bugün

sorgulanması gereken trabzonlular değil devletin ta kendisidir.
korkudan trabzona girmeyen ateist sıçmığı. tüm türkiye trabzon gibi olmalıdır.
(bkz: bize her yer trabzon)
Trabzon'a gitmeyerek sadece televizyonda maç seyretmeye dayalı bir yorumdur. tribündeki taraftara bakarak şehir üzerine genelleme yapmak daha fazla kin olduğunu gösterir.
Kin ve nefretle öne sürülen düşünce. Trabzon'da hiç bir zaman polis arabası devrilmemiş ve stada itfaiye girmemiştir. Bu somut bilgiler ışığında kadiköy'un şiddet konusunda Trabzon'a fark atacağı aşikardır. Ayrıca Hrant Dink cinayetini işleyen kişinin Trabzon'da büyümediği hatta fenerli olduğu polis ifadesinde mevcuttur.
trabzon'da aylarca yaşamış, onlarca trabzonlu tanımış, trabzon'u sadece maçlardan değil, her türlü haberlerinden, insanlarının kendi ağzından da takip etmiş birisi olarak başlığın çok net ve yerinde bir tespit içerdiği kesindir.
70'li yılların sonu. Fenerbahçe Trabzon rekabetinin had safhada olduğu yıllar. Trabzon deplasmanına giden Fenerbahçe 1-0 öne geçer. Sahaya bıçak başta olmak üzere türlü eşya yağmaya başlar. Bir Trabzon atağında kaleci Yaşar oyuncunun ayaklarına yatıp topu alr ama hakem penaltı verir. Yaşar zavallı topu gösterir ya ben topu tuttum ne penaltısı der ama sonuç alamaz. Maç 1-1 biter. Maçtan günler sonra hakem açıklama yapar. Eğer maçı Fenerbahçe kazansa idi maçtan ölümüz çıkardı diye.

35 yıldır aynı terane aynı müsamaha. Hiç değişim yok. Trabzon aynı Trabzon.
yanlıştır. şiddetin başkenti istanbuldur. bilhassa futbola şiddet getiren takım fenerbahçedir. insan kendi stadını iki kere yakar mı lan.
Trabzon'da gördüğü kin ve nefreti başka hiç bir yerde görmemiş kişilerin yorumudur. adana, Diyarbakır, istanbul, mersin (Tarsus) ve daha bir çok şehrimizde Trabzon'da yaşananların fazlası yaşanırken sadece Trabzon demek ve Trabzon'uda başkenti ilan etmek bilmeden konuşmanın ortaya çıkardığı durumda denilebilir. bir çok şehre giden ve çok haber izleyen biri olarak "kin ve nefret" kelimelerinin en az duyulacağı şehir olarak söyleyeceğim güzide illerimizden biridir. tabi siz memleket sevgisini "kin ve nefret" olarak görmezseniz geçerli bir durumdur.
şiddetin kenti değil ama odağı, fenerbahçe dir. şampiyonluğu kaçırdıkları maçlarda kendi stadlarında ve etrafında yaşattıkları terör herkesin hafızasındadır hala.

galatasaray mabetlerin de koyunca ve kupayı mabet dedikleri kin nefret yuvası olmuş stadların da almak isteyince (ki hakkıdır) ortalığı savaş alanına çevirmişlerdir.

mabetlerin de koyduk ya la. hala göt acıları var.
Diyarbakır neyse Trabzon o dur. Kin, nefret ve intikam sehri.
trabzonun yanında tecavüzcü $ehri samsun'u da unutmamak gerekir.
(bkz: pontus rumların türk nefreti)
doğal olarak gs-ts iş birliğinin burda da kurulmasına yol açan söylem.

trabzon için tabii ki genelleme yapmak yanlış ama neden 1461 trabzon'un maçlarına gidenlerin sayısı normalde 4000'i geçemezken dünkü 14.000 kişi nerden çıkmıştır? nedir bu fenerbahçe düşmanlığı arkadaş?

adamlar sırf fb'li futbolculara saldırmak için stada gidiyor.

fenerbahçe taraftarına gelince; kendi stadını da yakmıştır, koltukları da sökmüştür ama asla rakip takıma ne bir çakmak atmıştır ne başka bişey. burda bazılarından önce aynaya bakmalarını rica ediyorum.

ben bir fenerbahçe taraftarı olarak ezeli rakibimizin taraftarına saygı duyarken, ne zaman şampiyonluğa uzansa fenerbahçe'den şaplağı yiyip oturan trabzon'un futbol işlerinin ne yönetimine, ne futbolcularına ne de taraftarına zerre kadar saygım yoktur.

zaten trabzon taraftarları da ne zaman destek için ayağa kalksalar yine fb'den şaplağı yiyip oturdular. dün 2-0'dan sonra herkes susmuştu da. *
rakip takıma asla atılmayan çakmak vs. hasan şaş ın alnını yarmıştır. bir de atılsa demek ölecekti adam.

http://www.kthaber.com/ha...yarildi-haberi-14744.aspx
trabzonu bilmeyenlerin, trabzon halkını tanımayanların ortaya attığı faşist bir söylem.
bir kaç münferit olayla koskaca trabzon şehrini bu şekilde karalamak kabul edilebilecek bir şey değildir. bu gibi münferit olaylar türkiyenin her ilinde zamanla meydana gelmektedir.
mantıksız bir şehir milliyetçiliğinin sonucudur.
başka takım taraftarını dövmek, başka şehirliyi sevmemek gibi akla mantığa sığmayacak kadar aptalca özellikleri gururlanarak anlatmaları da cabası.
duyanda türkiyedeki diger şehirleri süt liman zanneder, insanları iyidir, kızları delikanlı, muhtemelen en son bok atılacak yerlerden biridir.

notice: yok ben malatyalıyım trabizonlu deyulum.
karadeniz insanının yapı itibariyle aklı az, duyguları fazla olmasından kaynaklanır..
bu kötü bir şey değildir.. burada aklı az demek demekle aptal demek istemiyorum.. fakat bir şeye duygusal bakan mantıklı hareket edemez..

buna misal olarak; çocuklar üzerine tesir eden anne her zaman şefkat üzere daha ileri fakat hatalı kararlar verebilirken.. buna mukabil aile reisi olan baba evladına duygusal bakımdan daha geri olarak fakat mantıken daha doğru yaklaşır.. çocuk bir suç işlediğinde ekseriyetle anne daha çok kızar daha çabuk affeder.. baba daha az kızar daha zor affeder..

trabzon şehri anne psikolojisindedir.. bu sebepten kendilerine ve çevrelerine çok zarar verirler..
dogru tespit bunun icin trabzona gitmenize gerek yok cevrenizdeki trabzonlulara bakmaniz yeterli.
klasik bir şebek tespiti. amk trabzon nefretin başkantiyse her maçtan sonra stad yakan kadıköy ahalisini toptan sürmek lağzım oradan. bir de utanmadan siyaset katmış işin içine bu kafadaki montofonlara kalsaydık doğu çoktan elimizden kayıp gitmişti..
adamina ve cekemeyine gore evet. karadeniz insanina laf edecek kit beginlilere tek sozum. yarasi olan gocunur dur.
parmaklarıyla değil; götüyle entry girmeye bir örnek.

keşke bütün şehirlerimiz trabzon kadar güzel ve temiz; bütün insanlarımız trabzonlular kadar delikanlı olabilse.

not: trabzonlulara pontuslu denyolar tarafından duyulan bu öfkenin nedeni, pkklı bölücülere trabzonluların açıklama yaptırmayıp bir güzel ağız burun dalmasıdır.
asıl kin ve nefret başkenti kadıköy'dür. Bunu en azından 12 mayısta fazlasıyla gördük. Bildiğin azılı, gözünu kan bulamış taraftar değilde teröristlerin bir taraflarına yediremeyerek şehri yakıp yıkmasıdır.

He ayrıca o günden sonra kadıköyün bir göt başkenti olduğuda su yüzüne çıkmıştır.
vay amk trabzon kin ve nefret başkenti olmuş.

diyarbakır, şırnak, siirt, van, tunceli, hakkari. bunlar sevgi pıtırcığı iller zaten.
istanbul. türkiyenin en az suç işlenen kenti.

yersen.

hadi bakalım götün yiyorsa atla arabana doğu güneydoğuyu tek başına gez. veya istanbulda gece vakti dolan bazı mahallelerde. arabanı kilitlemeyi unut mesela. göreyim ondan sonra neresi başkentmiş.

fenerlinin biri kuyruk acısından bir şeyler saçmalamış, sonra bütün kuşlar toplanmış linç etmeye gelmiş.

türkiyenin bir çok ilinden daha sağlamdır. yaşanılasıdır. bir çok yönden ülkeye örnek olmalıdır. en azından arabanda türk bayrağı var diye dayak yemezsin başka yerlerdeki gibi.

peşin edit: denizlide oturuyorum.