bugün

2005 yapımı ortalama bir komedi filmi

--spoiler--

40 yaşında bakir olan eleman kişi, bir gün bunu iş arkadaşlarıyla paylasır, olaylar karışır, ardından ebayden ıvir zıvır satan dul bir bayanla karşılaşır ve olay gelişir...

filmin koparan sahnesi elemanın kadını gelip kendisini evden almasını istedigi sahnedir,(not : eleman bisiklet kullanmaktadır)

konusmya uc asagı bes yukarı su sekilde gelişmiştir :

eleman : yalnız ben "bike"* kullanıyorum
hatun : tamam pantalon giyerim daha once de motor kullanan sevgilim oldu
eleman dumur ve sıkılgan bir sekilde : ehem kem küm sey bisiklet demiştir.*

*bike hem bisiklet hem de motorsiklet yerine kullanılmaktadır.

--spoiler--
(bkz: ancak filmlerde olur diye tabir ettiğimiz durumlar)
steve carell in başrolünü oynadığı, mtv den de ödül almış film. son sahnesi feci yarar sırf o 3 dakika için izlemek gerekir bence.

--spoiler--
Mooj: Hey Andy, don't let him bother you. It's okay not to have sex. Not eveybody's a pussy magnet. You, uh, what are you 25?
Andy Stitzer: I'm 40.
Mooj: Holy shit, man you got to get on that.
--spoiler--
cok güzel bir film, eglenceli, izlenesi.
kanımca 'ortalama' sıfatından çok daha fazlasını hakeden. son yıllarda beni gerçekten güldürmüş tek romantik/komedi filmidir. zaten romantik komedi değildir, sadece pazarlama tekniği olarak o etiket kullanılmıştır. filmle ilgili tek olumsuz notum 40 yıldır pompa yapamamış bir adamın nasıl olup da porno filmlere soğuk bakabildiğidir. kimse inkar etmesin ister pompacı ister değil izleme imkanı olabilen bütün erkekler porno izler.
(#1441163).
hakikaten izlenesi ve izlendiği zaman da gerçekten kahkahalarla gülünesi filmdir.
bazı doğaçlama sahneler içerdiğinden şüphelendiğim film. mesela mağaza müdürü paula ile cal arasında geçen gandhi muhabbeti gibi.

ayrıca birbirinden taş hatunlar görebiliriz bu filmde.

son olarak:

(bkz: steve carell)
steve carell'in izlenmeye deger bir performans gosterdigi, aralarda kilit esprilerin yer aldigi izlenebilecek film.
filmin sadece zenci elemanın ani çıkışlarında güldüm.. geri kalan kısımları gayet sıkıcı hatta usandırıcı.. romantik komedinin hastasıyımdır fakat bu film cidden bayık..

hele o sonundaki yatakta başlayan müzikal sahnesinde yönetmen adına utandım.. sanki ayşecik'in hayat sevince güzel filminden araklamışlar..
jim carey den sonra amerikan sinemasının en komik adamı olan steve carell ın oynadığı güzel bir film. kendisinin Anchorman: The Legend of Ron Burgundy filmindeki performansını izlemenizi tavsiye ederim.
aile ile izlenmesi sakıncalı olan çok komik ve her amerikan filminde ( romantik komedi )olduğu gibi abartılı bir film. sinema için konuşursak pop-corn filmi.
abuk bir son ile biten film. tabii kahramanımız muradına eriyor orası ayrı.
Steve Carell'ın göğüs kılı aldırdığı o sahne insanı yarar da yarar.
zarı buruşmuştur.

ne yapayım lan, böyle iğrenç tanım geldi aklıma..
(bkz: zall)
izlediğim en iyi komedi filmlerinden olmayı başardı. Bazı sahneleri var ki gözlerim yaşardı gülmekten. Filmin sonunu saymazsak klişe yok diyebiliriz. En azından ben rastlamadım.

Şunu da söylemek gerek romantik bir film izlemek isteyip bu filmi açarsanız beğenmemeniz gayet normal. Müstehcenlik öğesini göz önünde bulundurup, gerçekten gülmek istiyorsanuz karşılığını fazlasıyla alacaksınız. Steve Carell''ın oyunculuğunu çok beğeniyorum ve beni her defasında güldürmeyi başarıyor. Senaryosu ile dikkat çeken bir film. Süresi biraz daha kısa olabilirdi belki. Eğlenmek ve gülmek istiyorsanız sakın kaçırmayın.
steve carell'ın uykulu bir halde sabah ereksiyonuyla klozete oturup yüzüne işemesi yarmıştır.
devlet bahçeli'nin de ufak bi rolü vardır.

görsel
çok da komik olmayan steve carell filmi. kendisini artık üzerine yapışan ezik, çekingen, garip adam rolünde izliyoruz.