bugün

müptelası olduğum dizi. benim gibi bir twilight düşmanı nasıl oldu da sevdi, hayret edilir; ama kitabının twilight'tan daha önce çıkmış olduğunu duydum, yoksa iki dakika daha izlemem zaten.
bir kaç kere denk gelmeme rağmen sınamadığım dizidir. Böyle vampit olmaz olsun.
Çakma bir stephanie meyer uyarlaması gibi geldi.
2. sezon finalini de tamamlamış dizidir. fantastik dizi, film, kitap vs. sevmediğim halde bu dizideki basit ama heyecanlı unsurlar hoşuma gidiyor. tavsiye edilesi dizidir.
Not: bağımlılık yaratır.
izlemeye başlıyacağımda bilemiyorum sözlük. güzel bir şey mi ki?
twilight gibi bişey değil kimse bilmeden konuşmasa iyi ederler. fanların saldırısına uğrayabilirler.
twilight kopyası diyenler belli ki 1.bölümü izleyip araşırmadan konuşmaktadırlar. çünkü eğer biri kopyaysa bu twilight tır. the vampire diariesin ilk 4 kitabı 1991 - 1992 basımıdır fakat twilight serisinin ilk kitabı 2005 basımıdır. yanlış anlamayın, anti-twilightçı filan değilim hatta hayranıyım da...
the vampire diaries ilk sezonuyla twilightı anımsatsa da, -izleyenler bilirler- 2. sezon itibariyle dizi inanılmaz bir hal almış şu ana kadar ki vampir yapımlarından kendini kesin bir çizgiyle ayırmıştır.
2.sezon 21. bölümde sırf agladıgım için sabahtan beri sövdügüm dizidir kendileri. hele damon .o nasıl bi oyunculuktur ya.helal valla
ortalama vampir dizisi, hiç sevemedim sebebine gelince bir Tales from the Crypt showları kadar iyi değildir, eee bende onlarla büyüdüm bordello of blood'ları filan aradım dizide ama sonuç hüsran, dizide gözüme çarpan ufak ayrıntı beni rahatsız eden cinstendi.

--spoiler--
damon'u zindana tıkarlar yakalarlar filan ama evil karakterimiz 2 gün sonra tvde diziyi gördüğümde yine kaçar ve kaosa devam eder.
--spoiler--

o anki tepkimde şu oldu yine mi ya? ve gidip yemek hazırladım kendime sonra dragons den'le keyifli dakikalar geçirdim tabi

kısacası bu kadarda klişe dolu dizi olmakla beraber vakit kaybıdır bir tales from the cryptler'le kıyaslanmıcak kadar kalitesiz bir dizidir.

ayrıca böyle emoya bağlayan vampirleri gördükçe gözlerim o yerden yere vurulan 30 days of night'ı aramakta, tamam çirkinlerdi ama aksanları yeterdi nosferatu olayı filanda vardı yemiştim hayal dünyamda sözlük ahalisi.
van helsing dışında hiç bir vampir filmi veya dizisi izlememiş ve böyle yapımlara kesin bir önyargı ile yaklaşan beni bile kendisine hayran etmiş dizidir. herbir oyuncusunun ayrı bir yeri olduğu, ne yazıkki erkek olsam dahi ian somerhalder faktörü ve Allahtan kurtarıcım nina dobrev hatunu... kanımca dizinin en güzel yanı ise sürükleyiciliğidir. hiç bir saniyesinde sıkınılmıyor, saatleri dakika olarak algılamanıza sebebiyet veriyor efendim.
dizi iyi güzelde damon karakterinin ilk 20 bölümde ayar yemediği vampir kalmadı nedir bu adamın çektiği*
Su sıralar izlediğim tek dizi. Günde minimum 5 bölüm izleyerek 3. Sezonu yakalamayı planlıyorum. Elena yi sevmiyorum, her klise kız gibi damon dan seksisi yok diye dusunmekteyim. Viki tam bir sevisgen, ucuz bir görüntüsü var ama etkileyebiliyor. Stefan şimdilik tamam. Matt tam bir süt tatlısı sarı kafa. Gel gelelim aşırı derecede bağımlılık yapıyor. Gelecek karakterleri heyecanla bekliyorum.
2. sezonunu mükemmel denilecek bir finalle kapatmış, vampir temalı iddialı dizilerdendir. *
kadrosu oyuncuları ile gayet hoş olan dizidir özellikle ıan somerhalder için kitlenilir bu diziye yirimm.
bölümlerini an itibariyle bitirmiş olduğum the cw yapımı dizidir. sürükleyicidir, heyecanlıdır, sıkılmadan rahat izlenilebilecek bir dizidir kendisi.ikinci sezonu çok bombadır yalnız. gelelim spoiler e..

--spoiler--

damon zaten herkesin de dediği gibi diziyi izletir, alır götürür. çok iyidir, hoştur.
stefan fedakar esas oğlandır. pek hazzedilmez izleyiciler tarafından, sonuçta orada damon faktörü var.
elena sürekli bir kendini feda etme hevesi içindedir ama allah için taş hatun.
katherine dünyanın en bencil vampiridir*. ama elana dan daha taştır. aynı kız derseniz saç faktörü baya etkili kanımca.
gelelim yan karakterlere
jeremy benim favori karakterimdir jeremy başlarda çok ergen takılmıştır bezdirmiştir yani. ama bu çocuğa uygun kelime bela mıknatısı bence. her zaman olmaması gereken zamanda olmaması gereken yerde oluyor, böyle olunca da burnu boktan çıkmıyor afedersin. zaten aşırı da şanssız bi elemandır bu, önce vicki sonra anna ikisi de ölmüştür. şimdi de bonnie yle bi şeyler oluyor ama bozulur yakında. aşırı salakça bir cesareti vardır bunun saçmadır yani. o değilde ikinci sezon finalinde şerif tarafından vurulmuş, ölmüş, dirilmiştir. şu an başı ne tür bi belaya bulaştı bilinmiyor yani. ama öyle bomba bir sezon jeremy yle bitti. sondaki surat gerçekten kopardı yani. ayrıca birinci sezon da jeremy yle bitmişti bakalım bu sefer ne olacak. merak ediyoruz efenim yazık ama bu çocuğa her türlü bela gelip bunu buluyor yani.
caroline vampir olduktan sevilen sarışın. iyi ki vampir oldu dedirten.
tyler dizideki ifrit karakterlerden. hiçbir işe yaradığı yok anca triplerde. dizideki herkesi en az bi kere öldürmeye kalktı zaten. gitse de kurtulsak.
bonnie dizinin en kasıntı, sinir, musibet elemanı. ama baya iyi şeyler etti sonradan neyse kalsın.
ve son olarak matt bu adama hayranım arkadaş. etrafta vampirler, kurt adamlar bilmem neler kol geziyor bunun tek derdi bardaki işi, yok caroline buna niye soğukmuş bilmem ne. götünden haberi yok yani pardon. sonlara doğru o da açıldı baya ama neyse. bence dizideki bütün olağanüstü olaylara karşı, barındırdığı saf insanlıkla hepsini gölgede bırakıyor.neyse böyle devam et mattie..

--spoiler--

ama yine de baya sürükleyici bi dizidir. takip etmeyi düşünen varsa buyursun.
bence salvatore ile kardesi yer degistirmeli dedigim oyuncularin bulundugu toplumda twilight cakmasi diye lanse edilen ama gercekte s. meyer in kesinlikle burdan bisiler tirtikladigini dusundugum dizi.
yakışıklı vampirleriyle fark atan dizi.
(bkz: içerik yok yakışıklı çok).
twilight'a benzerliği sebebiyle bayaa bayan izleyicisi olduğunu düşünüdüğüm dizi.

başroldeki güzel-iyi-saf elena'ya aşık, biri iyi ,biri kötü vampir kardeşler,kendilerini elenayı korumak zorunda hissetmeleri falan filan.

aslında klasik prensesini kurtaran prens masallarından pek de bir farkı yok.ah ah nerde herkesin kıçına tekmeyi basan buffy.
ilk üç bölümden sonra sarmasıyla kendini izlettiren eğlencelik dizi. olmuş bu. sol framede görünce bir izleyeyim dedim 8. bölüme kadar geldim. lakin şu damon karakterine hayran oldum a dostlar. yahu senelerdir hatunların efendi adam yerine piç adam tercihini tartışıyoruz en sonunda inandım ben bu teze. insan evladına piçlik bu kadar mı yaraşır yareppim. güzelliğini geçtim sırf adamın oyunculuğu ve aşmış piç karakterliği sebebiyle onun olduğu sahneler on numara. damon, vampirlerin pirisin oğlum.

--spoiler--
bir de 1x7'de jeremy'nin hafızasını ben sıfırlarım dedi ya. ulan hem sevdiriyor kendini kerata hem sövdürüyor.
--spoiler--
az önce tüm sezonlarını bitirdiğim eğlencelik vampir dizisi.

--spoiler--
damon'un ölmek üzereyken elena'ya onu sevdiğini itiraf edip "keşke beni 1864 yılında tanısaydın o zaman severdin" dedi ya. bende ipler koptu, başladım ağlamaya. vampir olmadan önce acımasız değildi damon ve hatta dönüşüme kardeşi tarafından zorlandıktan sonra dahi acımasızca yapılan ölümlerde kardeşini durdurmaya çalışmıştı izlediğimiz flashbaglerde.

bir yanım senaristlere sövdürüyor bir yanım damon'a ağlıyor. ne bileyim bir garip oldum tüm bölümlerini tüm sahnelerini izleyip bu adam böyle ölmemeli dedim. feci koydu bana bir kadın uğruna 145 yıl boyunca onu sevdiğini sanmakla geçirdi adam ve tüm gerçeği öğrenmişti ketrin şırfıntısı stefanı sevmişti. lanetler yağdırdım. öff çok dertliyim be sözlük. lan ian yatacak yerin yok allahsız taa okyanusların ötesinden ağladım senin için. neyse ki kurtuldun.

damon ölmek üzereyken kardeşine duyduğu nefret için yanlış bir seçim yaptığını ve ona değer verdiğini itiraf etti. öbür tarafta ise diğer kardeş stefan damon için her şeyini feda etti. ulan ne kardeşlikler ne bağlar var be sözlük.

hayır bir mantık hatasını yakaladım aslında. çok zeki stefan panzerin aslında kurtadamın kanı olduğunu anlayamadı mı ki. ben tyler'in damon'ı ısırdığında direkmen ahanda bunu kanı panzehir dedim. haklı da çıktım açıkçası. niye gidip klaeus denilen katıksız ruruspu çocuğuna yalvardılar anlamadım.

bir de bu dizide pırlanta gibi bir vampirim var. caroline. yirim ben bunu. vampir olduktan sonra bi haller geldi buna. zeki hanım hanımcık anlayışlı dosthane sorumluluk sahibi biri oldu. umarım matt denilen o salağın arkasından bir daha koşmaz ve tylerla çıkmaya başlarsın.

evet yeni bölümlerde damon ile elena'nın yeni bir aşka yelken açacağını, stefan'ın ise yeni anakin olduğunu izleyip göreceğiz.
--spoiler--
bu aralar neredeyse her filme ve diziye konu edilmiş vampirlerin yer aldığı dizidir.
Her vampir aşığı ergenin izlediği bir dizidir.
tam hızlı koşmanın gerektigi yerde vampirlerin insan gibi koşması bana hep garip gelmiştir bu dizide , bide damon salvatore var çok felaket adamdır.
bir iddia uğruna izleyeceğim dizi,bir de vampirlerden de kurtadamlardan da nefret ediyorum. bir arkadaşa *' zorla death note izlemeye çalıştıyorum,bana sen tdv'yi izlersen ben de death note'u izlerim dedi. umarım iyi bir şeydir. sonunda dizielri karşılaştıracağız.* *
2. sezonun finalinde elena ve damonun öpüşmesinden sonra ohh be dedirten dizidir. 2 sezondur bu anı bekliyordum..
diziport'ta yeni bölümü başlatılmış gibi gösterilen ama girince '0. bölüm' diye bir salaklığı karşımıza çıkartıran damon'lı dizi. süper dizi demiyorum bak, damon var. eminim şu an benim gibi yüzlerce damon hastası insan o şakaya kurban gidip kalpleri hızlı çarpa çarpa basmıştır o butona.