılar türküler çığrılıyordu taksim'de.
şu an direnişi ayakta tutan ilgi polisin pazartesiye kadar mühdet vermesidir. pazartesi meydanlar yine tıklım tıklım dolacak. polis müdahalesi gelirse, eylem başka bir boyuta taşınır, belki geri dönüşü olmayan şeylere sebebiyet verir. yok polis gelmezse, heyecanıyla birlikte azalarak biter.
neyi istediğimizi, ne yaptığımızı ve ne sonuç aldığımızı bilmeden hareket ettiğimiz sürece, fos çıkacağız, haberiniz ola.
istanbulluyum, yorumlarımı genel olarak istanbul üstünden yapıyorum ama tespitlerimi genele de vurmaya çalışıyorum haberlerden takip ettiğim kadarıyla.
istanbul'daki direniş müthiş haklı başladı, daha sonra beşiktaş'a saldırılarak bence yarı-haksız bir duruma düştü. savunmadan saldırıya geçildi çünkü, başbakanlık binasını diretmek gereksizdi. o zaman insanlar dediler ki:
"eğer polisle çatışmazsak, direniş biter."
haklılarmış. taksim'deki direniş şu an direniş falan değil. şu an dediğim, beşiktaş saldırıları bittiğinden beri. önce piknik moduna geçti insanlar, gidip iki gözükeyim, bi profil fotoğrafı çekineyim kafasına girdiler. şimdi de mülkleşme! evet. gezi parkı'nda şu an mülkleşme var. her grup, her parti kendine ait bir alan yaratıyor kafasına göre ve bunu şeritlerle barikatlarla kapatıyor. taksimdeki özgürlük alanımızı kimsenin kısıtlamaya hakkı var mı?
çadırlar da işin daha masum bir yanı olsa da, o da ortamın içine etmekten başka bir şey yapmıyor. 10 kişinin oturabileceği alana çadır kuran 2 kişi uzanıyor, keyif yapıyor. insanlar kilim serdiğinde "oturabilir miyim?" diyen bizler, insanların çadırına girip "kaydır bakayım popoyu" diyemiyoruz. taksim özgürlükten uzaklaşıyor ve tembelleşiyor.
bir diğer yanlış zaten diğer bölgelerdeki çatışmalar sürerken (haklı veya haksız olsun) taksim hep "taksim'i geri alma"yı kutladı. halbuki hem türkiye'nin hem dünyanın gözü bizim üzerimizdeydi. biz bayramsak her yer bayram, biz direniyorsak her yer direniyor algısı vardı. özellikle kızılay meydanı'na polisin yaptığı son iğrenç ve sebepsiz saldırı olduğunda, şarkılar türküler çığrılıyordu taksim'de.
şu an direnişi ayakta tutan ilgi polisin pazartesiye kadar mühdet vermesidir. pazartesi meydanlar yine tıklım tıklım dolacak. polis müdahalesi gelirse, eylem başka bir boyuta taşınır, belki geri dönüşü olmayan şeylere sebebiyet verir. yok polis gelmezse, heyecanıyla birlikte azalarak biter.
neyi istediğimizi, ne yaptığımızı ve ne sonuç aldığımızı bilmeden hareket ettiğimiz sürece, fos çıkacağız, haberiniz ola.
yalan yanlış haberlerle bilgi kirliliğinin yaratıldığı sosyal medyada her boka inanmaktır.
son zamanlarda niyeyse gerici zihniyeti galeyana getirmek için sürekli haberler çıkmaktadır. "türbanı mı çektiler", "türbanımı çıkartıp üstüme işediler." vs. bunlar adi palavralardan başka bir şey değildir. amaç evinde "zor" duran %50 yi harekete geçirmektir. zaten kitlenin çoğunluğunun şiddete meyilli olduğu kesindir. direnişçi dostlarımıza "vatan haini, kandırılanlar ve satılmışlar" diyenler, gaza getirilmeye çalışılmaktadır.
atılan her tweet e inanıyorsanız direnişten bu yana türkiye'de en az 100 ölü olmalıydı direniş sebebiyle. polisle hiç çatışmanın yaşanmadığı antalya'dan 9 ölü haberleri geliyordu, biz sabrettik, aklı selim davrandık.
adam olun.
son zamanlarda niyeyse gerici zihniyeti galeyana getirmek için sürekli haberler çıkmaktadır. "türbanı mı çektiler", "türbanımı çıkartıp üstüme işediler." vs. bunlar adi palavralardan başka bir şey değildir. amaç evinde "zor" duran %50 yi harekete geçirmektir. zaten kitlenin çoğunluğunun şiddete meyilli olduğu kesindir. direnişçi dostlarımıza "vatan haini, kandırılanlar ve satılmışlar" diyenler, gaza getirilmeye çalışılmaktadır.
atılan her tweet e inanıyorsanız direnişten bu yana türkiye'de en az 100 ölü olmalıydı direniş sebebiyle. polisle hiç çatışmanın yaşanmadığı antalya'dan 9 ölü haberleri geliyordu, biz sabrettik, aklı selim davrandık.
adam olun.
akp zihniyetinin ne olduğunu gözler önüne seren, küfürlerini de milletvekillerinden öğrenen bir neslin iğrenç sloganı.
küfrü ben ettim sanıyorlar sanırım, provokasyona gelmeyecekler.
küfrü ben ettim sanıyorlar sanırım, provokasyona gelmeyecekler.
07.06.2013 tarihli tayyip erdoğan ın konuşması esnasında trt nin canlı yayınında bir vatandaşın
"kılıçdaroğlu sayabildin mi? siktimin komünistleri"
şeklinde konuşmasıyla ortaya çıkmış, örümcek beyinli vatandaşın hala nasıl kandırıldığını kulaklarımızla duymamıza vesile olan cümle.
http://www.youtube.com/watch?v=mRBDiDBvdhQ
"37:51" buyrun.
"kılıçdaroğlu sayabildin mi? siktimin komünistleri"
şeklinde konuşmasıyla ortaya çıkmış, örümcek beyinli vatandaşın hala nasıl kandırıldığını kulaklarımızla duymamıza vesile olan cümle.
http://www.youtube.com/watch?v=mRBDiDBvdhQ
"37:51" buyrun.
her konuşmasında bir şiirden alıntı yapması sebebiyle "çok geniş" gibi duran hazne.
ama değil. daha geçen dünkü şiirlerin aynısını kartal imam hatip lisesi'nin mezuniyet töreninde okudu.
kullarına da ezberletmiş ama, şaşırdım.
ama değil. daha geçen dünkü şiirlerin aynısını kartal imam hatip lisesi'nin mezuniyet töreninde okudu.
kullarına da ezberletmiş ama, şaşırdım.
10 senedir aynı taktiği kullanan akp nin, biz her boku düzelttik nidasıdır.
ulan memleketin en boktan haline geldiniz. batı nın pis işleri, başarısız diplomasi ve istikrarsız devlet yönetimi sebebiyle sıçan bir dönemle kıyaslarsanız kendinizi tabii ki başarılı gözükürsünüz.
ha akp nin ekonomide başarılı hareketleri var mı? elbette her hükümette olduğu gibi var. sebebi?
batı'ya ayak uydurmak. gerektiğinde onların pis işlerini yapmak.
soralım o zaman:
işsizlik oranımız çok mu aşağıda?
enflasyon çok mu gelişmiş ülkeler standartlarında?
gelir-gider dengemiz pozitif yönde bir seyreltide mi?
en küçük bir hareketlilikte tüm yatırımcıların kaçması, ekonomimizin çok sağlam temellere dayandığının göstergesi mi?
değil.
ulan memleketin en boktan haline geldiniz. batı nın pis işleri, başarısız diplomasi ve istikrarsız devlet yönetimi sebebiyle sıçan bir dönemle kıyaslarsanız kendinizi tabii ki başarılı gözükürsünüz.
ha akp nin ekonomide başarılı hareketleri var mı? elbette her hükümette olduğu gibi var. sebebi?
batı'ya ayak uydurmak. gerektiğinde onların pis işlerini yapmak.
soralım o zaman:
işsizlik oranımız çok mu aşağıda?
enflasyon çok mu gelişmiş ülkeler standartlarında?
gelir-gider dengemiz pozitif yönde bir seyreltide mi?
en küçük bir hareketlilikte tüm yatırımcıların kaçması, ekonomimizin çok sağlam temellere dayandığının göstergesi mi?
değil.
10 senedir batının ağzına bakanların "batı bizi sevmiyor, batı bize bakmıyor ühühüh" diye inlemelerinin ne kadar sahte, yapmacık oldugunu anlyamamış insandır. akp kendini gerektiğinde batının karşısındaymış gibi göstererek sadece ortadoğu nun liderliğine oynar.
suriye ve iran dır. türkiye'deki alevi vatandaşları sırf çoğunluğu chp'yi ve bdp'yi destekliyor diye yok sayan, onları sanki türkiye vatandaşı değillermişçesine dışlayan, taleplerine kulak asmayan baskıcı akp rejiminin asıl derdinin islam dünyası içerisindeki şii güçleri yıkarak bir sünni egemenliği kurmak ve bunun başına oturmaktır.
3. köprüye yavuz sultan selim ismini vermek, suriye ve iran'a kılıcın doğrulduğunun bir göstergesidir.
(bkz: savaş meraklısı abd uşağı akp nin marifetleri)
3. köprüye yavuz sultan selim ismini vermek, suriye ve iran'a kılıcın doğrulduğunun bir göstergesidir.
(bkz: savaş meraklısı abd uşağı akp nin marifetleri)
"niye kusra bakalım lan" diye cevaplanacak hede.
rtedit: herkesin fikrine saygılıyız evelallah.
rtedit: herkesin fikrine saygılıyız evelallah.
kurulmaması gereken partidir. o kadar homojen bir parti bölünür, bölünür ve yok olur.
bu aklı veren de zaten bunu istiyordur muhtemelen.
(bkz: egemen bağış)
bu aklı veren de zaten bunu istiyordur muhtemelen.
(bkz: egemen bağış)
son bir ayda çok net bir şekilde ortaya çıkmış kimliktir. sırf bir imam hatip lisesi'nde konuşuyor diye sözlerine besmeleyle başlayan, müthiş kısıtlayıcı politikaları art arda geçiren, hayalinde batı demokrasisi'nden uzak, şerii hükümlerle yönetilen bir ülke olan bir insandır tayyip erdoğan. aksini iddia etmek ancak görmemezlikten gelmektir, ya da körlüktür.
"üçüncü köprü de üçüncü köprü" diye ağlaya ağlaya ömrümüzü helak etmiş, bu kadar yapılmasını istediğine göre çok önemli bir sebebi olduğunu düşündüğümüz, belki de onu sevgiyle kucaklayarak enteresan şeyler yapacak insandır.
bu insan der ki:
1) transit yol olacak
2) trafik rahatlayacak
efendim öncelikle diyoruz ki, "transit yol yapıcam, üç beş de ben kazanayım kardeşim" demek ancak rant peşinde koşmak olabilir, ya da aptalsınız. araçlar zaten trafiği mümkün mertebede az kitleyecek şekilde sabaha karşı ve gece geç saatlerde geçiş yapıyorlar iki köprüden. sistem var, oturmuş. "şimdi istanbul dan geçeyim, yeni köprü manzarası görürüm." diye mi orayı tercih edicek bunlar?
ikincisi saçmalığın daniskası. bir insan ancak aptal olmalı trafiğin rahatlayacağına inanması için. istanbul un trafiği nere, köprünün yapıldığı yer nere. insanlar oradan dolanana kadar zaten trafikte aynı vakti harcıyorlar. üstelik bir yere siz köprü yaptınız mı, oraya "zike zike" elektrik de gidecek, su da gidecek, sonra diğer alt yapılar da gidecek. ee altyapı neyin habercisi? tabii ki üst yapı. insanlar daha çok orman tahrip edecekler, istanbul kuzeye doğru genişlemiş, müthiş bir rant alanı haline gelecek. üstelik yeni göçler ve nüfus artışı sebebiyle trafik azalmayacak, bilakis artacak. ve bu işin sonunda elimizde ormanlarımız olmayacak.
şimdi soruyorum sevgili partizan hükümet taraftarı ve "ben her şeyin doğrusunu onaylıyorum"cu yandaş liboş kardeşlerim:
*istanbul'un nüfusunu belki 20 sene içinde en az %50 artıracak bu projeye,
*ormanlarımızın tahribatına ve katline,
*sadece zenginin daha zengin olacağı bu projelere onay vermek,
değer mi lan?
a) değmez.
bu insan der ki:
1) transit yol olacak
2) trafik rahatlayacak
efendim öncelikle diyoruz ki, "transit yol yapıcam, üç beş de ben kazanayım kardeşim" demek ancak rant peşinde koşmak olabilir, ya da aptalsınız. araçlar zaten trafiği mümkün mertebede az kitleyecek şekilde sabaha karşı ve gece geç saatlerde geçiş yapıyorlar iki köprüden. sistem var, oturmuş. "şimdi istanbul dan geçeyim, yeni köprü manzarası görürüm." diye mi orayı tercih edicek bunlar?
ikincisi saçmalığın daniskası. bir insan ancak aptal olmalı trafiğin rahatlayacağına inanması için. istanbul un trafiği nere, köprünün yapıldığı yer nere. insanlar oradan dolanana kadar zaten trafikte aynı vakti harcıyorlar. üstelik bir yere siz köprü yaptınız mı, oraya "zike zike" elektrik de gidecek, su da gidecek, sonra diğer alt yapılar da gidecek. ee altyapı neyin habercisi? tabii ki üst yapı. insanlar daha çok orman tahrip edecekler, istanbul kuzeye doğru genişlemiş, müthiş bir rant alanı haline gelecek. üstelik yeni göçler ve nüfus artışı sebebiyle trafik azalmayacak, bilakis artacak. ve bu işin sonunda elimizde ormanlarımız olmayacak.
şimdi soruyorum sevgili partizan hükümet taraftarı ve "ben her şeyin doğrusunu onaylıyorum"cu yandaş liboş kardeşlerim:
*istanbul'un nüfusunu belki 20 sene içinde en az %50 artıracak bu projeye,
*ormanlarımızın tahribatına ve katline,
*sadece zenginin daha zengin olacağı bu projelere onay vermek,
değer mi lan?
a) değmez.
sözlüğümüzde gerçekleşmiş eylem. uzun zamandır şakirt kardeşler yoklardı ortalarda iyi oldu.
kendileri başbakanın emriyle evlerinde oturdukları için sıkılıyorlardır sanıyorum, mecburen burada gezi direnişi aleyhinde delil arama işlemlerine girişmişler. üstelik trolllerle halkı kışkırtmaya da çalışıyorlar.
yazık la.
kendileri başbakanın emriyle evlerinde oturdukları için sıkılıyorlardır sanıyorum, mecburen burada gezi direnişi aleyhinde delil arama işlemlerine girişmişler. üstelik trolllerle halkı kışkırtmaya da çalışıyorlar.
yazık la.
şimdilerde gezi direnişi nin önderleri kabul edilmiş (kendileri de herkesle görüşmeye meraklı olduğuna göre öyle kabul ediyorlar), göstericilerin ortak taleplerini başbakana ilettiği söylenen ancak hem makul olmayan hem de eksik olan taleplerle oraya buraya giden platform.
maalesef amacı dışında olayların cereyan etmesi sonucu gezi parkı direnişi'nin kktc hükümeti ni devirmesidir.
dünyanın en yapıcı insanıdır. "sen ne biliyorsun?" ve "ben bu ülkeye vergi veriyorum" dan başka bir argümanı yoktur. 2002 den önce vergi vermiyordu sanırım, araştırılmalı.